Undermine translate Turkish
637 parallel translation
He's trying to undermine you.
Sizi dibinizden buduyor.
Father used to say it'd undermine the whole of society... and turn us into profligates.
Babam eskiden bunun sosyeteyi temelinden çürütüp... ahlaksızlığa götüreceğini söylerdi.
Reference to the father's police record may tend to undermine the child's parental respect.
Babanın polis kayıtlarından söz etmek çocuğun babaya duyduğu saygıyı kaybetmesine neden olabilir.
I will not tolerate your attempts to undermine my program for Richard.
Benim Richard için hazırladığım programı engelleyecek girişimlerine izin vermem.
Well, you see, sir it seems that my... My propaganda to undermine the enemy's morale undermined the staff's morale instead.
Efendim şöyle ki görünüşe göre... düşman moralini düşürme propagandam bizim personelin moralini düşürmüş.
For the past several weeks... you have, with your usual devotion to detail... managed to undermine what I, as Chief Counsel for the EP... consider the most flourishing railroad in the country.
Son birkaç haftadır ayrıntılarda boğulmaya olan düşkünlüğünle ülkenin en hızlı gelişmekte olan demiryollarını mahvetmeyi başardığını düşünüyorum, Baş Danımanın olarak. - Mahvetmek mi?
- Undermine?
- Evet, öyle.
- Yes, undermine. From the moment that Jane Osgood attached old 97... you've been acting as if you were in a fight with an organization... approximately the size of the federal government.
Jane Osgood'un, Yaşlı 97 trenine bulaştığı andan bu yana federal hükümet kadar büyük bir organizasyona sahip olarak sanki savaşa girmiş gibi davranıyorsun.
By blaming a superior for a weak soldier's suicide, you undermine our finest military traditions.
Zayıf bir askerin ölümünden bir üstünü sorumlu tutarak ordu geleneklerimizi ayaklar altına alıyorsun.
Please don't undermine my resolve, just when I need it most.
Lütfen irademi zayıflatma, şimdi ona çok ihtiyacım var.
To undermine the conventions of its communication. To demoralize its fans.
iletişiminin geleneklerini çökertmek için, hayranlarını ahlaksızlaştırmak için.
A few dozen or a few hundred like that don't undermine the theory of the Red - no - the People's Army.
Belki birkaç düzine, belki birkaç yüz kadarı komünizm teorisine leke süremez. Halkın ordusu o.
It's guys like you who undermine my argument with Noge.
Senin gibi adamlar Noge'ye karşı elimi zayıflatıyor.
They float them across to undermine our morale.
Rüzgar doğru yerden estiğinde moral bozmak için bize gönderiyorlar.
I can tell you one thing, Winifred. I don't propose standing idly by and letting that woman Mary Poppins undermine the discipline...
Sadece Winifred, Mary Poppins denen o kadının bizim verdiğimiz disiplini bozmasına müsaade...
Try and undermine my authority, eh?
Otoritemi sarsmaya çalışıyorsun, ha?
UNDERMINE FRANCO!
FRANCO'YU DEVİRİN!
You're trying to undermine my rehabilitation. Disrupt my progress.
Rehabilitasyonumu yavaşlatıp sosyal gelişimime engel olmaya çalışıyorsun.
A class enemy has sneaked into our Communist Party, trying to undermine our regime.
Birinci sınıf bir düşman, rejimimizi zayıflatmaya çalışmak için Komunist Partimizin içine sızmış bulunuyor.
Don't undermine morale.
Ekibin moralini bozmaya çalışma!
Patrick John Edwards, you are guilty of conspiracy to undermine the national security... and intent to incite to riot
Patrick John Edwards, ülke güvenliğini tehlikeye atacak davranışlarda bulunmak ve isyan çıkarmaya teşvikten suçlu bulunmuş.
You stand guilty of conspiracy to undermine the national security and of separate charges and so indicted and convicted at the 5th Emergency Court of the 44th Precinct in the District of Glendale Captain Edward Rubin, Sheriff, presiding, May 24th
Ülke güvenliğini tehlikeye atacak davranışlarda bulunmaktan hakkınızda ayrı ayrı dava açılmış ve suçlu olduğunuza hükmedilmiştir 5 No'lu Olağanüstühal Mahkemesi Glendale Bölgesi polis merkezince Yüzbaşı Edward Rubin, duruşma başkanı, 24 mayıs tarihli duruşma
It would be a groundless testimony from an unreliable man. To annul the verdict based on this type of evidence would seriously undermine truth and justice.
Güvenilmez bir adamdan asılsız bir ifade dinlemek ve buna dayanarak verilen kararı değiştirmek mahkemeye ve adalete ciddi zararlar verebilir.
