Tough guy translate Turkish
1,735 parallel translation
He's a wannabe tough guy.
Başka biri gibi olmak isteyen biri.
All right, I'm ready for you, tough guy.
Tamam. Senin için hazırım, sert çocuk.
A tough guy, eh?
Zorlu bir adam, ha?
He figures himself for a tough guy.
Kendisini zorlu bir adam gibi resmediyordu.
Hey, tough guy.
Hey, sert adam.
Tough guy... you want a lawyer Yes or no
Sert adam... Avukat istiyor musun, istemiyor musun?
Tough guy, eh?
Sıkı herif değil mi?
Are you supposed to be a tough guy?
Sen sert erkek misin?
Yeah, a big, tough guy like me
Evet, benim gibi sert, koca bir adam.
a tough guy - - likes to carry a big-ass knife.
Sert bir adam - Kocaman bir bıçak taşır.
That tough guy act won't fly there, you know.
O sert çocuk tavırları orada sökmez, biliyorsun.
- Oh, yeah, tough guy?
Senin yerin orası.
Come on, tough guy.
Haydi ama sert çocuk.
Are you a tough guy?
Sert bir çocuk musun?
You just love me, tough guy. I can see. You can't help visiting.
Bakıyorum beni çok sevdin sert çocuk, ziyaretime gelmeden yapamıyorsun!
All right, well, this shouldn't be any problem for you then, tough guy
Pekâlâ, şey, o zaman bu senin için sorun olmayacaktır sert adam.
Don't embarrass yourself with this tough guy routine.
Bu sert adam ayaklarıyla kendini rezil etme.
To care more about some tough guy than the Emperor's orders...
İmparator'un emirlerinden çok, güçlü bir adamı düşünüyorsun.
- You're a tough guy.
- Sert bir adamsın.
But the tough guy act? It's not gonna work with being a father.
Ama bu sert tavırlar babalıkta işine yaramaz.
On that subject- - Mr. Carter, you are a big, tough guy, and I have no doubt you could make mincemeat out of all of us if what you needed was more mincemeat.
Bay Carter, siz iri ve güçlü bir adamsınız ve bizden kıyma yapabileceğinize şüphem yok, tabi daha çok kıyma lazımsa.
I'm a tough guy.
Kolay pes etmem.
Everybody's a tough guy...
Herkes sert erkek pozu verir olmuş.
I wish I were a tough guy who doesn't give a shit, but I'm not.
Keşke hiçbir şeyi umursamayan sert bir adam olsaydım, ama değilim.
- All right, tough guy, take it off.
- Pekala, sert adam, çıkar.
You think you're a tough guy because you got a baseball bat?
Beyzbol sopan var diye kendini sert adam mı sanıyorsun?
You think you're a tough guy because you pushed my face in the snow and you got a baseball bat?
Suratımı kara bastırdığın ve beyzbol sopan var diye kendini sert adam mı sanıyorsun?
He's a real tough guy.
Sert çocuk seni.
He had been this sort of tough guy, boss of the group.
Hep sert delikanlı, grubun patronu havasındaydı.
Everybody is a tough guy...
Herkes sert erkek pozu verir olmuş.
people love guns... because America is a land of opportunity... where a poor man can become rich and a pussy can become a tough guy... if he's got a gun in his hand.
Hayır, Hertz, silahlar insanların hoşuna gidiyor çünkü Amerika fırsatlar diyarı orada fakir adam zengin, ödlek biri de delikanlı biri olabilir tabi elinde silahı varsa.
I'm a tough guy with a pussy in my hand.
Elinde ödlek olan bir delikanlıyım ben.
Tough guy.
Güçlü adamsın.
And is it some tough guy?
Belalı biri falan mı?
You a tough guy, huh?
- Sert adamsın, öyle mi?
Tough guy.
Sert erkek.
Fine, Mr. Tough Guy, war correspondent.
Tamam, Bay Sert Adam, savaş muhabiri.
Think you're a tough guy, huh?
Keyfin yok gibi. Kendini adam sanıyorsun demek.
Tough guy, huh?
Çetin cevizsin demek.
Tough guy, huh?
Sert adamsın, ha?
Look, the guy's had a pretty tough time at things.
Adam zaten zor günler geçirmiş.
Here, tough guy.
Hadi.
Man, that guy is tough.
Bu çocuk çok dayanıklı.
At most south beach business hotels it would be tough to tell which middle-aged white guy was watching you.
Güney otellerinin çoğunda, hangi orta yaşlı beyaz adamın sizi izlediğini söylemek zordur.
Heh-heh. This guy, he looks wiry and dumb, but I tell you what, he's tough as nails, that one.
Şuradaki adam zayıf ve salağa benziyor olabilir ama kendisi kapı gibi sağlamdır.
Tough guy!
- Hey!
You wanna take me on, tough guy?
Ha, sert çocuk?
This guy doesn't seem so tough to me.
Bu adam bana çok zorlu biri gibi görünmedi.
This guy looks really tough.
Bu adam gerçekten zorlu görünüyor.
He was pretty tough for a little guy, huh?
Küçük bir adam için oldukça zorluydu, ha?
The Swiss guy'll be tough to find.
Bak. Şu İsviçreliyi bulmak kolay olmayacak.
guys 27890
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
tough 347
tough crowd 31
tough girl 19
tough day 56
tough love 46
guys like you 17
guys like me 21
guys like us 29
guy stuff 23
tough 347
tough crowd 31
tough girl 19
tough day 56
tough love 46