English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / We want in

We want in translate Turkish

4,607 parallel translation
I want to wake up with you in our home, in the bed that we share.
Sabahları evimizde uyandığımda seni yanımda görmek istiyorum.
We got some girls up in here, and we're gonna call our business whatever we want.
Burada bazı kızlar da var ve kendi işimize istediğimiz ismi de veririz.
No, we want it born in wedlock, don't we, Dessie?
Hayır. Evlendikten sonra doğmasını istiyoruz, değil mi Dessie?
That's why right after we announce tomorrow, Moira, I want to get you in front of as many cameras as possible.
Bu yüzden yarın adaylığını açıklar açıklamaz Moira mümkün olduğunca çok kamera önüne geçmeni istiyorum.
" Christ, we really want to meet him.
RSS'in taslağını hazırlayan komitedeydi. Ne kadar sıradışı bir durum. " oldu.
Do we want to let the feds in here?
- Federallerin buraya girmesine izin verecek miyiz?
We'll step out because we don't want to get in anybody's way.
Çıkıyoruz çünkü kimsenin işine engel olmak istemeyiz.
We fall even more deeply in love and realize that we want to get married and have kids.
Birbirimize daha çok bağlanıp, evlenmek istediğimizi fark ederiz ve çocuklarımız olur.
If the Communists come in, the last thing we want them to see us is in the American embassy.
Eğer Komünistler gelirse, görmek istedikleri son şey bizim Amerikan elçiliğinde olmamızdı.
The Arabs also imported ideas from India to the West, including the so-called Arabic numerals that we all use today, and the concept of zero... which comes in handy when you want to write "billions and billions."
Araplar aynı zamanda Hindistan'dan Batı'ya fikir ihraç ediyordu. Bunlara, bugün hepimizin kullandığı Arap rakamları denen sayılar ve "sıfır" kavramı da dahildi. Hani şu, "milyarlarca ve milyarlarca" yazarken bize kolaylık sağlayan kavram.
We want to thank everyone who join us in this adventure has entered we came, and beloved raveden After the show they wrote on their website : it's over.
Sahneden ayrıldıktan bir süre sonra,... web sitelerinde, daha fazla devam etmeyeceklerine dair,... bir bir yazı yazdılar.
You want to pretend to be above what happens here, surprised by what we do to keep you in the castle dreaming your pretty thoughts about Vermont and jam and me.
Burada ne olduğunu anlamamazlığa mı geliyorsun, seni kale içinde tutmaya çalışmama hiç şaşırmadın Vermont hakkındaki düşüncelerin, reçel ve ben.
- Sir, I want to talk to her. We're in the middle of an operation please step outside.
- Efendim ben onunla konuşmak istiyorum bir ameliyatın ortasındayız lütfen dışarı çıkın.
- Well, we want to stay right in town.
- Ama biz bu kasabada kalmak istiyoruz.
The point is we are voting Crickett off the throne, and we want you to go up in her place.
Crickett'i oylamayla tahtından indiriyoruz ve yerine senin geçmeni istiyoruz. - Ne?
When Lucho told me that we had a mole in our department, I didn't want to believe it.
Lucho departmanımızda bir köstebek var dediğinde inanmak istememiştim.
We'll want a bond, for his cooperation in the hearing.
Duruşmadaki işbirliği için bir ceza indirimi istiyoruz.
But if you want the child born in the castle, then I suggest we move quickly.
Fakat çocuğun kalede doğmasını istiyorsanız çabuk davranmamızı öneriyorum.
Okay, you have kissed me three times now, and I just want to make sure you're not going around telling people that we like each other or that we're in some kind of relationship or something, because nothing could be further from the truth.
Şimdiye kadar beni üç kez öptün ve insanlara birlikte olduğumuzu veya bir çeşit ilişkimizin olduğunu söylemediğinden emin olmak istiyorum çünkü bunun olmasının imkanı yok.
So why don't we go down to the station, or whatever you want to call it, so that I can tell everyone that Justin was there when Fitori got his stack smoked?
Neden istasyona gitmiyoruz ya da onu aramak istersin. Fitori tahtalı köyü boylarken Justin'in orada olduğunu söyleyecek bir sürü adam tanıyorum.
We can be whoever we want to without anyone getting in our way.
Kimse yolumuza çıkmadan istediğimiz kişi olabiliriz.
From now on, we will do what you want, he eats what you decide, but do not raise your voice ever, in front of my son.
Şu andan itibaren, ne istersen onu yapacağız oğlum ne isterse onu yiyecek, ama asla oğlumun yanında bana sesini yükseltme.
Well, we here at Remington Trust want to be the guy who gets you in the back of the limo, and I'm not gonna finish that thought.
Peki, biz Remington Güven'de sizi.. .. limuzinin arkasına götürüp biraz içecekle.. .. bu cümleyi tamamlamayacağım!
We both want you to take over for him, when the time is right.
İkimizde zamanı geldiğinde Ernst'in yerini almanı istiyoruz.
Don't throw it right back in the pile because we don't want to be duplicating our efforts here, all right?
Yığının içine geri atmayın çünkü iki kez uğraşmak istemeyiz, anlaşıldı mı?
