English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hard kill

Hard kill translate Turkish

303 parallel translation
If you ain't learnt by now, the Travens are a hard kill.
Hâlâ ögrenemedin mi? Traven'lari öldürmek çok zordur.
"Don't come so hard, you'll kill me."
"O kadar abanma, beni öldüreceksin."
I know now why you tried so hard to kill this outlaw whom you despised.
Şimdi ise bu kanun kaçağını neden yakalamak istediğinizi biliyorum.
They're gonna kill you with no hard feelings.
Seni pişmanlık duymadan öldürecekler.
- That one will be hard to kill!
- Bunun onu öldürmesi zor.
Russians are hard to kill!
Rusları öldürmek zordur!
It's easy for him to kill me. And it's hard for me to kill him.
Onun beni öldürmesi kolay, benim onu öldürmem zor.
Now, you know when you put on a uniform and learn how to do it it's not hard to kill anyone.
Artık biliyorsun, üniforma giyip nasıl yapıldığını öğrenince, birini öldürmek zor değil.
Well, them old bulls are hard to kill.
Eski boğaları öldürmesi zor olur.
The animal was hard to kill.
Hayvanı öldürmesi zordu.
- You're a hard man to kill, Admiral.
- Öldürülmesi zor adamsın, Amiral.
But if he goes to Kyoto, it will be hard to kill him.
Ama o Kyoto'ya giderse, öldürülmesi zor olacak.
Hard enough to kill you, and soft enough to change you.
Seni öldürebilecek kadar sert, ve değiştirebilecek kadar yumuşak.
Not so hard or you'll kill me!
O kadar sıkmasana, beni de öldüreceksin!
Right, I called him Chief Hong Then he asked me whether I knew him He tried hard to kill me
evet, ona şef Hong demiştim sonra bana onu nerden tanıdığımı sordu beni öldürmeye çalıştı bunun için çok hırslıydı
It's hard to believe Jess would kill anybody but not Peter!
Jess in katili oldurdugune inanmak cok zor, hele katil Peter olunca.
Last year I tried hard... to kill Mr. Yu for the sake of the Dart
Geçen sene o dartları almak için çok uğraştım... Ama o dartların korunduğu Kaşane gerçekten çok sıkıydı.
Roaches are very hard to kill and they're quick.
Hamamböceklerini öldürmek zor ve çok çabuklar.
I'll hit you so hard, I'll kill your whole family.
Sana öyle bir vuracağım ki tüm aileni öldüreceğim.
- Cobb said he'd be hard to kill.
- Cobb, kolay ölmez demişti.
We worked so hard to build your railroads that when our opium didn't come on time, we were so desperate, we helped each other kill ourselves!
Sizin demiryollarınızı kurarken, açlıktan öyle bir hale geldik ki çaresizlikten birbirimizin etini yemek zorunda kaldık!
He wouldn't be so hard to kill.
Aslında öldürmek hiç de zor değil.
God has a hard-on for Marines because we kill everything we see!
Tanrı denizcileri görünce zevke gelir... çünkü biz gördüğümüz her şeyi öldürürüz!
They said you were hard to kill.
Senin için öldürmesi zor demişlerdi.
But it's very hard to understand why anybody has to kill a police officer.
Ama birinin neden bir polis memurunu öldürmek zorunda olduğunu anlayamıyorum.
Just ty not to kill me too hard, son.
Beni öldürme sakın evlat.
It's hard to say who will kill whom.
Kimin, kimi öldüreceği belli olmaz.
The human spirit, it is a hard thing to kill.
İnsan ruhu, zor ölen birşeydir.
It's not guns that kill people, it's these little hard things.
Bütün ipuçlarinin, bütün dedikodularin, bütün tuhaf görüntülerin...
And it's very hard to kill Germans with a frozen butt.
Donmuş bir kıçla Almanları öldürmek oldukça güç olur.
He's hard to kill...
Öldürülmesi çok zor....
It's hard for me to believe even the Americans would kill their own people.
Amerikalıların bile kendi insanlarını öldürebileceğine inanmıyorum.
- He won't serve hard time, but by the time he gets out and he's detoxed, he... he will have gotten over trying to kill you.
Dışarı çıktığı zaman, bağımlılıktan kurtulmuş olur ve seni öldürmeye falan çalışmaz.
It's easy to kill a monster but hard to kill a human being.
Bir canavarı öldürmek kolaydır, fakat bir insanı öldürmek zordur.
I always imagined it would be hard to kill a man.
Birini öldürmek çok zor zannederdim.
You struck me as a hard man to kill.
Öldürülmesi zor bir adam izlenimi bırakmıştın.
How hard can it be to kill this thing?
Bu şeyi öldürmek ne kadar zor olabilir ki?
When you give Dewey 2,000 of my hard-earned dollars, tell him one thing. If he don't back off, I'll kill him myself.
Dostum Dewey'benim zor kazanılmış 2,000 $'ımı verdiğinde şunu söylemeni istiyorum..... beni rahat bırakmazsa onu ben öldürürüm.
They're hard to kill.
Onları öldürmek zor.
♪ It's hard to kill ♪
Ama ölmesi çok zordur
- ♪ It's hard to kill ♪ - ♪ It's hard to kill ♪
Ama ölmesi çok zordur
- ♪ It's hard to kill ♪ - ♪ It's hard to kill ♪
- Ama ölmesi çok zordur - Ölmesi çok zordur
Bruce Willis. "Hard to kill".
Bruce Willis. "Zor ölüm".
The earth, it's opened up for you like a woman. - Was it hard to kill all those men?
Tıpkı çölde çıplak bir kadın gibi.
You guys better kill me... before you do what you're thinking about doing... because when I get angry, I can bite down very hard.
Siz çocuklar düşündüğünüz şeyi... yapmadan önce beni öldürmelisiniz... çünkü sinirlendiğim zaman, gerçekten çok sert ısırırım.
Who should I kill? It gives me hard time, you know
Fakat hangisini öldürmeliyim?
It may be hard to kill.
Öldürmek zor olabilir.
If it's for me to scrub those hard-to-reach areas, I'd like to request you kill me now.
Erişemediğin yerleri ovalamamı istiyorsan, beni hemen öldürmeni tercih ederim.
Right? I mean, not enough juice to kill them, but just enough to make them like bite down really hard on their tongue.
Öldürecek kadar güçlü olmasın tabii ama dillerini de bir güzel ısırsınlar.
He says if I don't study hard and get into college... once I turn 18 he's gonna kill me, and I think he's serious, man.
Eğer dersime çalışmayıp ve onsekizime girdiğimde koleje girememiş olursam, beni öldüreceğini söylüyor. Bence, yapar da.
And very, very hard to kill.
Çok yaramaz çocuklar. Ve öldürülmeleri çok ama çok zor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]