Whatever is going on translate Turkish
266 parallel translation
Whatever is going on?
Neler oluyor?
Whatever is going on, I do not want to know.
- Bilmek istemiyorum.
The images that you capture, whatever is going on in that room... may be ungodly and horrific.
Çektiğiniz görüntüler ; o odada her ne oluyorsa,... Tanrı karşıtı ve korkunç olabilir.
Whatever is going on there may be on the up and up.
Orada yasal işler yapılıyor olabilir.
The military has clamped a media blackout on whatever is going on.
Ordu neler olup bittiği hakkında, basına hiçbir açıklama yapmıyor.
Whatever you know... whatever is going on, tell them.
Ne biliyorsan neler oluyorsa, söyle onlara.
- Look, whatever is going on between you and Caleb...
- Caleb ile aranda ne geçmiş olursa olsun...
Whatever is going on, I cannot tolerate it.
Olan biten her neyse, buna göz yumamam.
When you know that there's a krump session... me, myself, and I know a lot of people... will stop whatever is going on if there's a gathering... because it's the spirit that's there.
Bir krump buluşması olacağını duyduğunuzda... ben, kendim ve bildiğim birçok insan... O an her ne yapıyorsa ona ara verir... çünkü oradaki şey ruhtur.
Ed, you know you can trust me with whatever is going on.
Ed, neler olup bittiği ile ilgili bana güvenebileceğini biliyorsun.
Well, whatever is going on, whatever your political ideas are, it's irrelevant.
Sorun ne olursa olsun politik fikirleriniz ne olursa olsun, bununla bir ilgisi yok.
Whatever is going on, we'll find out soon enough.
Neler olup bittiğini çok yakında anlayacağız.
You see, whatever is going on in your mind you are attracting to you.
Ne düşünürseniz, onu kendinize çekersiniz.
Whatever is going on, i'm betting it started there.
Ashland. Her ne oluyorsa oradan başlasanız iyi edersiniz. - Küstah piç kurusu.
So you two need to figure out whatever's going on because brotherhood is really important.
Bu yüzden siz ikiniz aranızda her ne varsa çözmelisiniz çünkü kardeşlik gerçekten önemlidir.
I don't know what is going on, but whatever it is, I wish you good luck.
Neler dönüyor bilmiyorum, ama o her ne ise, sana iyi şanslar dilerim.
What the hell is going on when the police can do... whatever they feel like and get away with it?
Neler oluyor? Polis canı ne isterse onu yapabilir mi? Ve paçayı sıyır mı?
Whatever's going on, our priority is getting back control of the ship.
Olanlar her ne ise, önceliğimiz geminin kontrolünü geri almaktır.
In all honesty, Agent Mulder, whatever's going on here is way over our heads.
Açıkçası Ajan Mulder, burada her ne oluyorsa, bizi aşar.
Whatever it is, it's been going on for some time.
- Her ne ise, bir süre daha devam edecek.
Whatever I find out, I promise you, from now on your son is going to feel a great deal better.
Ama bakın. Ne öğrenirsem öğreneyim, en azından şuna söz verebilirim : Bundan böyle oğlunuz kendini çok daha iyi hissedecek.
We got F.B.I. Agents running around, military police. Whatever the hell is going on around here, it's big, And your lady friend is somehow at the center of it all.
Etrafta FBI ajanları, ordu polisleri var burada ne dönüyorsa büyük bir olay ve senin bayan bütün bunların merkezinde.
You're my friend... and whatever else is going on... I can't have you out there thinking that my feelings for you... are tied in to my feelings for Jake.
Sen benim dostumsun ve ne olursa olsun Sana karşı olan hislerimin Jake ile aynı olmasını beklememen gerektiğini anlamalısın.
So this is the time when we begin to see scientists, bureaucrats, what have you... going and seeking from whatever civilisation that had any sciences before, be it the Greek, the Indian, the Persian, and so on.
Artık vakit ; bilimadamları, bürokratlar için, kendilerinden önce Yunanistan'da, Hindistan'da, İran'da... oluşan bilimi inceleyip geliştirmeye başlama vaktidir.
We'll get to the bottom of whatever it is that's going on.
Neler olduğunun temeline inebiliriz.
Last night, you were as frustrated as me about having to sit on your hands... while she goes off and does whatever it is she's going off to do.
Dün geceye kadar T'Pol oraya giderken biz burada boş boş oturucaz diye... sizde benim kadar keyifsizdiniz.
Because whatever is really going on in life and in death, is much more amazing than this douche.
Çünkü, yaşamda ve ölümde her ne halt oluyorsa mutlaka bu gerzekten çok daha hayret vericidir.
- Whatever future is left is going to depend on whoever survives.
- Ne gelecek kalmışsa bizler için, hayatta kalanların elinde olacak.
- Whatever future is left is going to depend on whoever survives.
- Gelecek her neyse, buradan sağ çıkanlara bağlı olacak.
the past several months and is going on now, and however you evaluate it, like it, hate it, or whatever, it's pretty clear that it cannot be a war on terror.
ve bu soru işaretinin anlamı : geçen bir kaç ay boyunca olanları ve halen sürmekte olanları nasıl değerlendirdiğinizdir. hoşunuza gitti, nefret ettiniz veya her neyse... şurası açık ki ;
I don't know, but whatever it is, it's still going on.
