English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Undergone

Undergone translate Turkish

171 parallel translation
[Director] While he has undergone cyborg surgery, it appears he had those abilities from the beginning, meaning that he's either one of us or possibly...
Cyborg ameliyatı olduğunda bütün bu becerilere baştan beri sahip olduğu ortaya çıktı. Yani ya bizden biri... Ya da...
Since its production in 1934, Jean Vigo's L'Atalante has undergone numerous transformations, mutilations, and attempts at restoration.
Çekildiği 1934 yılından bu yana, Jean Vigo'nun "Geçip Giden Çatana" filmi pek çok değişikliğe, kesintiye ve restorasyon girişimine maruz kalmıştır.
And we hope the punishment you've undergone... has given you time to reflect upon the evil courses that you have pursued.
Umarım çekmiş olduğunuz cezalar işlemiş olduğunuz suçlardan, ders almanızı sağlamıştır.
Since then, he had undergone a complete change until this afternoon I found him completely reverted to the animal.
O günden sonra tamamıyla değişmiş ta ki bugün onu tam bir hayvana dönüşmüş şekilde görene kadar.
Not only that, Inspector, but Mr. Talbot has undergone an operation which makes physical exertion out of the question.
Bir tek bu da değil Bay Talbot fiziksel çaba göstermesinin imkansız olduğu bir operasyon geçirdi.
I was sorry about the girl, but found some relief in the reflection that she had presumably, during the weekend, already undergone a fate worse than death.
Kıza üzülmüştüm. Yine de, haftasonunda yaşadıklarıyla muhtemelen ölümden daha beter bir yazgıya imza atmış olduğu düşüncesi beni biraz rahatlattı.
You've undergone a startling transition, Richard.
Şaşırtıcı bir dönüşüm bu Richard.
The eyes of a man who has undergone suffering, alone, for a long time.
Acı çeken birisinin gözleriydi, uzun zamandır... yalnızlık çeken.
- He'd undergone a lot of strain.
- Çok fazla baskı altında kalmış.
The automobile was psychosomatic... it has since undergone analysis and is now well-adjusted.
Araba psikosomatikti... muayeneden geçti ve şimdi iyi ayarlandı.
Nor will I say anything about the agony she must have undergone before she could make up her mind what to wear.
Ne de ben ne giyeceğine karar veremeden önce onun geçirmek zorunda kaldığı acı konusunda bir şey anlatacağım.
In this case, the patient is not subject to the physical pleasure you are referring to since she has only undergone an intervention.
Bu durumda, şimdiye kadar bir müdahalede bulunulmuş hasta, senin istediğin fiziksel hazzı yerine getirecek bir denek değil.
No one's admitted unless they've undergone a complete probity check.
Dürüstlük denemesini geçmeyen hiç kimse içeri alınmaz.
So he must feel he's undergone the full personality change.
Kişilik değişiminin etkilerinden kaynaklıyor olsa gerek tavırları.
" the Traag civilization has undergone a remarkable evolution.
"... Traag medeniyeti hatırı sayılır bir evrim geçirmiştir.
I must say that my thinking... had undergone a very substantial revolution.
Söylemeliyim ki düşüncelerim önemli derecede değişikliğe uğradı.
- or undergone extensive x-rays?
- ışınlarına maruz kaldınız mı?
The Emperor has undergone a transformation - a metamorphosis.
İmparator başkalaşım geçirdi bir dönüşüm.
The overall concept of evil in the Catholic Church has undergone a radical change in this century.
Çağımızda Katolik Kilisesi'nin kötülük tanımlaması radikal bir biçimde değişti.
Jupiter is made mostly of hydrogen and helium, just like the sun and had Jupiter been a few dozen times more massive the matter in it might have undergone thermonuclear reactions in the interior and Jupiter would have begun to shine by its own light.
Jupiter ağırlıklı hidrojen ve helyumdan oluşmuştur, ve Güneş gibi kat be kat büyük olsaydı içerdiği yoğunluk ile iç termo nükleer reaksiyonlar ile birlikte Jupiter de bir güneşe dönüşebilirdi.
It's as if an entire civilization had undergone a sort of self-inflicted radical brain surgery so that most of its memories discoveries, ideas and passions were irrevocably wiped out.
Sanki tüm medeniyet kasten radikal bir beyin ameliyatına girdi... tüm anıları... keşifleri, fikirleri ve tutkuları.. geri dönemez şekilde silindi..
This film, which uses animation cells from the 1950s to 1980, has undergone photochemical and digital restoration between January 2001 and July 2003
1980'de, 1950'lerden kalma animasyon hücrelerini kullanan bu film, Ocak 2001 ile Temmuz 2003 arasında.. .. fotokimyasal ve sayısal restorasyon işlemlerinden geçmiştir.
Mr Striker has undergone a psychiatric examination.
Bay Striker psikiyatrik muayeneden geçti.
Because by the second day of incubation... any cells that have undergone reversion mutations... give rise to revertant colonies like rats leaving a sinking ship.
Çünkü, kuluçka döneminin 2. gününde gerileme mutasyonuna ugramis bütün hücreler eski duruma dönen koloniler olusturur, tipki gemiyi terk eden fareler gibi.
It is the most startling metamorphoses one man has ever undergone.
Bir insanın geçirebileceği en şaşırtıcı değişimlerden biri bu.
