Whatever that means translate Turkish

I'll have the deed pronto, whatever that means.

Tapu hazır ve nazır olacak, bu da ne demekse.

Whatever that means.

Her ne demekse.

Whatever that means.

Bilgi sadece bu.

Whatever that means.

Bu ne anlama geliyorsa.

Mr McKay said "Some other time", whatever that means.

Bay McKay, "Başka bir zaman." dedi. Ne demekse.

Your nose is particularly large and ugly whatever that means.

Burnun bilhassa iri ve çirkin, artık her ne demekse.

And your mouth is special, whatever that means.

Ağzın çok özel, artık her ne demekse.

"Small-craft warnings Block Island to Hatteras." Whatever that means.

"Block Island'dan Hatteras'a," "sandal ikaz veriyor." bu ne demekse artık.

Loves me for myself, whatever that means.

Kendim için seviyormuş, o ne demekse.

Mum wondered if you were a nice boy, whatever that means!

Annem iyi biri olup olmadığını merak ediyor, ne anlamı varsa!

Whatever that means.

Ha, anladım.

Here's a first mention of " "A-F" ", whatever that means.

Burada ilk defa "A-F" ten söz ediliyor. Ne olduğunu pek anlamadım...

- Yeah, whatever that means.

- Evet, o her ne demekse.

Whatever that means.

~ hayata ~ Ne anlama geliyorsa!

I don't want any Thai stick, and I don't want to get cooled out, whatever that means.

Söndürülmek falan neyse onu da istemiyorum.

" So I must be with Nathan again, for whatever that means.

Bu durumda her ne olursa olsun Nathan ile olmalıyım.

He's Dust, whatever that means.

O Dust, anlamı nolursa olsun.

Whatever that means.

Ciddi ne demekse...

Lynne, look. The father won't let me go, and my mother says that we have to let it go if we won't battles, so we can win the war, whatever that means.

Lynne, bak. babam gitmeme izin vermiyor, ve annem dediki eğer savaşmazsan izin alamazsın, herneyse bu savaşı kazanacağız.

Some say Lizard King, whatever that means... or some black-clad leather demon, whatever that means.

Bazıları'Kertenkele Kral'der, ne demekse artık. Ya da bazıları siyah derili şeytan der ne anlamı varsa.

Whatever that means.

Ne demekse.

Whatever that means.

O her ne demekse.

Whatever that means.

Bu ne demekse.

The hospital's people said it made me look like a duck in water, whatever that means.

Hastanedekiler sudaki ördeğe benzediğimi söylediler, her ne demekse.

No, there's no news, I mean, they just, I don't know... they tried to run a test or something but he's too unstable... whatever that means.

Hayır yeni bir şey yok, yani onlar sadece, bilmiyorum test falan yapmaya çalışıyorlar ama o çok istikrarsızmış. Telefonda. Ne demekse artık.

Whatever that means.

O da ne demekse?

Whatever that means.

O ne demekse.

The world is my oyster, whatever that means.

Dünya benim istiridyemdir. Her ne demekse.

- Whatever that means.

- Ne demekse artık bu.

Magazine, 60 Minutes format investigative, in-your-face.... They say, and it remains to be seen you will have editorial freedom, whatever that means.

Özel Program, 60 dakika röportajlar, söyleşiler denemek gerekiyor özgürce programını yapabilirsin.

The Arquillians want the Galaxy, whatever that means.

Arquille'liler Galaksi herneyse, onu istiyor.

And that means, whatever I do, I'm handling it.

Bu demektir ki, her ne yaparsam yapayım, o bana kalmış.

By whatever means necessary you wring an acquittal from that jury tomorrow.

Yarın şu jüriden bir aklanma elde etmen için gerekli her yolu denemen koşuluyla.

- Whatever that means.

- Her ne demekse.

WHICH MEANS THAT WHATEVER ASTEROID WE'VE LANDED ON

Dünya ile aynı yörüngede.

I do not know how, only that they will... by whatever means.

Nasıl bilmiyorum ama yapacaklar ne olursa olsun.

I just want you to be happy, so if that means getting a job, or whatever...

Sadece mutlu olmanı istiyorum, çalışarak mutlu olacaksan...

Whatever that means.

Dorinkort sarayını kurtarmışsınız ne demekse

Whatever that means to you.

Sizin için neyi ifade ederse...

Well, she couldn't go back to her apartment, so that means that all she had was whatever she had in her pocket, unless she could hock something.

- Kendi evine geri dönemezdi. Bu demek oluyor ki bir yeri soymadıysa cebindekinden başka parası yok.

And you deserve to know that I must use whatever means I can to escape.

Siz de, kaçmak için ne olursa olsun yapacağımı bilmeyi hak ediyorsunuz.

It also means that whatever this was, it was designed for use in space.

Aynı zamanda bu her ne ise, uzayda kullanılmak için üretilmiş demek.

What that means is the next time you come into my room and carry on, you'd better be ready to finish whatever it is you came here to start.

Bir daha odama girdiğinde başladığın işi bitirmeye hazır ol demek oluyor.

Whatever that means.

Bu her ne demekse.

- Hell, yes, whatever that means.

Tabi öyle, dediğimi anlıyorsun.

Whatever the fuck that means.

Ne sikim demekse artık.

You got your raised feminist consciousness, whatever the fuck that means.

Feminist bir bilinçaltı geliştirdin. Bunun anlamı her neyse.

That means whatever the hell you want it to mean.

Sen ne demek istiyorsan o oluyor.

- Whatever the hell that means...

- Bu her ne halt demekse...

WHATEVER THE HELL THAT MEANS.

Artık her ne anlama geliyorsa.

- Whatever the hell that means.

- Bu da ne demek?