English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We need to talk

We need to talk translate Turkish

6,885 parallel translation
We need to talk to him.
- Onunla konuşmamız lazım.
- We need to talk.
- Konuşmamız gerekiyor?
We need to talk about S.T.A.R. Labs.
S.T.A.R. Laboratuvarları hakkında konuşmamız gerekiyor.
Leave a message. We need to talk.
Konuşmamız lazım.
- Francis, we need to talk.
- Francis, konuşmamız gerek.
If you think that's how I get pregnant, we need to talk.
Bu şekilde hamile kalacağımı sanıyorsan seninle bir konuşma yapmamız gerek.
We need to talk.
- Konuşmamız gerek.
We need to talk. About what?
- Konuşmamız gerek.
Not now, but when this is over, we need to talk. I know.
- Şimdi değil de, her şey bitince bir konuşmalıyız.
Sergeant, we need to talk.
Çavuş konuşmamız gerek.
- We need to talk about the Fulcrum.
- Mesnet hakkında konuşmalıyız.
Meantime, we need to talk to someone who knew him.
Bu arada da onu tanıyan biriyle konuşmalıyız.
We need to talk.
Konuşmamız gerekiyor.
We need to... [grunts] And we need to talk.
Konuşmamız lazım.
Officer, we need to talk to you.
Memur bey, sizinle konuşmamız gerek.
Jay, we need to talk.
Jay, konuşmamız lazım.
We need to talk to her.
- Onunla konuşmamız gerek.
Taylor, we need to talk.
- Taylor, seninle konuşmamız gerek.
Hey. We need to talk.
- Konuşmamız gerek.
We need to talk.
Konuşmamız gerek.
We need to talk to JoJo.
JoJo'yla konuşmalıyız.
- Come with me, we need to talk.
- Gel benimle. Seninle konuşmam gerek.
Manager Sung, we need to talk.
Amir Sung, konuşmamız gerek.
- In Ha, we need to talk.
- In Ha, konuşmamız gerek.
We need to talk to her as soon as possible.
- Onunla bir an önce konuşmalıyız.
( Woman ) : We need to talk to him.
( kadın ) Biz onunla konuşmak gerek.
Honestly, there's nothing we need to talk about anymore.
Cidden, artık konuşacağımız hiçbir şey kalmadı.
We need to talk to someone about those damn shirts you jacked.
Biriyle konuşmamız lazım şu arakladığınız tişörtler hakkında.
We need to talk to Sean Renard.
Sean Renard'la konuşmamız lazım.
Juliette, we need to talk.
Juliette, konuşmalıyız.
Bud, it's Nick. We need to talk to Adalind.
Adalind'le konuşmalıyız.
We need to talk about price.
Ücreti konuşmamız lazım.
We need to talk to him.
Onunla konuşmamız lazım.
We need to talk.
Konuşmamız lazım.
Well, stick a pin in "glad." We need to talk.
O sevincine bir ara ver. Konuşmamız lazım.
No, we need to... we need to talk.
Hayır, konuşmamız gerek.
But there are some things that we need to talk about.
Fakat konuşmamız gereken konular var.
We need to talk to him.
Onunla konuşmalıyız.
I'm sorry for interrupting my opponent's press conference, but we need to talk about the issues, like finishing up this nasty gas line construction and getting our city's parking situation back to normal.
Rakibimin basın toplantısını böldüğüm için üzgünüm ama bazı şeyler hakkında konuşmamız gerek. Mesela doğal gaz borusu yapımını veya şehrimizin park durumunun eski hâline getirilmesini.
- We need to talk.
- Konuşmamız gerek. Tamam.
We need to talk to that guy.
Şu adamla konuşmamız gerek.
- Mr. Carsen, we need to talk.
Bay Carsen, konuşmamız gerek.
We need to talk to you.
Seninle konuşmamız lazım.
We really need to talk about this bad boy.
Bu kötü çocuk hakkında konuşmamız lazım.
One, I really think we need to have a serious talk About getting phrasing back in the mix.
Birincisi ifade tarzımız konusunda gerçekten konuşmalıyız diye düşünüyorum.
We need to sit down and talk, all right?
Oturup konuşmalıyız tamam mı?
We need to talk.
Evet, geliyoruz.
We just need to talk to everybody that was there.
Orda olan herkesle konuşmamız gerekiyor.
Okay, so obviously we'll need to talk about what just happened, so... um...
Tamam. Açıkçası az önce olanlar hakkında konuşmamız gerek. - Tuvalet?
We have an inside man, but we need your help to talk to him.
İçeride bir adamımız var ama onunla konuşmak için yardımınız gerekiyor.
- We need to talk. - I need to go, James.
Konuşmamız gerek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]