We need him translate Turkish
4,676 parallel translation
We need him to believe that we have evidence against him, which means that we need his lawyer to believe that we have evidence against him.
Ona karşı kanıtlarımızın olduğunu ona inandırmamız gerekiyor, kısacası ona karşı kanıtlarımızın olduğuna onun avukatına da inandırmamız gerekiyor.
Betylla needs us just as much as we need him.
Bizim ona olduğu kadar, Betylla'nın da bize ihtiyacı var.
We need him.
O bize lazım.
We need him to lure this demon who calls himself Aleister Vi.
Kendisine Aleister Vi diyen bu iblisi deliğinden çıkartmak için o bize lazım.
We need him to lure this demon who calls himself Aleister Vi.
Kendine Aleister Vi diyen o şeytanı yemlemek için ona ihtiyacımız var.
And we need him for the press conference, and we need all of this stuff.
Hem ona hem de buradaki her şeye basın toplantısı için ihtiyacımız var.
I'm not... I don't know what it was, but it was inappropriate, and I just... I don't think we need him as a client, and I'm sorry that you didn't have your shit together to deposit this when I gave it to you.
Ne için olduğunu bilmiyorum ama bu uygunsuz bir davranıştı ve ona öğrenci olarak ihtiyacımız yok ayrıca sana bu çeki verdiğimde depozitoyu almak için bozdurmadığın için de üzgünüm.
We need him.
Ona ihtiyacımız var.
- We need him on the air soon.
- Kısa zamanda onu yayına çıkarmalıyız. Betsy.
He came because he needs us and we need him.
Bize muhtaç olduğu için geldi. Biz de ona muhtacız.
But we didn't need him, did we?
Ama ona gerek kalmadı, değil mi?
- I think we need to go get him.
Bence gidip onu almalıyız.
He asked me... why we need the rope for, so I explained him.
Halata neden ihtiyacımız olduğunu sordu, ben de anlattım.
Tell him we need to go through. We have to reach the base.
Söyle ona, geçmemiz lâzım üsse gitmek zorundayız.
We need to shake him off first.
Önce onu atlatmalıyız.
Now we have Chunuk Bair I need him there up in those hills aiding the Anzacs.
Şimdi Conk Bayırı bizde ona o tepelerde, Anzaklara destek olarak ihtiyacım var.
Now we have Chunuk Bair, I need him there up in those hills, aiding the Anzacs.
Şu anda Conkbayırı elimizde ve o tepelerdeki Anzaklar onun yardımına muhtaç durumda.
We need to know everything that happened to him.
Başına gelen her şeyi bilmemiz gerekiyor. Tamamiyle rutin bir işlem.
We need to watch him. Any faith I ever had in the Thin Blue Line evaporated the second I met you, Tubs.
Polis teşkilatına olan küçük bir inancım varsa seninle ikinci karşılaşmamızda yok olacak Şişko.
We need to find something to wrap him up with or he's going to go everywhere.
Onu sarmak için bir şeyler bulmalıyız yoksa her yer kan olacak.
I think we need to get him out of here.
Sanırım onu buradan götürmemiz gerek.
What makes him think we need help?
Yardıma ihtiyacımız olduğunu nereden düşündü?
Tell him your husband is going out of town, because we need you to find out as much as you can about the people he's working with in the CIA's Afghan group.
Adama kocanın şehir dışına çıktığını söyle çünkü CIA'in Afgan grubunda birlikte çalıştığı adamlarla ilgili öğrenebileceğin her şeyi öğrenmen gerek.
I need you to double confirm the RSVP list and make sure Anderson Cooper's office knows we will be sending a car for him and his hot Latin boyfriend.
RSVP listesine çift onay için ve Anderson Cooper'ın ofisinin o ve Latin erkek arkadaşı için araba gönderecek olduğumuzu bildiklerinden emin olmak için sana ihtiyacım var.
We need more like him.
- Onun gibi daha fazlası lazım.
Well, we're gonna need to meet him.
- Onunla buluşmamız lazım.
