English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / When i was eight

When i was eight translate Turkish

378 parallel translation
She died when I was eight.
Ben sekiz yaşımdayken öldü. Her zaman hastaydı.
The Stanfords adopted me when I was eight.
Stanfordlar beni, ben sekiz yaşındayken evlat edinmişler.
I had a dirty face and a cowlick when I was eight, too.
Sekiz yaşındayken de pis bir suratım ve top top olmuş saçlarım vardı.
Pa bought it When I Was eight.
Babam, ben sekiz yaşındayken almıştı.
I made the same decision when I was eight.
Ben de sekiz yaşındayken aynı kararı vermiştim.
That's good. I shot a gun when I was eight- - I mean, ten years old.
- Güzel. - 8 yaşındayken silah kullanmıştım. 10 yaşındayken.
You know? I know because I saw this when I was eight years old.
Biliyorum, çünkü orayı 8 yaşındayken görmüştüm.
- My favourite route when I was eight.
- Favori rotam 8 yaşımdı.
I started painting when I was eight... copying dinosaurs from a picture book.
Ressamlığa 8 yaşımda bi resim kitaabından... dinazorları kopyalarak başladım.
I had one when I was eight years old.
Sekiz yaşındayken benim tüfeğim vardı.
I first heard it when I was eight.
Bunu ilk duyduğumda, sekiz yaşındaydım.
No, because we left when I was eight.
Hayır, sekiz yaşımda taşındık.
I went underground when I was eight.
Sekiz yaşında yer altına indim.
She didn't send me off packing when I was eight!
Başından attığı ben değildim.
My daddy gave me this when I was eight years old.
Sekiz yaşımdayken babam bana vermişti.
Yeah but I knew about Santa when I was eight.
Evet ama ben 8 yaşımdayken her şeyi biliyordum.
My mother died when I was eight so it was just my older brother to take care of me. Like those people took care of you.
Annem ben sekiz yaşındayken öldü, bu yüzden bana sahip çıkması için sadece büyük erkek kardeşim vardı... sana sahip çıkan o insanlar gibi.
I was found wandering around when I was eight years old.
Sekiz yaşımda, ortalıkta dolaşırken bulmuşlar.
- My mum and dad split up when I was eight.
- Annemle babam ben sekiz yaşındayken ayrılmışlardı.
When I was eight, this man came into the house and killed my da.
Sekiz yaşındayken bir adam eve gelip babamı vurmuştu.
That's how I came to live with Granma and Granpa when I was eight.
Sekiz yaşında Büyük annem ve Büyük babamla yaşamaya böyle başladım.
The first game he took me to was at Yankee Stadium when I was eight.
Beni, ben sekiz yaşındayken, götürdüğü ilk maç Yankee Stadyumu'ndaydı.
Moved here when I was eight.
Buraya 8 yaşımdayken gelmişiz.
I started writing when I was eight. "
Sekiz yaşında yazmaya başladım. "
That really stuck with me, and when I was eight I told her I had a feeling I was supposed to return the favour.
Bu gerçekten kafama kazınmıştı. Ve Sekiz yaşımdayken "bunun bedelini ödemeliyim" dedim.
There you are, so you thought I was imagining things, huh? When I told you about the fellow that was eight-foot tall, and walking like this with the stiff legs, and then the other fellow with this here. Wait!
Sana şu kaskatı bir şekilde yürüyen iki buçuk metrelik herifi ve yanındaki böyle yapan diğer adamı anlattığımda hayal kurduğumu düşünmüştün.
I went once when I was about eight.
Ben 8 yaşındayken bir kez gitmiştim.
I was about eight when I left home, walking.
Yaklaşık 8 yaşımdayken evden ayrıldım ve yürümeye başladım.
Earlier when I was talking to the villagers, even... those eight thieves claimed to be the Sword Kings. But none of them is as good as Master Fang.
