Try now translate Turkish
3,679 parallel translation
The last thing I want to do right now Is try on a wedding dress.
İstediğim en son şey gelinlik denemek.
Now I know I'm not supposed to let my personal feelings seep in, but... it took a year for them to try to get justice for Simon, and then it didn't happen.
Biliyorum kendi duygularımı karıştırmamam gerekiyor ama Simon için adalet aramak bir yıl sürdü ama bulunamadı.
now I think life happens, and it's our job to just... To try to keep up, to try to ride it out, to try to survive.
Şimdi sanki hayat akıyor ve bizim işimiz sadece içinde var olmak canlı kalmak, bir şekilde yaşamakmış gibi geliyor.
Try to think about it now.
Şimdi düşünmeye çalış.
Ah, thanks, Mum... I'll try it on now.
Rolümü görmek ister misin?
Now, her son's gonna try and sell her on the fact that there's all these new trials she can get into, but you and I know the truth.
Oğlu farklı tedavileri denemesi için ikna etmeye çalışacak ama, Biliyoruz ki 6 ayı kaldı
Now we have not fought our way across half of Africa, carrying 100 kilos in gold bars and then smuggled them into the uk, just so some smarmy scumbag civilian can try to rip us off.
100 kilo altın külçesini Afrika'nın yarısı boyunca taşıyıp İngiltere'ye götürmeyi sadece bazı yalaka pislik siviller bizi kazıklasın diye yapmadık.
I should probably try and say something funny now, but I'm not really sure how to do that.
Muhtemelen bunu deneyip sana komik bir şey söylemeliyim fakat bunu nasıl yapacağımdan emin değilim.
Now, get rich, or try dying'.
Şimdi ya zengin ol ya da o yolda öl.
You have to try not to get worked up between now and then.
O zamana kadar heyecanlanmamaya çalışman gerek.
We've tried it your way. Now we try it mine.
Senin yöntemini denedik, şimdi benimkini deneyeceğiz.
All right. Now let's try this one on for size :
Pekala şimdi bunu deneyelim :
Let's try and reduce the excitement level from now on, shall we?
- Evet. Şu andan itibaren heyecan seviyesini azaltmaya ne dersin?
When should she try it, if not now?
Eğer şimdi değilse annem ne zaman deneyecek?
Let's try that direction now.
Şimdi de bu tarafı arayalım.
Took off his his money. Now he wants you to try to help him get it back.
Şimdi adam paraları geri almakta ona yardım etmenizi istiyor.
Right now, you're passed out in the basement, and I'm eating vomit off your shirt, but while we're here, try to learn something.
Şu anda bodrumda baygın şekilde yatıyorsun ben de kusmuklarını yiyorum ama hazır gelmişken bir şeyler öğren.
Now that this might be my last chance, why don't I try?
Bu son şansım olabilir. Neden denemiyoruz?
Now, you can try and convince the AUSA to change their position.
Federal savcıyı kararından dönmesi için ikna etmeyi deneyebilirsin.
Now, try to see it from my side.
- Şimdi olaya bir de benim açımdan bakmaya çalış.
Try to burgle a car now, I'll kill you, scumbag.
Şimdi bir arabayı soyma dene de seni öldüreyim, şerefsiz.
We have a new life now and suggest you try the same.
Artık yeni bir hayat kurduk, sana da aynısını tavsiye ederim.
The United Forces are on their way right now to try and stop that dream.
Birleşmiş Kuvvetler bu rüyayı durdurmak için yola çıkmış durumda.
I know it may not be your destiny to end up with my daughter, but if there is any chance at all that you think it can be, please, God, give it a try, because I love her to death, but she is like a set of Russian dolls right now, and every one of them is a total bitch.
Belki kaderinde kızımla bir son yoktur ama eğer bi şans varsa, olabileceğini düşünüyorsan lütfen, tanrı aşkına bir şans ver, çünkü onu ölesiye seviyorum ama şu anda o sanki bir Rus bebek seti gibi ve onların hepsi tamamen sevimsiz.
Meantime, let's try and find this girl from the video right now.
- Bu arada, çalışalım ve videodaki kızı bulalım.
Why try and kill yourself now?
- Neden şimdi deniyorsun ve kendini öldürüyorsun?
Now is not the time for you to try to supercede command decisions.
Emirlere karşı gelmeye çalışmanın sırası değil.
Now, you just promise me this- - when you use this against Louis Canning, try to draw blood.
Şimdi bana bir söz verin,... bunu Louis Canning aleyhine kullanacağınız zaman,... onun canını yakmaya çalışın.
He said we shouldn't try. But now I've got you. I got an Alpha.
Denemememiz gerektiğini söylemişti ama seni yakaladım.
If they try to rescue the king now, I'm afraid we might lose them.
Eğer şimdi kralı kurtarmaya çalışırlarsa, korkarım, onları kaybedebiliriz.
I would go now. " They try one last time.
Son kez deniyorlar.
Now we try to communicate with the spirit world.
Şimdi ruhlar alemiyle iletişim kurmaya çalışacağız.
Try it now.
Şimdi dene.
Ron, I'm going to try your "not trying" method right here, right now.
Ron, hemen burada ve şimdi senin "çabalamama" methodunu deneyeceğim.
Now, you came down here to obviously try your hand in the Kia Cee-apostrophe-d.
Buraya gelme amacın, kuşkusuz Cee-apostrof-d'yi kullanmak.
Instead of getting depressed about your divorce, you decided to try something new, and... now look.
Boşanman yüzünden depresif olmak yerine yeni bir şey denemeye karar verdin. ve... şimdi bir bak.
Now let me try to fix it.
Şimdi, müsaade et de düzeltmeye çalışayım.
Now go. Before they try to keep you here.
Şimdi onlar seni burada tutmaya çalışmadan önce git.
Well, listen, to tell you the truth, I don't either, but we have to work with them for now, so just try to be more polite.
Doğrusunu söylemek gerekirse ben de sevmedim ama onlarla şu anlık çalışmak zorundayız, bu yüzden nazik olmaya çalış biraz.
Try it now.
Hemen dene.
Okay, now I want you to try to walk the length of the pool.
Şimdi havuzun yüzeyinde yürümeye çalışmanı istiyorum.
Try it on now. How much longer?
- Daha ne kadar sürer?
Try it now.
Ş imdi dene.
But I'm sober now six months, so please try to understand that this is not easy, okay?
O yüzden bunun kolay olmadığını anlamaya çalış, tamam mı?
And now Kagame, he want to try a grand experiment to test our paradoxical vulnerability.
Ve Kagame bizim paradoksallığımız üzerinde büyük bir test yapmak istiyor.
Try and keep up now, handler.
Beni yakalamaya çalış.
Back to position now and try it again.
Tekrar düzene geçin ve yine deneyin.
You want me to try one of the samples right now?
Şimdi mi denememi istiyorsunuz?
Now, let's try this again.
Haydi bir daha deneyelim.
They are recording us right now, so try to keep your pants on.
Şu anda bizi kaydediyorlar. Aman, pantolonunuzu çıkarmayın.
Now we try to figure out if anything came through it.
Şimdi içerisinden bir şey geldi mi onu anlamaya çalışacağız.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66