But deep down in my head I want to believe you I feel like we may have a future together
Hadi gir kalbimin derinliklerine çalıyor bak düğün müziklerini.
We've been running from DYAD and now you want to take Kira in to have them what?
DYAD'den kaçıyoruz ama şimdi gelmiş Kira'yı ne için almak istiyorsun?
We want to help, Cosima, but we're not going to bring Kira in to DYAD. I...
Yardımcı olmak istiyoruz Cosima ama Kira'yı DYAD'e getirmeyeceğiz...
- Look, I get why you want all the neighbors to meet the pretty white girl who made good after being in here for like 15 minutes, but do we have to pretend that she's like Jehovah come back to save us?
- Bakın, neden hepinizin komşularınızın burada kısa bir süre kalmış olan güzel, beyaz bir kızla tanışmasını istediğini anlıyorum ama bizi kurtarmaya gelen Tanrı'ymış gibi davranmak zorunda mıyız?
You just get these ideas in your head, and everyone's supposed to want to do them, and then you get hurt if we don't!
Kafanda fikirler yaratıp herkesi uymaya zorluyorsun, biz uymayınca da üzülüyorsun!
And in the end, I want to believe Kaylen knows someone stayed with her and fought for her to the death as we all deserve. "
Umuyorum ki Kaylen, yanında birinin olduğunu ve hepimizin hak ettiği gibi, onun için ölümüne savaştığını biliyordur. "
If we're gonna die in here, I don't want to be the first in line, you know?
Eğer burada öleceksek, ilk giden olmak istemem anlıyor musunuz?
I want your word as a gentleman you'll keep our little secret until we put Washington's head in a noose.
Bir beyefendi olarak söz vermeni istiyorum. Washington'ın başına kemendi geçirinceye kadar küçük sırrımızı saklayacağız.
He may want a favor or two in the future, but for now, I think we're okay with white.
İleriki bir zamanda bir yada iki iyilik isteyebilirmiş. Ama şimdilik bence beyazlarla aramız iyi.
I really don't think we want to be a company that ISIS looks up to.
Işid'in örnek aldığı bir şirket olmaktan pek emin değilim.
We just want to spend the rest of the week singing in peace.
Sadece haftanın kalanını huzur dolu ve şarkı söyleyerek tamamlamak istiyoruz.
And I want officers at that medport standing by in case we need to go to Plan B.
Ve B planına geçme ihtimalimiz dolayısıyla limanda bekleyecek polisler istiyorum.
You are redirecting me, like we do when Lily asks us a question we don't want to answer and just throw a doll in her face.
Cevaplamak istemediğimiz bir soru sorduğu zaman Lily'nin eline bir bebek sıkıştırmamız gibi dikkatimi başka yere yönlendiriyorsun.
Then we can both be in relationships we don't want to be in.
Böylece ikimiz de istemediğimiz ilişkiler sürdürüyor oluruz.
If we want to live in peace...
Eğer barış içinde yaşamak istiyorsak -
I think we got off to a rough start. But we want to find a way to live together in peace.
Sert bir başlangıç yaptık ama birlikte, barış içinde yaşamak istiyoruz.
So we don't want to wait around in case ischemia sets in and then you lose your fingers.
Bu yüzden etrafında beklemek istemiyorum ve vaka iskemi setleri sonra da parmaklarınızı kaybedersiniz.
Wear something warm in case we want to hang outside.
- Dışarıda takılabiliriz, kalın giyin.
If the Cowboy knows we're onto him, he knows who put us there and he'll want payback on Rey.
Eğer onunla çalıştığımızı biliyorsa bizi oraya götürenin de o olduğunu biliyor demektir ve Rey'in peşindedir.
Well, in the analogy, we be Lear, and we just want what's rightfully ours, and then we out, never to be seen again.
Bu analojide biz Lear oluyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz ve sonra bir daha etrafta görünmeyeceğiz ve bunlar da kaltaklar.
So we want to bring in the sarge.
Yani çavuşu operasyona dahil etmek istiyoruz.
I want to hear the national anthem playing while the goddamn blue angels fly over my head, and then I think I want to be on some cereal boxes, because in case you haven't noticed, Carlito, we just pulled off a job that had an extremely high level of difficulty.
Kafamın üstünde lanet mavi melekler varken, ulusal marşımızı duymak istiyorum ve sonra da belki sen ne kadar zor bir işi yaptığımızı anlamamışsındır diye Carlito bir kutunun üzerine çıkmak istiyorum sanırım.
Smith, we've received word that a Belgian terrorist is in town, and I want you to kill him.
Smith, Belçikalı teröristin kasabada olduğunu duyduk.. ve senden onu öldürmeni istiyorum.
We don't ever want you to feel like you're by yourself in this.
Bu durumda yalnız olduğunu hissetmeni istemiyoruz.
If you don't want to spend the rest of your life in prison, we have an option for you.
Hayatınızın kalanını hapiste geçirmek istemiyorsanız size bir seçenek sunacağız.
First we want to recap all we've learnt in the last weeks.
Önce, geçen haftalarda öğrendiklerimizi özetlemek istiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]