Sizler onların elinden az çekmediniz, kötülüğün cezasız kalmıyacağını bir kahramanın buna son vereceği, umudunu hep taşıdınız tanrı dualarınızı kabul etti, bu kabusun sona ermesi, Fang Usta sayesinde oldu.
Oh, I invented that about eight years ago when I was eating dinner.
Sekiz yıl önce yemek yerken uydurdum.
I think it was eight years ago... when some fella came to me in the gym and said :
Sanırım sekiz yıl önceydi salonda bir dostum yanıma gelip :
No. When I was about eight, I had this accident on a ship.
Hayır. 8 yaşındayken, gemide bir kaza geçirmiştim.
After eight weeks I'd fairly dealt with the letter "A" and was hoping the diligence to get onto "B" when suddenly this morning the whole business came to end.
Sekiz hafta sonra... "A" harfinin üstesinden gelmiş ve... "B" harfine başlamayı umuyordum ki o sabah her şey aniden sona erdi.
A document has been stolen from my private dispatch box and when I discovered my loss, which was at eight o'clock this morning,
Kendi özel evrak çantamdan bir belge çalındı. Bu sabah saat 8 : 00'de çalındığının farkına varınca, hemen Başbakana haber verdim.
When I left Hong Kong with her eight years ago, she was pregnant
Sekiz yıl önce Hong Kong'tan ayrıldığımızda hamileydi.
When Joel told me he hadn't thrown up in eight years I was wondering if he was normal.
Joel bana sekiz yıldır kusmadığını söylediğinde... -... normal biri olmadığını düşündüm.
I remember seeing this on TV when I was coaching Oklahoma. You guys won this by eight.
Bunu TV'de izlemiştim Oklahoma'ya koçluk yaparken.
I was only eight years old, when I saw him.
Onu gördüğümde yalnızca sekiz yaşındaydım.
When I was eight I started spending a lot more time at the Bernsteins.
Sekizde çoktan Bernstein'larla daha fazla zaman geçiriyordum.
As my friend, if I ever go to jail for murder don't leave me there for eight months if you know where I was when the murder took place.
Arkadaşınız olarak, bir gün cinayetten hapse girersem, cinayet sırasında başka bir yerde olduğumu söylemek için, sekiz ay beklemeyeceğinize söz verseniz iyi olur.
I were eight when my father died at sea. - First mate, he was.
Benim babam denizde öldüğünde ben sekiz yaşımdaydım.
I was eight years old when it started.
Bu şeyler başladığında, sekiz yaşımdaydım.
When I was about eight years old watching the sunset, I asked Dad, "What's that bright star over there?"
Sekiz yaşındaydım. Babama güneş batarken "O parlak yıldız nedir?" dedim.
I was eight when I first saw the farm in the world this way.
Çiftliğe bu gözle bakmaya başladığımda sekiz yaşındaydım.
" My mum died when I was six and my brother was eight.
"Annem öldüğünde ben 6 ve kardeşim 8 yaşındaydık."
I was married to Mindy eight years when Patti and I...
Patti ve ben...
He died when I was eight.
Ben sekiz yaşımda iken ölmüş.
And I'll lay you eight-to-five when he was a kid back in Sicily... my father, Vincenzo Cortino... never thought his life would turn out the way it did either.
Ve ben daha dunyada yoktum, o, Sicilyada bir cocukken. babam, Vincenzo Cortino... yasaminin böyle olacagini nerden bilebilirdiki.
When I was your age, I flipped burgers all summer just to buy an eight-track.
Tanrım. Ben senin yaşlarındayken, Sadece sekiz parçalı bir set için bütün bir yaz boyu hamburger yapmıştım.
It happened to me when I was eight.
Sekiz yaşındayken benim başıma gelmişti.
I was eight years old when my father discovered that corpse. My whole life, I thought he was as crazy as everybody else did... crazy to believe.
Babam o cesedi bulduğunda 8 yaşındaydım hayatım boyu Onun deli olduğunu düşündüm, herkes gibi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]