Two days translate Turkish
13,072 parallel translation
We think they may have been held for up to two days.
İki gün esir tutulduklarını düşünüyoruz.
Only one of Dr. Braga's patients didn't show up for their scheduled appointment in the last two days- -
Son 2 günde Dr. Braga'nın sadece bir hastası randevusuna gelmemiş.
You know, DCFS is gonna take control in, like, two days.
Biliyorsun, sosyal hizmetler iki güne duruma el atacak.
Thursday... which makes the next two days critical.
Önümüzdeki 2 gün çok kritik.
Not even two days, and you start this again.
Daha iki gün bile olmadı. Başladın yine.
Okay, so two days ago, I got a call from ABT.
Evet, iki önce ABT beni aradı.
No usable prints or DNA, but the serial number came back to money stolen in an armored car heist two days ago.
İşe yarar parmak izi veya DNA yok ama paranın seri numarası iki gün önceki zırhlı araba soygunundakilere uyuyor.
The PC frat brothers say they've gone now two days without eating any pussy and will continue to do so until people resign.
PD kardeşliği, iki gündür amcık yemediklerini ve bu eyleme insanlar istifa edene kadar devam edeceklerini söyledi.
So, what, two days?
- Ne yani, 2 gün mü?
Yeah, all right, so, two days it is.
- Pekâlâ, 2 gün o zaman.
It's... it's really changed the way I do everything in the last... two days.
Son iki günde yaptığım her şeyi değiştirdi.
We have been trapped in here for two days.
İki gündür burada tıkılıp kaldık.
Justin Foucault, the ex-Special Ops found dead in the desert. This was taken two days before he died.
Eski özel ajan Justin Foucault, çölde ölü bulunmadan iki gün önce sevgilisi çekmiş.
This is two days ago.
Bu iki gün öncesinden.
He was at the dialysis center two days ago.
İki gün önce diyaliz merkezindeydi.
That in two days, he learned what took you five years.
Senin beş senede öğrendiklerini iki günde öğrendiğini söylemiştin.
Yeah, I-I was waiting outside the Palace two days ago, before her show started, and some guy dropped her off.
Evet, iki gün önce Sarayın dışında bekliyordum ve şovdan önce bir adam onu getirdi.
It's dated two days before Mia jumped off the bridge.
Mia'nın köprüden atlamasından iki gün önce.
It's just very odd that we... we didn't hear from her for the last two days when she didn't return calls, you know?
Hiç alışkın değiliz... Telefonunu açmamaya başladıktan sonra iki gün boyunca haber alamadık.
Because you're aware now that the first time that Toyota was reported found was two days later on November five.
Çünkü siz de biliyorsunuz ki, Toyota'nın bulunduğu haberi iki gün sonra, 5 Kasım'da geldi.
Keep in mind, they've also been sequestered now for two days.
Şunu da hatırlatalım, üyeler iki gündür dışarıdan kimseyle görüştürülmüyorlar.
I'm trying to do better at school like you want me to, and I've got two days to finish this homework or I flunk out!
Benden istediğiniz gibi okulda daha iyi olmaya çalışıyorum ve ya bu ödevi iki gün içinde bitireceğim ya da okulu bırakacağım!
If you'd been outside for two days straight with no food and you were tired and cold, where would you go?
İki gündür hiç yemek yemeden dışarda dolanıyor ve yorgun, üşüseniz nereye giderdiniz?
I've been outside for two days with no food.
İki gün hiç yemek yemeden dışarda olsam.
He and the rest of the hungry fathers are now two days into their long walk to the sea.
O ve diğer aç babalar şu anda denize doğru uzun yürüyüşlerinin ikinci günündeler.
Just come home for one or two days.
Yalnızca, bir ya da iki günlüğüne eve dön.
Nate says you haven't been here in two days.
Nate, iki gündür burada olmadığını söyledi.
It's only two days of travel from Nepal.
Nepal'dan sadece iki gün uzaklıkta.
Two days later I'm closing escrow with a guy old enough to be my great-great-grandfather.
İki gün sonra emanetini kapatıyorum Büyük-büyük-büyükbabam olacak kadar yaşlı bir adamla.
To understand the story, two days after it happened, someone offered to buy the building.
Olaydan iki gün sonra hikayeyi anlamak için, Birisi binayı satın almak istedi.
In two days, our so-called president will throw himself an inauguration ball to celebrate his fifth unelected term.
İki gün içinde, sözde başkanımız beşinci seçilmemiş dönemini kutlamak için bir açılış balosu düzenleyecek.
Just a few of the ways new yorkers described what happened today as Derek Zoolander's center for kids who can't read good and who wanna learn to do other stuff good, too literally collapsed into the east river only two days after its official opening.
New York sakinleri açılışından sadece iki gün sonra, bugün Derek Zoolander'ın okuma zorluğu çeken ve diğer şeyleri yapmakta zorluk çekmek istemeyen çocuklar için yaptığı binanın East River'ın derin sularına gömülmesi hakkında ayrıntılı bilgiler verdiler.
Two days ago.
İki gün önce.
- That's two days.
- İki gün kaldı.
I'll see you guys in two days.
İki gün sonra görüşürüz.
In two days, why?
İki gün içinde. Neden?
I leave for Prague in two days. Prague?
- İki günlüğüne Prag'a gidiyorum.
He can't just flake off for two days!
İki günde tüyünü bile dökemez o!
Mom's fucking a dentist in Manzanita for two days, so I call dibs on the house, okay?
Annem iki gün Manzanita'da bir dişçiyle işi pişirecek, yani ev benimdir, tamam mı? - Hayır.
Two days ago the Arena Bank of Cyprus, a subsidiary of Petrov's empire, filed an application to establish a trading bank in the city.
- İki gün önce Kıbrıs Arena Bankası Petrov'un imparatorluğuna bağımlı şehirde ticari bir banka kurmak için başvuruda bulundu.
We've been trying to reach you for two days!
İki gündür sana ulaşmaya çalışıyoruz.
" Dearest Louise, it's been two days at sea and no sign of rescue.
" Cancağızım Louise, 2 gündür denizdeyiz ve kurtarılmaya dair bir iz yok.
Two days ride.
- İki günlük yolda.
Until a month or two ago, she used to call for the nurses, but these days, that's rare.
Cesedi teşhis etmek üzere halkın yardımı isteniyor
Two or three days.
- Yüksek dozda, iki ya da üç gün.
Two years, three months, 27 days ago, when you first brought a box to a meeting.
İki yıl, üç ay, yirmi yedi gün önce toplantıya ilk geldiğin zaman.
I only met him by luck two days ago.
Kendisiyle iki yıl önce şans eseri tanışmıştım.
He had two very young babies that had just been born a few days earlier.
Daha birkaç günlük iki küçük bebekleri vardı.
They can get by without you for two or three damn days.
İki, üç gün sensiz de yapabilirler.
It'll just take two or three days.
Bu iş iki ya da üç gün sürer.
Two, three days maybe. Be in my boat.
belki iki, üç gün. tekneme olacağım.
two days ago 368
two days later 110
days 2668
days left 44
days ago 298
days remain 20
days a year 35
days now 26
days later 66
days a week 26
two days later 110
days 2668
days left 44
days ago 298
days remain 20
days a year 35
days now 26
days later 66
days a week 26