Ama her ne ise, hâlâ devam ediyor.
But my opinion, since you're paying for it... is that, yeah, those drugs may help you as a means to an end... but sooner or later, if you're not in some sort of therapy... whatever's going on in your mind will find a way to peek its little head out of the water.
Ama fikrimi sorarsan, çünkü para verdin evet, o ilaçlar sana yardımcı olabilir. Ama tedavi görmezsen er ya da geç aklındakiler sonunda seni rahatsız edecek noktaya gelecektir.
Look, whatever's going on down at USR, that robot is the key.
Bak, USR'da her ne oluyorsa bu robot bunun anahtari.
So whatever you're working here is a lot more interesting than what's going on out there.
Yani burada yaptığın neyse içerde olandan daha ilginç olduğuna eminim.
Longest five months of my life. Look, all I know is you guys are gonna buy whatever wedding present we tell you, and none of this all-going-in - on-one-gift crap.
bakın, bütün bildiğim siz bize düğün hediyesi olarak ne alacaksanız söylüyorum şimdiden, hepimiz birleşip bir hediye aldık saçmalığına girişmeyin
But it is not the inability to find out what is going on as much as a desire not to know about facts that may lie heavy on one's conscience that is responsible for this lack of awareness after all, the victims of whatever it is that goes on in all these awful places
Bu konunun farkında olunmamasının nedeni neler olduğunu ögrenememekten daha çok insanın vicdanına yük olabilecek gerçekleri öğrenmek istememekten geçiyor. - sonuç itibariyle bu berbat yerlerde olan bitenin kurbanı bizimle aynı grubun üyeleri değil.
Whatever it is you don't have going on, it has got to end.
Aranızda her ne olmuyorsa, derhal sona ermeli.
Whatever do you suppose is going on?
Sence neler oldu?
What happened 50 years ago. To you... whatever's going on, Sam is...
Size 50 yıl önce oldu ne, oluyor ne olursa olsun, Sam bulmaktan olduğunu.
All right, lay your eyes on the new Nikki and Austin Morretti, or whatever it is they're going to call us.
Tamam, yeni Nikki ve Austin Morretti'ye bak bakalım yada bize artık ne diyeceklerse.
Look, whatever else is going on, I've always had a healthy head of hair.
Vücuduma ne olursa olsun saçlarım her zaman sağlıklı olmuştur.
You know, when you go to work in the morning and you're going to the newsagency... and everything to get your lunch of crisps and fags or stones... or whatever it is you people live on...
Sabah işe gittiğiniz zaman aslında, bir haber ajansına gidiyorsunuz ve öğle yemeğiniz, cipsi ve ibneleri veya taşları kazanmak için yaptığınız her şey veya geçiminizi sağlayan şey her neyse...
Whatever he's going on about, I think that Kenichi-san is getting tougher and tougher by the day.
Görünüşe göre Kenichi gitgide kendi ayakları üzerinde durmaya başlıyor.
Now, I do not know what case you have him on, but whatever it is, it is going bad, and it sounds like it is going bad right now.
Onunla hangi davada işbirliği yaptıysanız o iş bozuluyor. Anladığım kadarıyla şu anda bozuluyor.
You guys can go and do whatever the hell it is you wanna do... but I am going on the next plane back to Chicago.
Beyler siz istediğiniz yere gidebilir ve ne isterseniz yapabilirsiniz... ama ben ilk uçakla Chicago'ya geri dönüyorum.
Marshal, whatever you think is going on with us, trust me, it's not.
Polis, bizim hakkımızda ne düşünüyorsan güven bana, öyle değil.
Fact is... if I could work back on whatever cases I already caught, you might be going right back inside.
Aslına bakarsan... davalarımdan bazılarını çözebilirsem, tekrar hapsi boylayabilirsin.
Hey, look. Whatever is going on here has nothing to do with my family.
- Hey, bakın burada olup bitenler ailemi ilgilendirmiyor.
We had a tip off, so whatever's going on, this is a Middlesex collar.
İhbar aldık ve her ne oluyorsa bu Middlesex'in olayıdır.
Look, whatever it is you've got going on, I'll see you in Seoul in exactly one week.
Sen ne iş yapıyorsan devam et, tam bir hafta sonra Seul'da görüşürüz.
He's been in and out of a coma, whatever's going on is waxing and waning, unlike his pants size, which only waxes.
Komaya girip çıktı. Neler oluyorsa artıyor ve azalıyor. ... göbek genişliği hariç, o sürekli artıyor.
is going on 19
going once 140
going on 106
whatever 7954
whatevs 49
whatever you say 750
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
whatever you need 442
whatever you think is best 17
going once 140
going on 106
whatever 7954
whatevs 49
whatever you say 750
whatever works for you 17
whatever helps you sleep at night 20
whatever you need 442
whatever you think is best 17
whatever works 54
whatever it takes 474
whatever you want 745
whatever do you mean 52
whatever happens 538
whatever that means 174
whatever you are 68
whatever happened 140
whatever you do 548
whatever you think 49
whatever it takes 474
whatever you want 745
whatever do you mean 52
whatever happens 538
whatever that means 174
whatever you are 68
whatever happened 140
whatever you do 548
whatever you think 49