Try hard translate Turkish
1,630 parallel translation
You really try hard to win me.
Beni elde etmek için epey uğraşıyorsun.
I'll try hard to make you love me.
Bana sevgini vermen için her şeyi yapacağım.
I'll try hard to make you love me.
Beni sevmen için çok çalışacağım.
And I didn't try hard enough.
Ve yeteri kadar çaba göstermedim.
You didn't try hard enough.
Yeterince uğraşmadınız.
But it's going well. I've got to try hard...
Belki en azından bir dinleme aleti verebilirdik.
You didn't try hard enough.
Fazla denemedin.
Òhat I didn't try hard enough or something.
Bir şey için yeterince uğraşmamış olmak.
Every day I try hard not to do nothing evil.
Her gün kötü bir şey yapmamak için çok uğraşıyorum.
And I want to try hard, but why try when you can't win?
Ve ben zoru denemek istiyorum, ama kazanamayacaksan niye deneyesin ki?
Why did you try so hard to take that away from me?
Neden bunu elimden almak için o kadar çok uğraştın?
I'm gonna try to find a hard line.
Sabit bir hat bulmaya çalışacağım.
But when close my eyes and try to think of papa... it's hard to see him.
Ama gözlerimi kapatıp babamı düşündüğüm zaman onu hayal etmekte zorlanıyorum.
But there is one thing that you cannot change no matter how hard you try, and that is the tent on the windows to the soul.
Ama ne kadar denersen dene değiştiremediğin bir şey vardır ve o da, ruhunun penceresine açılan oda.
Try'hard-headed'.
'kalın kafalı'daha uygun.
No matter how hard they try to do good, that blood is always gonna seep through.
Ve iyi bir şeyler yapmayı ne kadar isterlerse istesinler, o kan hep bir yerlerden sızıyor.
- Try my hard est.
- Elimden geleni yaptım.
We are selfish, base animals crawling across the earth, and because we've got brains, if we try real hard, we can occasionally aspire to something that is less than pure evil.
Bizler dünyanın üzerinde sürünen bencil ve basit hayvanlarız. Ama beynimiz var, ve yeterince çalışırsak, bazen saf kötülükten daha az birşeyleri isteyebiliriz.
But no matter how hard We try to keep it clean, it might get nasty.
Fakat işlerin istediğimiz gibi gitmemesi durumunda istemediğimiz şeyler yapmak zorunda kalabiliriz.
Okay, you don't have to try that hard.
Durumu zorlamıyorsun
Yeah. So maybe we don't have to try so hard to be in this one.
Evet belki de şartları zorlamamamız gerekiyor.
Wave this about a bit when we get inside and try and look hard for once.
İçeri girdiğimizde bunu biraz salla. ... ve bir kere sert görünmeye çalış.
No, my coach says no matter how hard I try, I will never make it because I have flat feet. That's okay.
Koç, ne kadar çalışırsam çalışayım düztaban olduğum için futbolcu olamayacağımı söyledi.
No matter how hard you try to mask it, the characteristic pattern doesn't change.
Maskelemek için ne kadar uğraştığının önemi yok karakteristik örüntüler değişmez.
You made me try so hard.
Senin için çok çabaladım
Try so hard to challenge us..
Bize maydan okumayi deneyin..
However hard he'd try..
Ne kadar çabalarsa çabalasın..
"try to work hard", "let's work hard".
"Sıkı çalışmayı dene", "Sıkı çalış".
And I know it's hard, and I'm gonna try to be more sensitive to your needs.
Biliyorum, bebeğim. Ve zor olduğunu biliyorum, bu yüzden ihtiyaçların konusunda daha duyarlı olacağım.
You try to think of a good sci-fi porno title. It's hard.
Bir bilim-kurgu porno ismi bulmayı denesene, çok zor.
So, for Mr. Briggs, And Mrs. Bryant, And all the bigots out there, no matter how hard you try, you can never erase those words from the Declaration of Independence!
Bu yüzden Bay Briggs ve Bayan Bryant ve oradaki tüm yobazlar ne kadar denerseniz deneyin Bağımsızlık Bildirgesinden o sözcükleri silemezsiniz!
No matter how hard you try, you can never chip those words from the base of the Statue of Liberty!
Ne kadar denerseniz deneyin Özgürlük Anıtından o kelimeleri kazıyamazsınız!
I'm gonna try to explain something to you that you might find hard to believe.
Size anlatacağım şeye inanmanız biraz zor olacaktır.
That No Matter How Much We Want It Or How Hard We Try... It's Just Not Working.
Bunu ne kadar istesek de kadar denesek de yürümüyor.
I know it's hard, but... try to -
Zor olduğunu biliyorum. Ama denemek zorundasın.
Because they try to hard to remember.
Çünkü hep hatırlamaya çalışıyorlar.
I don't have to try too hard.
Çok fazla zorlanmadım.
I try so hard... but it breaks me down.
Çok çabaladım ama beni alaşağı etti.
No matter how hard I try to recall, recall,
Sürekli çocukluğumu düşünüyorum ;
You know, I try really hard here at Fatfighters.
Biliyorsun ki, Fatfighters ile gerçekten ilgiliniyorum.
It won't come off no matter how hard I try!
O kadar uğraştım ama bir türlü temizleyemedim şunu!
So, why is it, no matter how hard I try, everything still seems to be falling apart around me?
Ee, peki neden, ne kadar zorlasamda, etrafımdaki herşey dağılıyor?
And when you're with her today, - don't try so hard.
Ve bugün onunlayken çok zorlama.
Try to imagine how hard it must have been for your dad.
bu durumun baban için ne kadar zor bir şey olduğunu anlamaya çalış.
Hard to believe he'd try to fire from a 60-mile-an-hour train.
Birinin, saatte 90 kilometre hızla giden bir trenden atış yapacağına inanmak zor.
I try so hard to be good, but I cannot deny there are times when I would kill for... candy corn.
İyi olabilmek için çok çabaladım. Ama mısır şekeri için birilerini öldürebilirim dediğimi inkar edemem.
Now, calm down and try to channel inner peace through hard work!
Şimdi sakin ol ve iç huzurunuza sıkı bir çalışmayla ulaşmaya çalışın.
I'll try not to get a hard-on.
Dur. Bir daha olmayacak. - Yaa?
Try not to give the guy a hard-on.
Elemanın malafatı boynu bükük tutmasını sağla, olmaz mı?
It's hard to look at it and try to figure out which one of them is your mom.
Buna bakıp hangisinin annen olduğunu anlamaya çalışmak zor.
You know, it was more harder than we thought it was, so I came back home. It was just too hard to try to start all over in a strange place, basically.
Yabancı bir yerde yeni baştan başlamak oldukça zordu.
try harder 150
hardware 22
hard 725
hardy 174
hardly 502
harder 533
hardman 24
hardcore 24
harding 62
hard pass 21
hardware 22
hard 725
hardy 174
hardly 502
harder 533
hardman 24
hardcore 24
harding 62
hard pass 21
hardison 43
hard kill 18
hard day 29
hard times 35
hardly ever 25
hard work 70
hard to tell 74
hard worker 16
hardworking 26
hard to starboard 26
hard kill 18
hard day 29
hard times 35
hardly ever 25
hard work 70
hard to tell 74
hard worker 16
hardworking 26
hard to starboard 26