Untie me translate Turkish
820 parallel translation
- Yes. Untie me.
- Evet, çöz beni.
Now untie me.
Şimdi beni çözün.
You win. Untie me.
Sen kazandın Çöz beni.
- Don't you think you could untie me now?
- Beni çözmeyi düşünmüyor musun?
- Yeah. Just untie me.
Çöz yeter.
Untie me first.
Önce beni çözün.
Or untie me.
Ya da beni çözmen.
But if he figures you're trying to untie me. that will be the end of it.
Eğer beni çözmeye çalıştığını anlarsa bu herşeyin sonu olur.
Untie me
Yardım edin. Arkamdakini çözün.
Untie me.
Komiser Juve...
Untie me!
Çöz beni!
- Untie me.
- Çöz beni.
- Untie me!
- Çöz beni!
- Amigo, how do you feel, heh? - Untie me and I'll feel better.
Beni çözersen daha iyi hissedeceğim.
Untie me, too!
Beni de Çöz!
Untie me.
Çöz beni.
- Untie me.
- Çözün beni!
Untie me, fools.
Çözün beni aptallar.
Untie me and I'll tear your head off.
Çöz beni, kafanı koparayım.
Untie me first!
Önce beni çözsene!
- Will you untie me?
Beni serbest bırakın!
First of all they had to untie me.
Öncelikle beni çözmeliydiler.
Lorna, please untie me.
Lorna, lütfen çöz beni.
I'm begging you, Lorna, untie me.
Yalvarırım Lorna, çöz beni.
Come on, untie me or I ´ ll call your parents.
Haydi, çözün beni yoksa sizleri ailelerinize şikâyet ederim.
Untie me!
Beni çözün.
Now untie me.
Şimdi çöz beni.
Please, untie me!
Lütfen, beni çöz!
Order them to untie me!
Beni çözmelerini söyleyin!
Zira, Cornelius, untie me.
Zira, Cornelius, çözün beni.
Please, untie me.
Lütfen çöz beni.
- George, untie me!
- George, çöz beni!
Untie me...
Çözün beni!
Don't forget to untie me too
- Yok bir şeyim. - Beni ofsaytta atma ağabey.
Untie me first
Önce beni çöz.
Lu Tung Chun, I dare you to untie me, so we can fight it out.
Lu Tung Chun, cesaretin varsa beni çöz kozlarımızı paylaşalım.
Untie me.
Çözün beni.
- Untie me. - Hey...
- Çöz beni.
I feel ashamed in front of your friend. Untie me from this damn bed.
Arkadaşına söyle, beni rahatsız eden kıçımın görülmesi değil bu lanet olası yatağa bağlı olmak!
Who's going to untie me?
Beni kim çözecek?
Untie me quick, I can't stand it!
Çabuk çözün beni, böyle kalkamam!
- Untie me.
- Çöz beni. - Ben istersem.
- Untie me, I have to piss!
- Çöz beni, çişim geldi! - İyi, benim de.
I really thought you wouldn't untie me.
Beni hiç çözmeyeceğini düşünmüştüm.
Untie me, let me go
Çözün beni, gitmeme izin verin.
I don't want you to pulling me down, like you did... Untie yourself if you want to.
Senin yaptığın gibi beni aşağı indirmeni istemiyorum... istersen ipini çöz.
Let me untie you, then.
Dur seni çözeyim ozaman.
You want me to untie you so you can trick me, huh?
Oyun oynamak için, çözmemi istiyorsun, ha?
Help me untie the others!
Kurtar öbürlerini!
You better help me to untie him, come on!
Çözelim onu, hadi! Ters çevirelim!
Why haven't you asked me to untie your hands?
Neden ellerini bağlamamı istemedin benden?