English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / Yelling at me

Yelling at me translate Turkish

742 parallel translation
Why are you yelling? Why are you yelling at me?
Niçin sesini yükseltiyorsun bana?
I didn't do anything wrong to you so why are you yelling at me?
Niçin? Bunu hak etmek için ne yaptım sana?
Why are you yelling at me when I didn't do anything wrong to you.
Bunu hak etmek için ne yaptım sana?
You need to apologize instead of yelling at me.
Bağıracağına benden özür dilemelisin.
Then stop yelling at me.
O zaman bana bağırmayı bırak.
Everybody's yelling at me at one time!
Herkes bana bağırıyor!
You don't have no call to go yelling at me like that, Professor Kelp.
Bana böyle bağırmaya hakkınız yok Profesör Kelp.
- Stop yelling at me.
- Sesini yükseltmeden konuş.
Stop yelling at me.
Bana bağırma.
What are you yelling at me for?
Bana neden bağırıyorsun?
Stop yelling at me.
Bana bağırmayı bırak.
Ah... that I'm the President CEO here? I told you earlier that you shouldn't be yelling at me. Wow...
Buranın sahibi olduğumu mu?
- Why are you yelling at me?
- Niye bana bağırıyorsun?
Well, I wish you'd get sedated again, so you'd stop yelling at me!
Tekrar al o sakinleştiriciyi de bana bağırmayı kes artık!
You yelling at me in front of all those people?
Herkesin önünde bana bağırdın, nasıl olduğumu biliyor musun?
Instead of yelling at me you should think about our workers. They'll all quit in half a year!
Bana bağıracağına, bütün işçiler neredeyese yarım yılda bırakacak.
Stop yelling at me!
Bana bağırmayı bırak!
- Why are you yelling at me?
- Neden bağırıyorsun bana?
Are you gonna keep yelling at me?
Bana bağırmaya devam edecek misin?
- Did you hear them yelling at me?
- Nasıl bağırdıklarını duydun mu?
Sounds like he is yelling at me.
Bana bağırıyor gibi geldi.
The minute I walked in, my parents started yelling at me and cursing me.
Eve girdiğim anda bana bağırmaya başladılar.
- Stop yelling at me, Papa.
Bana bağımayı bırak baba.
You don't come in here yelling at me on my set!
Çek, git! Benim setimde bana bağıramazsın.
Without yelling at me or something, you know?
Bana bağırmadan konuşacak, anlıyor musunuz?
Stop yelling at me.
Bana bağırıp durma!
- All you're doing is yelling at me.
- Tek yaptığın şey bana bağırmak.
- I can't drive with you yelling at me!
- Sen bağrınırken araba kullanamıyorum.
She's been yelling at me since 1 : 00 this morning.
Sabah 1 : 00 den beri bana bağırıyor.
And now you're yelling at me.
Ve şimdi sen bana bağırıyorsun.
It's'cause of Aunt Maggie you're yelling at me, isn't it?
Maggie hala yüzünden bana bağırıyorsun, değil mi?
Boston's yelling at me for it.
Boston beni sıkıştırıyor.
When things get tough, when the piano behaves like a monster, and the audience is another monster, well, then I hear you yelling at me, telling me to get on with it.
Piyano bir canavara dönüşüyor izleyici de başka bir canavara. O zaman sesinizi duyuyorum. Bana bağırıyorsunuz.
I'm your big brother. Don't be yelling at me now. Get out of here.
Ben senin ağabeyinim, bağırma bana.
Helen, quit yelling at me!
Bağırıp durma sen de!
And you keep yelling at me.
Ve bana bağırmaya devam et.
He's always yelling at me.
Bana bağırıp duruyor.
What are you yelling at me for?
Bana niye bağırıyorsun?
- Stop yelling at me!
- Bana bagirmayi kes!
And I tried to explain to her, but she just kept yelling at me as I was trying to drive.
Ona böyle olmadığını anlatmaya çalıştım ama o ben arabayı kullanmaya çalışırken durmadan bağrı yordu.
Sir, if you'll just stop yelling at me, I'm sure I can find a replacement.
Efendim, eğer bana bağırmayı keserseniz, yerine bir tane bulacağıma eminim.
And my old man yelling'at me to "Wash your hands before supper, Luke, doggone it."
Ve benim ihtiyar, akşam yemeğinden önce ellerini yıka, Luke, kahrolası diye bağırırdı.
I don't know as I could stand that : people yelling'at me all the time.
İnsanların sürekli bana bağırmasına dayanabildiğim sürece sorun yok.
I put that horse in her barn, and I come back later, yelling, her screaming back at me like she meant it.
Atı annenin ahırına koydum. Sonra bağıra çağıra geri geldim. O da bana mahsustan bağırıyordu.
The 1 20 Angineaux lens, and yanking back and forth... yelling "Black Power" at me, and I'm just shaking to death... with a $ 1,200 lens on the camera.
120 Angineaux lensini ileri geri çekiyor bana "Siyah Gücü" diye bağırıyor. Ben de elimde 1,200 dolarlık lensli kamerayla ölümün yüzüne bakıyorum.
Even my wife has been yelling'at me.
Tatlım, ona niçin bir kadeh şarap doldurup, sonra da gitmiyorsun? Çok teşekkür ederim, efendim, fakat az önce bir kök bira içtim.
Inside me, I'm screaming and yelling and howling like a trapped animal... and nobody pays any attention.
Kendi içimde çığlık atıyorum, bağırıyorum... ve tuzağa düşmüş bir hayvan gibi uluyorum. Kimsenin dikkatini çekmiyor.
Let me show you a clip from my latest fiilm where my faulty depth perception kept me from yelling "cut" at the right time.
"Size son filmimden bir parça göstereceğim". Derinliği doğru algılayamadığım için "zamanında" kes "diyemedim".
- Stop yelling'at me.
Kes dırdırı.
I'll give you $ 400 if you go in the duty-free shop with no pants on... and start yelling, " Look at me!
Sana eğer gümrüksüz dükkana patolonsuz girip...
But they throw themselves at me, screaming and yelling.
Ama onlar üzerime atlıyorlar, bağırıp çağırıyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]