I figure, why undermine his confidence.
Yani, güvenini sarsmak istemedim.
We must fight, my friends, we must fight all those who seek to undermine the quality of our British way of Iife, whether they be gunmen in the streets, whether they be subversive elements from foreign lands
Savaşmalıyız, arkadaşlarım. İngiliz yaşam tarzının niteliğini baltalamak isteyen herkesle savaşmamız gerekiyor. Bu düşmanlar sokaklardaki silahlı soyguncular da olabilir yabancı ülkelerin tahrip edici unsurları da.
A social, economic and political plot to undermine the working classes of this country.
Bu ülkedeki çalışan kesimin canına okumak üzere planlanmış sosyal, ekonomik ve siyasi bir entrika.
Will you quit trying to undermine my parental authority, old lady?
Baba otoritemin kuyusunu kazmaya çalışmayı bırakacak mısın, yaşlı bayan?
Who are those who seek to humiliate me and undermine my authority?
Beni küçük düşürmek ve otoritemi baltalamak isteyenler kim?
But that means they can totally undermine our Western defence strategy.
Yani Batı'nın savunma stratejisini tamamen çökertebilirler.
- is going to undermine you.
-... kaydırmasından korkuyorsun.
Finally we should nominate a new Chief not only to take care of the other two matters but to promote and build our school and not let any rascals undermine our school because of teacher's death
Üçüncüsü ise, yeni şefi tayin etmeliyiz! Yeni şef sadece bu 2 meseleye bakmayacak... ayrıca klanımızı geliştirip... tüm haydutları elemine edecek! Ustamızın ölümü boşuna olmamalı!
They want to destabilize you, undermine your sense of reality.
Kafanızı karıştırıp, sizin gerçekle bağınızı koparmak istiyorlar.
An armed incursion now would undermine those negotiations.
Silahlı bir olay bu görüşmeleri çıkmaza sürükler.
But this action you wont undermine!
fakat bunu baltalayamıyacaksın!
You know, this is beginning to seriously undermine my self-esteem.
Bu artık cidden aşağılayıcı olmaya başlıyor.
I hope this doesn't undermine your confidence in us.
Umarım bu sizin bize olan güveninizi sarsmaz.
They should undermine it then.
Onların altını kazmak gerekir.
He would never try to undermine you.
O asla seni küçük düşürmezdi.
Premier, I believe Ral used your fear of continuing aggression between the Federation and its enemies to undermine our position.
Başbakan, Ral'in, sizin Federasyon ve düşmanları arasındaki... bu bitmek bilmeyen çatışma korkunuzu, bizi baltalamakta kullandığını düşünüyorum.
You think I'd let a little pipsqueak like you undermine society, ruin everything we've got?
Senin gibi cik cik öten birisinin, medeniyeti aşağılamasına sahip olduğumuz her şeyi mahvetmesine izin veririm mi sandın?
- Don't undermine me.
- Beni küçük düşürme.
- You don't undermine me!
- Asıl sen beni!
The fact is, it's Mr. Kuato and his terrorists who spread these rumors... to undermine trust in the government.
Gerçek, Mr. Kuato ve onun hükümetteki güveni yıkmak için yayılmış teröristleri
I did not come here to undermine this mission.
Görevi baltalamak için buraya gelmedim.
If you tell the Chancellor about Commander Riker you will undermine everything that you hope to accomplish here.
Şansölye'ye Komutan Riker'dan bahsederseniz burada gerçekleştirmeyi umduğunuz her şeyi tehlikeye atarsınız.
You undermine our very way of life.
Bildik yaşam tarzımızın altını oyuyorsunuz.
If there is to be a lasting peace, Gul Macet neither you nor I must allow any one man to undermine our efforts.
Eğer kalıcı bir barış olacaksa, Gul Macet ne sen ne de ben, herhangi bir adamın çabalarımıza zarar vermesine izin verebiliriz.
What if they're trying to undermine our history?
Ya tarihimize zarar vermek istiyorlarsa?
Despite my zealous friend here our purpose is to help, not undermine, your work, captain.
Öfkeli arkadaşıma rağmen, amacımız size yardım etmek, işinizi küçümsemek değil.
This radical terrorist behavior, led by Mr. Friendly must not be allowed to undermine our safety.
Bay Friendly'nin önderliğindeki bu radikal terörist tavrın güvenliğimize zarar vermesine izin verilmemelidir.
Why would Garak want to undermine Gul Dukat?
Neden Garak Gul Dukat'ın kuyusunu kazmak istiyor?
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17