English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / When i was six

When i was six translate Turkish

426 parallel translation
Learned to toss a penknife when I was six.
Altı yaşındayken cep çakısı atmayı öğrenmiştim.
The kitten who died when I was six, and my great-aunt Matilde... and all those twisted newspaper stories you read about my romances... and why they weren't romances.
Altı yaşımdayken ölen yavru kedimi, büyük teyzem Matilde'yi... gazetelerde aşk hayatımla ilgili okuduğunuz tüm o uyduruk yazıları... ve neden onların gerçek aşk olmadığını.
When I was six months old, I could change my own diapers.
Altı aylıkken kendi bezimi değiştirebiliyormuşum.
My parents started me on wine mixed with water when I was six.
Altı yaşındayken büyüklerim bana sulu şarap verdiler.
When I was six months old, back in Cleveland, Ohio.
6 aylıkken Ohio, Cleveland'da.
When I was six or seven years old.
Yaklaşık altı yedi yaşındayken.
When I was six, my mother brought me along to her family once.
Altı yaşında iken, annem onun ailesinin yanına götürmüştü bir keresinde.
When I was six, my mother went off somewhere.
Altıncı yaşıma bastığımda annem bir yerlere kaçtı.
Back in Mexico, when I was six, they took my mom.
6 yaşında Meksika'dayken, annemi kaçırdılar.
I started milling rice when I was six
Pirinç değirmenciliğine altı yaşımda başladım.
I accepted Christ when I was six years old, didn't I?
İsa'yı 6 yaşımdayken kabul ettim, değil mi?
My mother died when I was six.
Annem altı yaşındayken öldü.
From when I was six, I knew what you did.
Altı yaşımdan beri, ne yaptığını biliyorum.
When I was six?
6 yaşındayken mi?
When I was six... you taught me many lessons of the haragei.
6 yaşındayken... bana, haragei dersleri öğretmiştin.
When I was six, I wanted to be an astronaut.
Altı yaşımdayken, astronot olmak istiyordum.
You'll never believe what I wanted to be when I was six.
Altı yaşımda ne olmak istediğimi söylesem inanmazsın.
Sid, I won a roller skating trophy there when I was six years old.
Sid, 6 yaşındayken bir paten yarışması kazanmıştım.
They were killed when I was six.
Ben 6 yaşındayken öldürüldüler.
He died when I was six.
O öldüğünde, altı yaşındaydım.
Only she had to work'cause my pa was killed in a train crash when I was six.
Ben 6 yaşındayken babam bir tren kazasında öldüğü için annem çalışmak zorundaydı.
And all I had was a plastic toy mitt that my grandmother gave me... for my birthday when I was six.
Bende is babaannemin bana altıncı doğum günümde hediye ettiği... plastik beysbol eldiveniydi.
I can remember when your greatest ambition was 50 bucks for six rounds.
En büyük tutkunun altı raund için 50 dolar aldığın zamanlar olduğunu hatırlayabiliyorum.
That day when they knew you had five ships to load I was greeted with six more cases of "beriberi" "double beriberi" this time.
Beş gemi yükleyeceklerini bildikleri günlerde... fazladan altı tane... Beriberi vakasıyla karşılaşırım.
Was I five or six when I asked him about Mother?
Annemi ona sorduğumda altı mı yoksa yedi yaşında mıydım?
When I was straightening up the couch, I found six hairpins, a lipstick a pair of false eyelashes and a swizzle stick from the Stork Club.
Kanepeyi düzeltirken neler buldum biliyor musunuz? 6 saç tokası, bir ruj bir çift takma kirpik ve Stork Club'tan kokteyl karıştırma çubuğu.
THE ONLY JOB I'VE HELD FOR MORE THAN SIX MONTHS WAS DU RING THE SECON D WORLD WAR WHEN I WAS IN THE NAVY.
Bugün suya inmeyecek, orası kesin.
I was six when I went on my first "safrari"...
İlk safrariye gittiğimde altı yaşındaydım.
- Almost six. I was there, when he became Lord of the Games.
Oyunların lordu olduğunda ben oradaydım.
The oldest memories I have was when I was about six years old.
