Understudy translate Turkish
352 parallel translation
That's miss baring's understudy. There you are, see?
Bu Bayan Baring'in dublörü.
Get hold of my understudy.
Gidip dublörümü bul.
Ms. Baring's understudy is now on stage.
Bayan Baring, sahnede yardımcı oyuncu artık.
Make sure you get hold of my understudy.
Kesinlikle yerime başka birini buluyorsun.
I may want you to understudy her.
Onu yedeklemeni isteyebilirim.
As your understudy, Mademoiselle DuBois naturally took your place.
Senin yedeğin olarak, Mlle DuBois yerini aldı.
I want a new understudy.
Yeni bir dublör istiyorum.
Ezra, we've got to get an understudy for Dinah.
Ezra, Dinah'nın rolü için yedek oyuncu bulmalıyız.
Dinah's never had an understudy.
Dinah'nın hiç yedeği olmamıştı.
We're caught with our understudy showing.
Yedeğimizle uygunsuz yakalandık.
- Understudy?
- Yedek mi?
What he means is, if you two ever quarrel and you decide... not to go on some night, Dinah. Bert felt you should have an understudy.
Demek istediği, ikiniz tartışırsanız ve Dinah bir gece... sahneye çıkmayacak olursa diye Bert bir yedek gerektiğini düşündü.
But the other day when Mr. Fabian told Miss Channing that her understudy was going to have a baby and they'd have to replace her...
Ama geçen gün Bay Fabian Bayan Channing'e yedeğinin.. .. bebek beklediğini ve onun yerine birini bulmaları gerektiğini söyleyince..
- You wanna be Margo's new understudy?
- Margo'nun yeni yedeği mi olmak istiyorsun?
I don't see any reason why you shouldn't be her understudy.
Yedeği olmaman için bir neden göremiyorum.
Who? - Naturally, your understudy.
- Doğal olarak yedeğin.
I refer to your new and unpregnant understudy, Miss Eve Harrington.
Yeni ve hamile olmayan yedeğinden söz ediyorum. Bayan Eve Harrington.
My understudy?
Yedeğim mi?
- Well, she's your understudy.
- O senin yedeğin. - Eve mi?
My understudy? I had no idea.
Hiçbir fikrim yoktu.
I have no right to be anyone's understudy, much less yours.
Kimsenin yedeği olmaya hakkım yok, hele de sizin.
You knew when you came in that Eve was your understudy.
İçeri girdiğinde Eve'in yedeğin olduğunu biliyordun.
Been my understudy for a week without me knowing it.
Benim bilgim olmadan bir haftadır yedeğim.
I didn't know Eve was your understudy until this afternoon.
Bu öğleye kadar Eve'in yedeğin olduğunu bilmiyordum.
And then a childish routine about not knowing Eve was her understudy.
Sonra da Eve'in onun yedeği olduğunu bilmediği hakkında çocukça bir oyun.
All of us invited that afternoon to attend an understudy's performance, about which the management knew nothing until they were forced to ring up the curtain at nine o'clock.
Hepimiz o öğleden sonra.. .. yönetimin haberi olmadığı, bir yedeğin oyununa katılmaya davet edilmiştik.. .. ta ki saat dokuzda zili çalıp perdeleri kaldırmaya mecbur kalana dek.
Even so. One pretty good performance by an understudy, it'll be forgotten tomorrow.
Yine de.. bir yedeğin oldukça iyi bir performansı, yarın unutulacak.
I hear your understudy, a Miss Harrington, has given her notice.
Yedeğin, Bayan Harrington, istifasını vermiş.
I understand she's now the understudy in there.
Şimdi de orada yedek galiba.
- An understudy's performance.
- Bir yedeğin performansı.
Even if my understudy's legs are so peculiar she's just as good as I am.
Bacakları biraz tuhaf olsa da yedeğim de benim kadar iyi.
But you're an amateur, an understudy, a poor man's version.
Sen bir amatörsün. Yardımcı oyuncu, zavallı bir adamın yorumusun.
Tell him to stop that understudy hovering there like a vulture.
O yedek oyuncunun akbaba gibi dolaşmasını durdursun.
General understudy.
Rol yedeği.
Frank, I noticed the understudy backstage.
Frank, rol yedeğin kuliste duruyor.
Larry... do you think the understudy can play the matinée?
Larry... rol yedeği matinede oynayabilir mi?
I've been with the understudy.
Rol yedeğiyle beraberdim.
The understudy will want to get in.
Rol yedeği oynamak istiyor.
The understudy stinks.
Rol yedeği berbat.
But, Mom, the understudy can't do it like Tim.
- Yedek oyuncu yapamıyor.
- King's understudy, but he's always on.
- Kralın yedeği. Ama hep o oynuyor.
I'm an understudy.
Yedek oyuncuyum.
Well, this is March. lf it runs very long, your understudy will get a break.
Güzel, Mart ayındayız. Eğer çok uzun sürerse, yedek oyuncunuzun bir fırsatı olacak.
I'll try to get you a job as an understudy ; you'll get paid for it
- Bir fikrim var. - Evet. Size dublörlük işi bulabilirim.
With the understudy.
Ama bu sefer yedeği söyleyecek.
If it flops you can always understudy for my grandmother.
Canını sıkma hayatım. Gösterin başarısız olursa anneannem rolündeki kadının yedeği yaparım seni.
The understudy was great.
Yedeği de çok iyiydi.
Weren't you Albert Finney's understudy?
Sen Albert Finney'in yedeği değil miydin?
If you understudy, I'll pay you.
Eğer dublörlük yaparsan sana ödeme yaparım.
And have his understudy go on.
Böylece yedek oyuncu devam eder.
- Quick, get the understudy.
Çabuk Bay Merrick'i ara.
under 290
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
understand 2529
underground 88
underwear 81
understanding 63
undercover 116
underwater 36
underneath 75
understood 2547
underpants 29
underwood 165
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17
under the bridge 22
under the radar 23
under the bed 63
under the sea 16
understand me 81
understandable 121
under the table 51
understand this 55
understand what i'm saying 17