English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Undercarriage

Undercarriage translate Turkish

101 parallel translation
You were clinging to the undercarriage of a jeep, I think.
Sanırım bir Jipin tekerleklerine takılıydın.
Can't land - undercarriage is gone.
İnemem, iniş takımı çalışmıyor.
The ship will be cradled on a rocket-propelled undercarriage which will be automatically released.
Gemi, kaydırağın üstündeki roket iticili bir kızağın üzerine oturtulacaktır ki bu kızak kalkışın sonunda otomatik olarak gemiden ayrılacaktır.
Go to the crane and use the hook to stop the undercarriage.
Vince git ve kancasını kızağa tak, kızağı durdurmak için kullan.
All right, now, what are you going to use for an undercarriage?
Pekâlâ, şu iniş takımlarını nasıl halledeceksin?
Our last landing rendered the undercarriage unserviceable.
Son inişte, tekerler kullanılmaz hale geldiler.
Even with the men on them, the wing loading is going to be half that of the Skytruck... because we shall leave the hull, starboard boom, undercarriage... chanson and so on on the ground.
Kanatlara tutunma konusunda herkes hemfikir. Yüklenme sorun yaratmaz. Uçağın gövdesini ayırdıktan sonra aksamlar da ayrılacaktır bu şekilde iniş takımları ve sancağı kolayca bitiririz.
And now you're going to help me grease the undercarriage.
Ve şimdi iniş takımlarını greslemekte bana yardım edeceksin.
I better have a look at my undercarriage.
İniş takımlarımı gözden geçirsem iyi olacak.
Undercarriage lever a bit sticky, was it, sir?
İniş takımı manivelası biraz yapışmış, değil mi, efendim?
"Or an undercarriage check or a radio?"
Ya da bir iniş takımını ya da radyoyu kontrol edebilir miyim? "
What's the excuse this time, undercarriage check?
Bu seferki mazeret ne? İniş takımı kontrolü mü?
As it touched down, the legs of the undercarriage collapsed.
Uçak yere değer değmez, iniş takımları kırıldı.
One forced down outside Nashville, busted undercarriage,
Biri Nashville açıklarında arızalandı
Get your armpits, your undercarriage.
Koltuk altlarını uzat. Alt kısmını da.
We found red hair in the undercarriage.
Şaside kızıl saç telleri bulduk.
including all AC ducting, all paneling, the roof, undercarriage.
Havalandırma boşluğu, trenin altı, üstü, bagajlar.
Undercarriage.
İniş takımları.
Before I'm on the job, I like to give my undercarriage... a bit of a how's-your-father.
İşe başlamadan önce benim iniş takımlarını açsak nasıl olur? Sadece şaka yapıyorum Vanessa.
To do that they have to lower their flaps, put down the undercarriage and put on their brakes so that they lose all air speed at the precise moment that they come alongside their perch.
Bunu yapmak için kanatlarını düşürmeleri ve iniş takımlarını açmaları gerekir. Tüneme yerlerine gelirken tam zamanında fren yapıp hava hızını kaybetmeleri gerekir.
Then invite him, at his earliest convenience, to kiss my undercarriage.
ve de ona kıçımı öpmesini söyle.
The whole front undercarriage.
Tüm ön aksama.
Someone had the undercarriage washed.
Biri alt kısmını yıkatmış.
It's an undercarriage scrape.
Arabanın altından sıyrılmış.
Not long, but we'll have to get back to Enterprise... I need to open up the circuit housings on the undercarriage.
Uzun sürmez, ama Atılgan'a dönmemiz gerekecek... gövde üzerindeki devre yuvalarını açmam gerekiyor.
Combat landings expected again to be the order of the day... so double-check your undercarriage before...
Günün emrinin yine savaş inişi olması bekleniyor. Bu yüzden iniş takımlarını bir daha kontrol edin.
Tied to the undercarriage... maybe.
Şasiye bağlanmış olabilir.
You tied her body to the undercarriage of the bus and assumed we'd think that she died while attempting to escape... right?
Cesedini otobüsün şasisine bağladın. Böylece kaçarken öldüğünü sanacaktık, değil mi?
Phenolphthalein indicated blood on the undercarriage and rims.
Fenolftalein şaside ve jantlarda kan olduğunu gösterdi.
But the latex primer used in the car is located in the undercarriage which he never hit.
Ama arabada kullanılan lateks, şaside oluyor. Kurban oraya hiç çarpmamış.
- Did you go by the undercarriage underneath the ball sac out to the tip?
Ölçüm işlemini testislerin altından ucuna kadar mı yaptın? Evet, evet.
Check your undercarriage.
Alt takımlarını kontrol et.
It even heats the undercarriage.
Koltuğu bile ısınıyor.
I think something bounced up into my undercarriage. - Will you take a look?
Sanırım altıma bir şey takıldı.
- Ma'am, I'd be pleased to check your undercarriage.
- Bir bakar mısınız? - Altınıza bakmaktan...
- You touched-down on your undercarriage
- Karın üstü indiniz.
Had to bend the undercarriage back into place after every landing.
Her inişten sonra iniş takımlarını eğerek yerine sokmam gerekirdi.
I've got some burn marks on the undercarriage.
- Öyle. Bende şasi üzerinde bazı yanık izleri gördüm.
Wasn't the undercarriage of Cory's Jeep black?
Cory'nin Jip şasisi siyah değil miydi?
We found electrical burn marks on the roll bar and the Jeep's undercarriage.
Jipin şasisi ve tutamakları üzerinde elektrik yanık izleri bulduk.
So, the current came into the vehicle from the roll bar, and it went out through the undercarriage.
Yani akım tutamak vasıtasıyla araca geçti, şasi boyunca ilerledi.
You could see his dirty undercarriage.
Karoserinin kirli alt tarafları görünüyordu.
I have got what appears to be a gun mount on this undercarriage.
Şasinin altında silah kundağı gibi bir şey var.
Wearing you down, rusting out your undercarriage.
Yıpratacak, paslandıracak.
Uh, well, considering that it came from the undercarriage of his car, which was pierced by his bone, which incidentally I'm... really glad I wasn't there to see, my guess is... motor oil, 10w30.
Kemiğin deldiği araba şasisinden geldiğine göre ki orada olup bunu görmediğime çok memnunum,.. ... bence motor yağı 10W-30. - Soya fasulyesi.
The blast must have breached a vulnerability In my undercarriage, during transformation.
Patlama, dönüşüm sırasında, şasimi savunmasız yakaladı.
He could have been tied to the undercarriage of a vehicle.
Adam, bir aracın altına bağlanmış olmalı.
Must have been used to tie the body to the undercarriage.
Cesedi arabanın altına bağlamak için kullanılmış olsa gerek.
Well, if that's Toto, then just call me the Wizard. 'Cause it gave me a power wash to my undercarriage, and a happy-ending blow-dry.
Onun adı Toto ise bana da Büyücü diyebilirsiniz çünkü alt takımlarımı inanılmaz bir şekilde yıkadı ve kurutarak mutlu sona erdirdi.
My undercarriage.
- Hayır, hayır, hayır.
- Your undercarriage?
Aşağıda.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]