Underline translate Turkish
91 parallel translation
Underline "charm."
Albenimin altını çizersin.
Underline and exclamation point.
Altı çizili ve sonunda ünlem var.
Did you underline that?
- Buna katılıyor musun? - Evet.
Dinner. Underline it.
Oğle yemeği... altını çiz...
Later we'll underline all the contradictions.
Sonra tüm çelişkilerin altını çizeriz.
You underline what's said. I'm sure it's needed.
Söylenenleri iyice vurgularsın.
Underline that for me.
Bunun altını çiz.
I underline that.
Çizdim işte.
They teach you how to underline in college.
Nasıl alt çizileceğini kolejde öğretirler.
Please underline the next sentence.
Sıradaki cümlenin altını çizin lütfen.
I will underline that.
Altını çizeceğim.
Question four... underline that.
Soru dört... onun altını çiz.
Underline something.
Bir şeylerin altını çizersin.
And they'd kill me to underline the threat.
Üstelik beni de öldürmek istediler.
Don't underline it, just make it.
Onun için altını çizmeyin, vurgulayın.
Underline.
Altını çiz.
- Don't underline anything.
- Altını çizme sakın.
Why did you underline these bits?
Bu bölümün altını niçin çizdin?
Did you underline that book?
Kitabın altını çizdin mi?
- Did you underline that book?
- Kitabın altını çizdin mi?
No, I did not underline that book.
Hayır, Ben kitabın altını çizmedim.
- You didn't underline it?
- Altını çizmediniz?
I would like to underline that these are just precautionary measures.
Bütün bunların sadece tedbir kabilinden olduğunu vurgulamak istiyorum.
To underline his point, Clay moved tanks up to the checkpoint.
Niyetini açık etmek adına Clay tankları kontrol noktasına gönderdi.
In my opinion, it's important to underline problems if they are to be solved. It's also true that your interviews are very interesting.
Geriye kalan da erzaklara ve başındaki birkaç memurla mucizevi bir şekilde çalışan yönetime gidiyor zaten.
No. Underline. Exclamation point.
Hayır Altı çizili, Ünlem.
You... you underline words that you don't know... and then look them up later? Right?
Bilmediğiniz kelimelerin altını çizip sonra da sözlükten bakıyorsunuz.
Would like to underline that the change in leadership... - will not have any consequences for the firm's employees.
Altını çizmek isterim ki yönetimdeki bu değişim... çalışanlara farklı bir durum getirmeyecektir.
Maybe even underline the poo. Va-poo-rize.
Hatta "popo" nun altını çizeriz.
If you wish to underline the difference between human and machines.
Eğer insan ve makine arasındaki farkın altını çizmek istiyorsanız tabi ki.
Steven, we're gonna be evaluating store profits from last quarter, so your job is to go through these records and to underline every instance of the word "credit."
Steven, Dükkanın son çeyrekteki karını değerlendircez, senin işin bu kayıtları inceleyip, "kredi" kelimesinin hepsinin altını çizmek.
Sales decided it would be more efficient to whiteout the credits and underline the debits instead.
"Kredi" nin altını çizmek yerine üstünü daksillemenin ve borçların altını çizmenin daha verimli olacağına karar verildi.
Underline "vengeful"?
"İntikamcı" nın altını çiziyorum.
If your symptoms have subsided and you can't find an underline cause, his insurance won't cover.
Eğer semptomlar azaldıysa ve sebebini bulamıyorsanız, sigortası karşılamaz.
Even Scrubs with its humor still has more realistic fiber underline and tones to it.
Scrubs bu gülünçlüğüyle bile daha gerçekçi.
Underline and capitalize the "us."
Biz'i büyük harf yaz ve altını çiz.
Elizabeth gave us the go-ahead to explore this station if and I underline the "if" there we find anything we can use against our many and sundry bad guys.
Elizabeth bize istasyonu araştırma emrini sadece, ki "sadece" nin altını çiziyorum, çok ve çeşitli düşmanlarımıza karşı kullanabileceğimiz birşey bulursak diye verdi.
I mean, I could take it just for decoration, but then it might underline the fact that we don't have "Maggie blues."
Dekorasyon için bunu götürebilirim. Ama o zaman Maggie Blues'un olmadığı ortaya çıkar. - Ben olsam götürürdüm.
Unless there is a terrible calamity cup it, Photostat it, underline it in red George W Bush by our projection is going to be press it in a book, put it in an album, hang it on a wall...
Büyük bir değişiklik olmadığı sürece kupalara basın, fotokopisini çekin, kırmızıyla altını çizin George W Bush bizim tahminlerimize göre kitaplara geçecek, albümlere konu olacak, duvarlara asılacak...
Because she wanted to underline that
Çünkü bunun altını cizmek istiyordu.
um, thursday is my daughter's dance recital, and we underline bold cannot miss it.
Perşembe gecesi kızımızın dans gösterisi var, altını çizerek söylüyorum, kaçırmamamız lazım.
That makes 8... We can underline each syllable
Onları çıkarırsak sekiz hece kalır. Her hecenin altını çizebiliriz.
Are you gonna underline the "you"?
Seni vurgulayacak mısınız?
People say "so-and-so is a born artist", to underline the fact that vocation is not achieved by personal effort, but is received from the very start.
Bazen yazgının, kişisel çabalarla elde edilemeyeceğini ve insanın fıtratıyla birlikte gelen bir şey olduğunu vurgulamak adına... "Falanca kişi Sanatkâr olarak doğmuş" deyimi kullanılır.
But I thought it was important to underline the fact that she's a woman,
Ama kadın olduğuna dikkat çekmenin önemli olduğunu düşündüm.
Parentheses, bold, underline.
Parantez, koyu renk, altı çizili.
Why did he underline that word?
O kelimenin altını neden çizdi?
Now you're gonna have to bold, underline and "italiancize" me on that list.
Şimdi listene beni kalın, altı çizgili ve italyanik yaz.
I only show these scenes to underline that this blood bath might seriously compromise the new regime's future.
Onlara diyorlar ki : "Durun, siz giremezsiniz. Evinizi soyacağız, ama sakın ha içeri gireyim demeyin."
" And I am able to give myself in this way to you, and so I underline what is essential in my existence and that could be important
Bütün sosyal tabuları yıkıyordu. - Evet. Bu şekilde kendimi size veriyorum.
Underline that.
- Sadece yinelemek için.
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17