English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We always do

We always do translate Turkish

1,279 parallel translation
And we always do show gratefulness where the call is to Allah.
Her zaman minnettarız, Allah'a davetin için.
We've done what we always do.
Yapmamız gerekeni yaptık. Hayatta kalıyoruz.
We always do.
Her zamanki gibi.
What we always do.
Her zaman yaptığımızı.
We could make plans as we always do, but Buffy was our plan.
Her zamanki gibi planlar yapabiliriz. Ama işin doğrusu, planımız Buffy'ydi.
They think we're gonna wait for the end to come, like we always do.
Her zamanki gibi, sonumuzun gelmesini bekleyeceğimizi sanıyorlar.
It's what we always do.
Hep yapıyoruz.
I was... I mean. we did the same stuff we always do. Gianni was doing this thing- - he drops ice cubes in front of him.
Gianni yine aynı espriyi yaptı.
We always do.
Biz her zaman istiyoruz.
- We always do that one.
- Hep onu söylüyoruz.
We always do, don't we, once we've grazed off a place?
Bir yerde otladıktan sonra her zaman gideriz.
Don't mean we always do it.
Her zaman yaptığımız anlamına gelmez.
We can meet at the prop house like we always do you can come... at 5 A.M. before you go to work
Her zamanki gibi aksesuar dükkanında buluşabiliriz, işe gitmeden önce sabah beşte yanıma gelirsin.
- We always do.
- Bunu biz durduramayız.
Why do we always do our Christmas cards in May anyway?
Bu arada, neden hep Noel fotoğrafımızı Mayıs'ta çekiyoruz?
We always do this kind of stuff we dig around.
Bu işleri hep yaparız etrafa bakınırız.
The same thing we always do.
Onu dünyanın sonuna dek takip etmek niyetindeyim.
The way we always do :
Her zaman yaptığımız gibi :
We always do.
Her zaman bulduk.
I can't do Friday. But we always do Friday, it's T.G.I. Fuckday.
Ama hep "Şükürler Olsun Tepişgünü" yaparız.
Honey, we're gonna do all the same things we've always done.
Daha önce yaptığımız şeylerin aynısını yapıcağız.
Why do we always have to do this the hard way?
Neden hep zor yolla yapmak zorunda kalıyoruz?
Well, you know, we could always do a DNA test.
DNA testi yapabiliriz.
Why do we always have to banter?
Neden sürekli alaycılık etmek zorundayız?
What have we always wanted to do together?
Birlikte her zaman ne yapmayı isterdik?
I always thought if he could just get it together, grow up... maybe we could do it.
Chris hayatına çeki düzen verir, büyürse, belki başarırız diye düşünmüştüm hep.
Why do we always get stuck with the glamorous gigs?
Niye böyle işler bize kalıyor?
IT'S A PARADE. DO WE ALWAYS HAVE TO BE SO FUCKING CORRECT?
Her zaman lanet olası doğru şeyi yapmak zorunda değiliz.
- Oh, sure we do but your parents won't always be there.
- Kesinlikle üzülüyoruz fakat ailen her zaman orada olmayacak.
Why do you always wait till we arrive to complain?
Neden gideceğimiz yere varınca sızlanmaya başlıyorsun?
We always talk about it We really should do it this time
Hep hakkında konuşuyoruz. Bu sefer gerçekten yapmalıyız.
Do we always see eye-to-eye? No. But that's because we're different, not because I think I'm better.
Hayır, ama bunun nedeni farklı olmamız, benim senden daha iyi olduğumu düşünmem değil.
We'll do the needful. You will always keep moving in a backward direction!
- Gereken neyse yaparız, siz geri çekileceksiniz!
No matter what we do, she's always two steps ahead of us.
Bizden hep iki adım önde.
I liked his friend, Mike, and we hung out a few times, and he was always really nice, but then... all he wanted to do tonight was have sex,
Ben onun arkadaşı Mike'dan hoşlanıyordum bir kaç kez takıldık ve her zaman son derece iyiydi, ama sonra... bu gece tek yapmak istediği seksti,
I think we should do what you always say :
sanırım her zaman dediğin şeyi yapmalıyız.
We can always just have some kid do it for us.
Birini tutar, bu işi ona yaptırırız.
You know how we're always talking about our future what we're gonna do, where we're gonna live and all that other stuff?
Geleceğimiz hakkında ne yapacağımız, nerede yaşayacağımız ve diğer tüm şeyler hakkında her zaman nasıl konuştuğumuzu biliyor musun?
You always said guys like us can't afford to have regrets about what we do.
Bizim gibi adamların pişmanlık duyamayacağını söylerdin.
Do you know we're always stuck like fools at the Japanese song?
Japonca şarkılarda mal gibi kaldığımızı bilmiyor musun?
Then why do you and Mama always fight? I promise. I promise we won't do it anymore... hm?
Söz veriyorum.Bunu bir daha yapmayacağımıza söz veriyorum.
Bottom-feeders always do that, especially bottom-feeding attorneys, inserting themselves and their fees into the deal... but fuck it, man, if this was real, we were a gold movie, a green light.
- Alttaki tipler bunu hep yapar. Özellikle de alt düzey avukatlar... Kendilerini ve fiyatlarını da anlaşmaya katarlar.
We don't always get what we want, do we?
Her zaman istediğimiz olmuyor değil mi?
Do we always have to cut it so close? For God's sake, can't...
Daima en sonuna kadar oyalanırsın zaten.
Do we always have to do everything differently than everybody else?
Daima her şeyi diğerlerinden farklı yapmak zorundayız!
Our loved ones seem to always get hurt far worse than we do.
Sevdiklerimiz hep bizden daha fazla zarar görüyor.
Why do we always have to yell?
Neden durmadan bağırıyoruz?
Yeah, I knew we'd always do that again.
Bunu tekrar yapacağımızı biliyordum.
I thought if we had a chance to get to know each other, you might agree to do this for us, knowing the kind of man that you are, always reaching out to people with a helping hand.
Birbirimizi tanımak için fırsatımız olsa bunu bizim için yaparsın diye düşündüm. Nasıl biri olduğunu biliyorum. Daima insanlara yardım elini uzatıyorsun.
I'm your family now, whether we do it like this or we wait and do it like you've always wanted to.
Ben senin ailenim. Şimdiki gibi evlensek de bekleyip her zaman hayalini kurduğun şekilde evlensek de.
You're always saying we should do things as a couple.
Her zaman çift olarak bir şeyler yapmamız gerektiğini söylersin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]