Hatırladığım en eski hatırada, yaklaşık altı yaşındaydım.
When the commissioner, whose name I won't give either, stood up and announced in a choked voice that he was sentenced to six years for desertion,
Yine ismini vermeyeceğim bir komisyon üyesi ayağa kalktı ve boğuk bir sesle firar etmekten altı yıla mahkûm edildiğini duyurdu.
Well, the way I look at it like I've known Jerry for what? Four or five, six months now. When he moved into the family group that I was alr...
Şey, Jerry hakkında düşündüğümde, aklıma gelen, 4 ya da 5 ay kadar önce, benim grubuma taşındığında,... ilk başta... ilk başta hemen onu tanımam gerektiğini,
She wrote six of them when I was a kid.
Ben çocukken 6 kitap yazdı.
I once saw him bag six ducks with one shot when he was blind drunk.
Ama teyzesinin misafir odasındaki porselen ördeklerdi.
I was standin'on Horse Thief Corner when Prairie Rose came down the street with nothin'on but her six-guns.
Prairie Rose sokak boyunca yürürken ben köşede duruyordum. Kadın iki silahını da yanında taşıyordu.
When I was on the Ed Sullivan... this is the funniest censorship one I know of, when I was on Ed Sullivan, uh, I had two jokes and one monologue in... in one six-minute area I was doing.
Ed Sullivan'da olduğum sıralar gördüğüm en komik sansür yapılmıştı. 6 dakikalık bir gösterim sırasında iki esprim ve bir de monoloğum vardı.
When my parents divorced I was six.
Altı yaşımdayken annemle babam ayrıldı.
One day when I was about six, my parents had a row, you know.
Altı yaşlarımda bir gün bizimkiler kavgaya tutuştu.
You know, I learned to play trombone when I was only six years...
Ben daha altı yaşındayken trombon çalmayı öğrendim...
When I was about six years old, my momma took me to the city.
Altı yaşımdayken annem beni şehire götürdü.
When I was about six I made my dad breakfast in bed on Father's Day.
6 yaşlarındayken Babalar Günü'nde babama yatağına kahvaltı hazırlayıp götürmüştüm.
I was the one who comforted alice when she had nightmares... for six months after you left!
Sen gittikten sonra kabus görüp uyandığında Alice'i 6 ay boyunca ben sakinleştirdim.
But I missed my son so much When he was six years old I went to meet him
Ama onu öyle çok özlemiştim ki altı yaşına geldiğinde onu görmeye gittim.
I was finally getting through to them, when, all of a sudden I have six more seated in my class who have absolutely no respect for anything.
Nihayet onlarla iletişim kurabilmiştim, derken... sınıfıma altı kişi daha soktunuz. Hem de hiçbir şeye saygıları yok.
When I was happiest, maybe six or seven years old.
En mutlu olduğum zamana, belki altı ya da yedi yaşıma.
When Ania was still a baby "about six months old, she was..." I returned from a holiday camp... somewhat earlier than planned They always send me to such camps then
Ania hala bebekken, yaklaşık altı aylıkken kamptan eve planlanandan erken geldim.
I was going for a sure six- - when all of a sudden, on the 1-yard line, loomed Spare Tire, waiting for me.
Doğrudan gole gidiyordum ki aniden bir metre çizgisinde Yedek lastik belirdi. Beni bekliyordu.
When I was your age I had six gold records.
Ben senin yaşındayken 6 tane Altın Plağım vardı.
I remember when I was about six, I guess, first grade, there was the standard fat kid who everybody made fun of, and I remember in the school yard, he was on a... you know, standing right outside the school classroom,
- Evet, kullandığım dil... Onu bir liberal ya da görüşleri bulgular ve sonuçlarla yücelecek biri olarak tanımlamak bir yargıdır hem de onun kullanımı için olumlu bir yargı. - Gerçeklerle devam edebilir miyim?
She was only six months old when I came here.
Buraya geldiğimde sadece altı aylıktı.
Six years ago... on the morning of May 20, 1927... I was fast asleep when my bedside phone began to ring.
Altı yıl önce, 20 Mayıs, 1927 sabahı derin uykudayken başucumdaki telefon çalmaya başladı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]