I had lost 27 pounds and I'd undergone all their treatment.
Her türlü muamelerine maruz kalmış ve 12 kilo vermiştim.
- And, you've undergone plastic surgery.
- Ve estetik ameliyat olmuşsun.
making all the decisions and only using his or her intelligence. Citizen-supported radio in the United States has undergone a remarkable growth in the last decade. It's perhaps the fastest-growing alternative media.
Laramie radyosunu dinliyorsanız,... büyük ihtimalle o sabah Times gazetesinde olanları duyuyorsunuz.
This downtown area has undergone a revitalisation.
Şehir merkezinin bulunduğu bölgede güçlendirme yapılmış.
I envision a story about a man... who awakens to discover he has undergone a - a profound physical change.
Bir adam hakkında bir hikaye... hayal ettim... Keşmek için uyanmaya çalışıyor, derin bir fiziksel değişim.
What I do know is that the Captain of this ship has undergone an extreme physical transformation, the ultimate effects of which I can't even begin to guess.
Gördüğüm şey, bu geminin kaptanının, nihai etkilerini benim bile tahmin edemediğim, had safhada bir fiziksel değişim geçirdiğidir.
These walls have undergone some kind of selective molecular polarization.
Bu duvarlar bir çeşit seçici hücresel kutuplaşma geçirmiş.
All have undergone a series of examinations...
Bir seri kontroller devam ediyor...
It does seem to me that our little life has undergone... a rather significant change in the past few minutes now.
Bana öyle geliyor ki bizim küçük hayatlarımızda geçtiğimiz bir kaç dakika içinde oldukça büyük değişiklikler oldu.
In return, I have undergone this change with the blessings of my government so that I may become a bridge between our worlds in the hope that we will never know war between us again.
Karşılığında, hükümetimin de onayıyla ben de değişim geçirerek gezegenlerimiz arasında yeni bir köprü kurmayı amaçladım. Umarım bir daha asla savaşmayız.
But in light of public feelings about Kubus, any ship with him onboard can't leave until it's undergone a security check to prevent sabotage, and that includes a molecular scan for nanotechnology.
Ama Kubus hakkındaki kamu vicdanının ışığı altında hiçbir gemi içinde Kubus varken sabotaj ihtimaline karşı güvenlik kontrolünden geçene kadar ayrılamaz ve bu da nano teknoloji olasılığına karşı moleküler tarama gerektirir.
Garak's body has undergone a severe shock.
Garak'ın vücudu ağır bir şoka maruz kaldı.
But in ten years, from 1952 to 1962, the industry had undergone tremendous changes, and Two Weeks In Another Town... was a startling mirror of Hollywood's decline.
Fakat on yıllık süre zarfında, 1952'den 1962'ye kadar sektör muazzam bir değişim yaşamıştı. "Two Weeks in Another Town" filmi Hollywood'un düşüşünü gösteren ürkütücü bir ayna niteliğindeydi.
I know how the fires of hatred are stoked when one is reminded of the humiliation he has undergone.
Onların aşağılamalarını söylediğimde sizlerin nefret ateşine kapıldığınızı görebiliyorum.
To whom it may concern, this is to certify that Rupert the beagle has undergone psychoanalysis and contrary to appearances is not suffering from hydrophobia, or any other canine psychosis.
İlgili olduğu kişi, av köpeğimiz Rupert'in psikanaliz testinden geçmiş olduğu ve kuduz ya da başka bir köpek hastalığının olmadığını belgeler.
Ensign Kim may have inadvertently undergone the process of matter conversion.
Teğmen Kim'de yanlışlıkla madde dönüşümüne uğramış olabilir.
Perhaps it's not the ship that's undergone changes but rather your perception of it.
Belki de gemide herhangi bir değişiklik oluşmamıştır, ama sizin algılamalarınız hariç.
It appears that her synaptic pathways have undergone a severe neuroIeptic shock, which is disrupting all cortical functions.
Görünüşe göre, sinaptik yolları, bütün kortikal fonksiyonlarını kilitleyen, şok altında kalmış.
You have undergone the transformation promised by Valen, broken the Council and created a vacuum of power.
Valen tarafından öngörülen bir değişim geçirdin, Konsey'i dağıttın ve bir otorite boşluğu yarattın.
In the past 24 hours, I've undergone rigorous diagnostic testing, submitted to an extensive psychological profile and I've been poked and prodded in organs that I didn't even know I had.
Geçen 24 saat içinde, genişletilmiş çok ciddi mikro hücresel tarama başta olmak üzere fizyolojik profilimi çıkartacak, bu güne kadar hiç duymadığım bir sürü test yapıldı.
Not unless he's undergone an unlikely conversion.
Tersini ispat edecek bir konuşma yapmadı ise zannetmiyorum.
Have you ever undergone any impulse-control therapy, Ms. McBeal?
Bayan McBeal, hiç tepki kontrol terapisine devam ettiniz mi?
I have never undergone impulse-control therapy.
Hayır. Tepki kontrol terapisine hiç devam etmedim.
You'll be released... once you've undergone the engramatic purge.
Maruz kaldığın engramatic. kirlenmeden temizlendikten sonra... bırakılacaksın.
- He's undergone a treatment.
- Bir tedavi denedi.
Although I'm damn sure she's never undergone infertility treatment.
Şahsen Ajan Scully'nin böyle bir tedavi olduğuna inanmıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]