Up now translate Turkish
28,966 parallel translation
Tessa it's your decision, but If you give up now, you'll always wonder to your dying day, what if?
Tessa karar senin, ama şimdi vazgeçersen ölünceye kadar vazgeçmeseydin neler olacağını merak edeceksin?
I was completely out of line to bring it up now.
Konuyu şu sıra gündeme getirmekle tamamen haddimi aştım.
Whoa, whoa whoa, hold up now, Pamela.
Hop, hop, hop, bir dur bakalım Pamela.
You two buddied up now?
Şimdi de dost mu oldunuz?
Yeah, are you psyched up now?
Sonunda sakinleştiniz mi?
- I don't believe this. I'm about to give the most important cross examination in my life and you're showing up now?
Hayatımın en önemli sorgusunu yapmak üzereyken mi geliyorsunuz?
Now get up!
Şimdi kalk!
There are dates up here that are months from now.
Şimdiden çok sonraki tarihler, aylar var.
We're gonna get to the bottom of this right now, little missy, and if you screwed things up for my girls, I...
Hemen buna bir açıklık getireceğiz, küçük hanım. Eğer kızlarım için işleri berbat edersen, ben de..
Okay, and now we get up. We come up and get ready for the spin.
Tamam, şimdi ayağa kalkıyorsun ve buraya gelip dönüşe hazır oluyorsun.
Now's the time you want to get up on your high horse? Okay.
Şimdi de kalkıp atına mı atlayacaksın?
I think what Black Bolt wants now, is for us to shut up.
Sanırım Black Bolt'un şu an bizden istediği çenemizi kapatmamız.
Now that Attilan's here on Earth, Black Bolt and his people are gonna have to open up more.
Artık Attilan Dünya üzerinde olduğuna göre Black Bolt ve insanları daha çok ortaya çıkmak zorunda kalacaklar.
Now this is what my sensor picked up.
Şimdi sensörüm aldı.
It's just been weird being back and around my ex-wife, who's now engaged, and that's stirring up a lot of emotions for me...
Eski eşimin etrafında olmak çok garip oldu, ve şu an nişanlı benim için bir sürü duygusallığı körüklüyor.
It's up to us now.
Artık bize kaldı.
and now it just shows back up again.
Şimdi de, o program yine başladı.
Now it shows back up again.
Şimdi de, o program yine başladı.
Now her brains are sprayed up the wall.
Beyni duvara saçılmış.
Look, now that you and Sophie are really, finally splitting up, I think you should fight for sole custody.
Dinle, Sophie'yle sonunda gerçekten ayrıldığınıza göre Jack'in velayeti için uğraşman gerektiğini düşünüyorum.
Well, what are you up to right now?
Şu anda ne yapıyorsun?
And now they've tied it up in a big DNA bow for the public.
Şimdi de bunu halka açıklamak için güçlü DNA kanıtıyla desteklediler.
And now my daughter... she has to grow up without her mother.
Şimdi kızım, annesiz büyümek zorunda.
Now, listen up, people.
Dinleyin çocuklar.
Oh, like you're up in mine right now?
Şu an senin bana yaptığın gibi mi?
Now, I know that there are people probably lining up around the block to do it- -
Biliyorum ki insanlar çalmak için sıraya dizilmişlerdir...
Now, these... these need a bit of a tuneâ up, but he's all there upstairs, and he's got a thing about staring.
Şimdi, bunlar... Bunlara biraz ayar lazım ama aklı gayet iyi çalışıyor kendisine dik dik bakılmasından hoşlanmıyor.
Because, well, we hooked up again, but why now?
Çünkü yeniden buluştuk ama neden şimdi?
If you think that I might buckle or run or foul up, then come on, take me on now. [Rolanda] Calm down, Nick.
Kaçacağımı veya ezileceğimi düşünüyorsanız durmayın, ne diyecekseniz yüzüme deyin.
Now let's get you rung up, lard-ass.
Seni kasaya doğru alalım koca kıç.
Now if we could just settle this up, eh?
Şimdi de şu işi halletsek?
Now listen up here.
Şimdi beni dinle.
Now, I was about to come home to pick up Hank to take him to get his vaccination shots.
Eve gidip Hank'i alacak, onu aşıya götürecektim.
Now, I made two things up.
İki şeyi uydurdum.
So, I'm gonna fess up right now.
Şimdi itiraf edeceğim.
Since leaving New York, torrio has quickly moved up the ranks of Chicago's underworld, now running hundreds of brothels and gambling dens in the city.
New York'u terk ettiğinden beri... Torrio, yeraltı dünyasının basamaklarını..... hızlı adımlarla çıkmıştı. Şimdi ise, genelevleri, kalabalık bir kumarhanesi ve yüzlerce çalışanı vardı.
Having been up here for a year, I now realize that a year is longer than I thought it was, cause I feel like I've lived my whole life up here.
Burada bir yıl kaldıktan sonra bir yılın düşündüğümden daha uzun olduğunu biliyorum çünkü bütün hayatımı burada yaşamış gibi hissediyorum.
We had hoped to have the second facility up by now, but we've been running into trouble every step of the way.
Şimdiye kadar ikinci tesisi yaparız diye umuyorduk ama yolun her adımında sorunlarla karşılaşıyoruz.
We should have had nuclear fully up and running by now.
Nükleer reaktör şu an tam kapasite çalışmalıydı.
Giving up now could be a great embarrassment.
Şimdi pes etmek çok utanç verici olur.
Now, you, of course, will be bereft, as will I, and publicly we'll never give up trying to bring our son home.
Şimdi, sen tabi ki, terkedilmiş olacaksın tıpkı benim gibi ve biz resmen oğlumuzu eve getirmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
And now I got to think of something or perjure myself tomorrow, or he's gonna end up right back in here.
Ya bir şey bulmam gerek ya da yalancı şahitlik etmem gerekecek yoksa içeride kalacak.
Now if you don't pick up the phone- -
- Eğer hemen telefonu kaldırıp- -
Jim Reynolds'board moved up the meeting. - Then tell them to push it back because I can't go right now.
O zaman söyle ertelesinler çünkü şu an gidemem.
But now, thanks to your "good person" lessons, I didn't hold up the line.
Şimdiyse senin "iyi insan" derslerin sayesinde sırayı bekletmedim.
Just while I have you, though, something came up that I was gonna share with your... uh, Christina, anyway, but because she said she called the police I just thought you both needed to know now.
Hazır sizinle konuşuyorken karınızla paylaşacağım bir şey vardı. Christina'yla yani, her neyse. Ama polisi aradığını söylediği için ikinizin de bilmesi gerektiğini düşündüm.
After whoever you picked up last night, and now Heather?
Dün gece tavladığın kızdan sonra şimdi sıra Heather'da mı? - Heather!
Now it's up to Tony.
Şimdi iş Tony'ye kaldı.
Up till now, this is just a confusing little standoff.
Şu ana kadar bu sadece kafa karıştırıcı küçük bir açmazdı.
The difference now is somebody can hold up one of these, get what's going on.
Şimdi farklı olan şey şu, bunlardan birini kullanarak her şeyi kaydedebilirsiniz.
Now, since you don't want to do that, you're lucky I came up with something else.
Ama sen bunu yapmaya niyetli olmadığına göre iyi ki senin için bir şeyler düşünmüşüm.
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now that i think about it 142
now it's my turn 140
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now it's mine 27
now go 556
now is not the time 119
now i 66