We need more time translate Turkish
415 parallel translation
I've decided we need more time to think.
Düşünmek için zamana ihtiyacımız olduğuna karar verdim.
- We need more time.
- Daha çok zaman lazım.
But we need more time.
Ama zaman gerekiyor.
- Pelham, we need more time.
- Pelham, daha çok zamana ihtiyacımız var.
We need more time.
Daha çok zamana ihtiyacımız var.
-'We need more time.'
- Daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We need more time.
Daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We need more time and more power.
Daha fazla zamana ve güce ihtiyacımız var.
Peyton, we need more time together.
Peyton, birlikte daha fazla vakit geçirmeliyiz.
- I don't know. We need more time.
Süreye ihtiyacımız var.
I mean, I think that we need more time to get to know one another.
Bence birbirimizi tanımak için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
We can't do anything in half an hour. We need more time.
Yarım saat yeterli değil, daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We need more time.
Daha fazla zaman lazım.
- OK, do it quietly. We need more time before we hand over... - What should I do?
- Tamam, sessiz ol ve... gerekirse bir şeyler teklif et, ama o arazi bayan Doss'a... geçmeden biraz zaman kazanmamız gerek.
We need more time, you sons of bitches!
Biraz daha zamana ihtiyacımız var, sizi aşağılık herifler.
We need more time to solve this problem
Bu sorunu çözmek için daha fazla zamana ihtiyacımız var.
- Sir, we need more time.
- Efendim, zamana ihtiyacımız var.
There isn't enough time. However you want it, we need more time.
Bunu ne şekilde yaparsanız yapın yeterli vakit yok daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We need more time, Captain. You've got 40 seconds.
Daha fazla zamana ihtiyacımız var, Kaptan 40 saniyeniz var.
We need more time.
Biraz daha zaman lazım.
We need more than last time.
Geçen seferkinden daha fazlasına ihtiyacımız var.
We need some more time.
Biraz daha zamana ihtiyacımız var.
No, we just need more time to meet your demands.
Hayır, sadece taleplerini karşılamak için daha fazla zamana ihtiyacımız var.
We're gonna need more time if we're gonna put a full load of fuel onboard.
Yakıt depolarını tamamen doldurmak için daha fazla zaman gerekiyor.
As you see, we are embarrased we need some more time for our debts.
Anlayacağın sana karşı başımız eğiktir. Borcumuzu ödemek için biraz mühlet isteriz.
We're gonna need more time.
Daha fazla zamana ihtiyacımız olacak.
- I need more time. - We ain't got it.
- Daha çok vakit gerek bana.
All we need is more time. We can get control of the situation.
Durumu kontrol altına almak için zaman lazım.
I just need a minute more of your time, so we can shoot from behind you towards me, and, um..... that way we have someplace to go when we cut.
İhtiyacımız olan bir dakika daha sonra arkana geçip, bana doğru çekim yapacak... Böylece kestiğimizde bize biraz alan kalmış olacak.
We need a little more time to categorise these specimens.
Örnekleri kategorize etmek tahmin ettiğimizden daha uzun sürüyor.
We need to ask for your help one more time.
Senden bir kez daha yardım istemek zorundayız.
We need more time.
Zamana ihtiyacımız var.
We're white, in America, what more do you need to have a good time?
Amerika'da beyazız, eğlenmek için başka ne lazım? Öyle değil mi?
And I just feel we need a little more time to get to know each other.
Birbirimizi tanımak için biraz daha zaman gerektiğini hissediyorum.
We don't need to waste any more time and money on bullshit trials.
Saçma mahkemelere para ve zaman harcamaya gerek yok.
Does Starfleet feel we need more shakedown time?
Yıldız filosu bizim daha hazır olmadığımızı mı zannediyor? .
We need to buy ourselves some more time.
Biraz zaman kazanmamız lazım.
By the time we were playing at blood brothers... I understood that there was something different flowing through my veins... and I'd need more than a drop... if I was going to get anywhere.
Kan kardeşi olma oyunu oynadığımızda damarlarımda farklı bir şey aktığını ve eğer bir yerlere varacaksam bir damladan daha fazlasına ihtiyacım olacağını anladım.
We just need a little more time to make this work.
Planın işe yaraması için biraz zamana ihtiyacımız var.
We just need a bit more time.
Sadece biraz daha zaman gerekiyor.
We're having second thoughts about our copying needs and we'll need a little more time to think about it.
Ve düşünmek için daha çok zamana ihtiyacımız olacak.
We just need more time.
Biraz zaman gerekli.
They still need us to make their preparations. We'll continue to use them as they do us, if only to get more time to work on our vaccine.
Bizi kullandıkları gibi bizde onları kullanmaya devam edeceğiz... bir kez daha kendi aşı çalışmamıza... devam edebilmek için.
Look, we're gonna need more time for visitations.
Ve ne kadarlığına? Bakın, teftişler için daha fazla zamana ihtiyacımız olacak.
"I need more'me'time before we can have'we'time."
"Bir birlikteliğe başlamadan önce kendime zaman tanımalıyım."
We just need more time.
Biraz daha zaman gerek.
If you need more time to rehearse, we'll wait.
Prova yapmak için daha çok vakit istersen bekleriz.
We need to buy more time.
Daha fazla zamana ihtiyacımız var.
Tell them that we had a really good time and we appreciate their concern but we don't need them any more.
Onlara gerçekten iyi zaman geçirdiğimizi, yakın ilgileri için minnettar olduğumuzu, fakat onlara daha fazla ihtiyacımız kalmadığını söyle.
We would need more time to pay the tickets in full.
Rezervasyonları biraz daha uzatabilir miyiz? Biraz daha vakte ihtiyacımız var.
I can't waste any more time, j.j. We need to make a decision now.
Daha fazla zaman kaybedemem, J.J. Bir karar vermeliyiz.
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need help 267
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need to talk about something 20
we need 272
we need help 267