English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Tough love

Tough love translate Turkish

374 parallel translation
Is that tough love?
Zor aşk denilen bu mu yoksa?
I know the kid's mixed up, but it's time for some tough love.
Kafasinin karisik oldugunu biliyorum,... ama asiri sevgi göstermenin vakti geldi.
Tough love? Try Pete Raymond.
- Mesele Pete Raymond.
It's called tough love.
Buna hoşgörüsüz sevgi deniyor.
- Tough love Mr. Mackee, we're taking you to rehab.
Seni rehabilitasyona götürüyoruz.
This week, Joey teaches Blossom a valuable lesson about tough love.
Bu hafta Joey Blossom'a saygısız aşkla ilgili iyi bir ders verir.
You did everything just right. Including a little bit of... tough love.
Herşeyi tamamen doğru yaptın... birazcık... zorlu sevgi de dahil.
Tough love.
'Sert Sevgi'.
We stress tough love - daily chores and the like.
Onu disipline sokuyoruz, hayatı filan öğretiyoruz işte.
Please, this is a woman who believes the Spanish Inquisition was just tough love for heretics.
Engizisyon mahkemelerini, kafirleri sertçe sevmek için var zannediyor.
THEN MAYBE IT'S TIME FOR SOME TOUGH LOVE.
O zaman belki haşin sevginin zamanı gelmiştir.
Of course, it was tough love...
Tabii ki, zor bir ilişkiydi...
One when I want to be cuddled one when I want tough love and one for when I just want to look at a really beautiful man.
Biri sevilmek istediğim zamanlar için biri sert sevgi istediğim, diğeri ise sadece güzel bir erkeğe bakmak istediğim zamanlar için.
It's tough love.
Ben böyle severim.
He called it tough love.
Buna "sert sevgi" diyordu.
You'll have a tough time getting a man to fall in love with you.
Bir adamı kendinize aşık etmeniz için bayağı zorluk çekeceksiniz.
I know it's tough when the woman you love goes over to the enemy...
Biliyorum, sevdiğin kadına koşar gibi düşmanın üzerine gitmek zordur..
They can be tough and unfair... but we have to serve them and love them... like we would our masters.
zor ve adaletsiz olabilirler... ancak onları, efendilerimize yaptığımız gibi... sevmeli ve onlara hizmet etmeliyiz.
It's tough for us to see because we- - We both love her.
Şu anda bunu bulmak ikimiz için de zor, çünkü onu seviyoruz.
Maybe I am tough and stubborn, Miss Parker, but from where I sit, it's pretty hard to believe that you're really in love with Tim.
Belki de sert ve inatçıyım ama Tim'e âşık olduğuna inanmak çok zor.
It's tough for a guy to be original when he's in love.
Bir adam aşıksa ondan fazla bir orijinallik beklenmez.
Maybe we seem a little tough on our boys but deep down, we love them.
Çocuklara çok sert görünebiliriz ama onları çok severiz.
What makes it tough is that I love you.
Çok zor, çünkü seni seviyorum.
He must be tough and cold. He must not be affected by love and loneliness.
Aşktan ve yalnızlıktan etkilenmemeli.
When the woman you love fucks a friend, it's tough. But you can live with it.
Sevdiğin kadının bir arkadaşınla s * kişmesi zordur ama bununla yaşayabilirsin.
He's a tough little kid. I love him.
O sıkı bir çocuk.
It must be tough having the man you love run off with another woman.
Sevdiğin erkeğin bir başka kadınla kaçması kötü bir şey olmalı.
- I love these tough micks.
- İrlandalıları severim. Vestiyer.
Bye. Well, love and careers — It's tough, ain't it?
- Aşk ve kariyer, çok zor değil mi?
I love listening to your little pissant soldiers trying to talk tough.
Senin şu sert konuşmaya çalışan korkak askerlerini dinlemeye bayılıyorum.
I know he's dead tough, but his love is no bluff
Sert adamdır, tamam Ama sevgisinden kuşkulanmam
Oh, man, that guy's tough to love.
Oh, adamım, bu adamı sevmek bir hayli zor.
"The rules of the game of love are very tough"
"Aşk oyununun kuralları çok zor"
And it may be tough on Bud and Kelly you know, with not enough love to go around and all.
Bud ve Kelly için de zor olabilir. Sevgi bölünecek, falan.
I know things are tough now... but one day, you'll be walking along... and see a piece of furniture... you can love just as much.
... bunlar çetin zamanlar... ama bir gün, ileri doğru yürüyeceksin..... ve bir takım mobilya göreceksin onu da eskisi kadar çok sevebilirsin.
I love tough men.
Sert erkekleri severim.
Way it goes. Your girlfriend doesn't love you? Tough shit.
Kız arkadaşın seni sevmiyor mu?
I love this new tough-guy thing, Jim.
Şu yeni sert çocuk tavrını sevdim Jim.
If she doesn't love me, tough.
Beni sevmiyorsa yapacak bir şey yok.
I know it's tough, but can you love me for what I am?
Zor olduğunu biliyorum. ama beni bu halimle sevebilir misin?
We love tough guys like you.
Senin gibi sert adamları.
Love is tough.
Aşk acımasızdır.
- l love it when you play tough.
Zoru oynadığında çok hoşuma gidiyor.
-'Tough it out.'-'If you love something, set it free.'
- "Çekip çıkarın." - "Eğer sevdiğiniz birşeyse, bırakın gitsin."
The last few years, they've developed this financial tough-love philosophy on their kids... sort of a benign neglect without the benign part.
Son bir kaç yılda, çocukları üzerinde haşin-sevgi mali felsefesini ortaya çıkarttılar bir tür, "sevecen olmadan sevecenliği ihmal etme" gibi bir şey işte.
Dear love, it is very tough.
Sevgilim, bu oldukça üzücü.
I love Ray the tough man.
Sert erkek Ray'i sevdim.
Oh! I love a tough man!
Sert erkeklerden hoşIanırım!
Oh, I love a tough man!
Sert erkeğe bayıIırım!
I love a tough man!
Sert erkeklere bayıIırım!
No, but I gotta tell you, it's been a tough few months getting back on my feet, and now that I have Amy at my side again, and I'm back doing the job that I love, I've never felt better.
Ama söylemeliyim ki, son birkaç ayı iyileşmeye çalışarak çok zor geçirdim. Şimdi Amy tekrar yanımda olduğuna ve sevdiğim işi yaptığıma göre kendimi her zamankinden daha iyi hissediyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]