No need in discussing that this guy had a fucking wire on him when we picked him up? You already knew that, didn't you?
Kaçırdığımızdan beri dinlenildiğini tartışmamıza gerek falan yok yâni?
We needed him to hit MD but we need a decision now.
MD'ye vurması için ona ihtiyacımız var, ancak şimdi bir karara ihtiyacımız var.
We don't need him.
Ona ihtiyacımız yok.
No, we need to physically show it to him.
Hayır, ona gidip kendimiz göstermeliyiz.
Say Vincent will help because we're gonna need him to stop this.
Vincent'ın yardım edeceğini söyle çünkü bunu durdurmak için ona ihtiyacımız olacak.
We need to get him on his back.
- Kyle! Sırtüstü çevirmemiz lazım.
If we get proof that Escobar is violating the terms of his surrender, then they have to send him to a real prison, but we need more than these aerial shots.
Escobar'ın teslim koşullarını ihlal ettiğine dair delil elde edersek onu gerçek bir hapishaneye göndermek zorunda kalırlar. Fakat bunun için bu resimlerden fazlasına ihtiyacımız var.
I am sorry, Mrs Strange, but your husband is the army's magician, and we have need of him.
Üzgünüm Bayan Strange fakat kocanız ordunun büyücüsü ve ona ihtiyacımız var.
Okay, we need you to hear our friend's confession and then absolve him of his sins.
- Sadede gelin artık. - Bir arkadaşımızın günah itirafını dinleyip günahlarını affetmeni istiyoruz.
And because there are no facilities to lock him in, we need to get him his medication as soon as possible, in order to avoid a massacre. No. No, no, no, no, no.
Onu yerleştirecekleri bir tesis olmadığı için olası bir katliamı önlememek için derhâl ilaç gerektiğini söyleyeceğim.
Ughh! We don't need him.
Ona ihtiyacımız yok.
We need to find a real drug dealer and sell this stuff to him.
Bize gerçek bir uyuşturucu satıcı gerekiyor...
Then tell him to do it fast.. we need to leave in any case we have that'throne'wherever he feels the urge, we'll stop...
O zaman hızlı yapmasını söyle, gitmemiz gerek. Nasılsa "tahtımız" var, sıkıştığı yerde dururuz.
He's done a high-profile snatch and grab and we need to find him fast.
Yüksek rütbeli adam kaçırmadan suçlu ve çabucak bulmamız lazım.
We need to open him.
Onu açmamız lazım.
Look, we need to find him. It's important.
- Bak onu bulmalıyız, çok önemli.
We need to talk to him again. I think he's lying about his relationship
Onunla yeniden konuşmamız gerek.
All we need is Ron's key to give him a scent.
Koklasın diye Ron'un anahtarını versek yeter.
- [All groan] - So, we hired him as our full-time music teacher, so we don't need you anymore.
Tam zamanlı müzik öğretmenliği için anlaştık kendisiyle o yüzden size ihtiyacımız kalmadı.
Tell him we need his help.
Ona ihtiyacımız olduğunu söyle.
No, I don't think we need to worry about reviving him.
Hayır, onu geri getirmeye gerek olduğunu sanmıyorum.
- Of course we got pods. Lord Zolo's gonna take you guys on that mother ship with him, you need pods.
Lord Zolo sizi ana gemisine alacağı için koruyucu kapsüllerine ihtiyacınız olacak.
We need to show him our hospitality.
Onu al. Ona misafirperverliğimizi göstermemiz gerekiyor.
We need to get him to India at any cost.
çok şey biliyor. Bu madenin ana damarı.
I need to show you how we caught him.
Onu nasıl yakaladığımızı sana göstermem lazım.
we need him alive 61
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need help 267
we need to talk to you 84
we need more time 63
we need backup 60
we need it 91
we need to go 287
we need to talk about this 63
we need to talk now 16
we need you here 46
we need to ask you some questions 29
we need to talk to you 84
we need more time 63
we need backup 60
we need it 91
we need to go 287
we need to talk about this 63
we need to talk now 16
we need you here 46
we need to ask you some questions 29