You're here now translate Turkish
2,906 parallel translation
- I mean, now that you're here, I could throw together a salad, but Colin's not even home from school yet.
Yani madem geldin, bir salata yaparim ama daha Colin okuldan gelmedi.
So you're down here now?
Şimdi burada mısın?
How you lived. How you ended up here. How you're feeling right now.
Nasıl yaşadığını,... şimdi ki haline nasıl geldiğini,... şu anda nasıl hissettiğini.
And now you're thinking that you may live here...
O halde artık burada yaşayabileceğini düşünüyorsun.
- Okay, you gotta get an open airway or we're gonna lose him right now. Here, open this.
Hemen bir hava yolu açmalıyız yoksa onu kaybedeceğiz.
You're here now, with me, in... in the greatest city in the whole world and what a better place for you and I to find you a new dream.
Buradasın, benimlesin dünyanın en harika şehrinde ve birlikte sana yeni bir hayal bulmak için daha iyi bir yer var mı? - Ne gibi?
Now leave this place ; you're not wanted here.
Şimdi burayı terk et, burada istenmiyorsun.
You think we're out here to play right now?
Bu durumda bile benle mi tartışacaksınız?
You're a real murderer now, so you can't stay here anymore.
Şimdi gerçekten katil oldun artık burada kalamazsın.
Well... better now that you're here.
İyi... Burada olduğun için daha iyi.
I've lost so much recently, I feel like I've been set adrift in the open sea- - but now... that you're here... so close to me again, well... I feel like I've been found.
Son zamanlarda o kadar çok şeyi yitirdim ki, kendimi açık denizde sürükleniyormuş gibi hissediyorum ama şimdi sen bana bu kadar yakınken sanki tekrar bulunmuş gibiyim.
Better now that you're here.
Sen buradasın ya daha iyiyim.
Well, now, here's the issue is that, you're gonna give me an order, I'm not gonna know you're talking to me.
Olay şöyle ki, bana emir verdiğinde benimle mi konuşuyorsun anlamıyorum.
Cody, looks like you're staying here for now.
Cody, görünüşe göre şimdilik burada kalıyorsun.
You know, now that we're here, I think it's kind of wonderful that places like this exist to help women who can't have babies have babies.
Burada olduğumuza göre, bebeği olmayan kadınlara bebek konusunda yardım etmek için böyle yerlerin olması çok iyi bir şey.
I am now that you're here.
Geldiğine göre öyleyim.
And now you're here asking me for something- - to save you.
Şimdi ise sen benden bir şey istiyorsun. Kurtarılmak istiyorsun.
You're going to come here right now?
Buraya geliyor musun? Burası...
Arang, where have you been that you're only here now?
Agashi, nerelere gittiniz siz?
- I'm aces, now that you're here.
- Sen geldin, çok iyiyim.
So, you're employed here now?
Artık burada mı çalışıyorsun?
First you con your sister into talking to me, and now you're only here for, like, a week?
Önce kardeşini benimle konuşturdun şimdi de sadece bir hafta burada olduğunu duyuyorum.
You're here now. And you belong to me.
Artık buradasın ve bana aitsin.
Much better now that you're here how are you?
Seni gördüm çok daha iyi oldum. Sen nasılsın?
You're now officially embarrassing everybody here.
Şu an resmen herkesi utandırıyorsun. Tamam mı?
So, now you're just gonna leave me here, like my dad?
- Yani beni burada böylece bırakacak mısın?
But now that you're here... the bitch can wait.
Madem buradasın sürtük bekleyebilir.
And now you're here to help them.
Şimdi de onlara yardım etmek için buradasın.
Now see here, Tom, if you're gonna make personal remarks, I won't stay here a minute.
Bak şimdi Tom, eğer şahsi görüşlerde bulunacaksan burada bir dakika durmam.
Good... but now that you're here...
İyi... ama şimdi buradasın...
Would you... would you give up whatever money we're gonna make to see her here right now?
- Onun... Onun şu anda....... burada olması için kazanacağımız paranın hepsinden vazgeçer misin?
Oh, you're keeping us hostage here now?
Oh, şimdi bizi rehin mi aldın?
Now that you're here, grab a book.
Burada olduğuna göre, kap bir kitap.
Okay, now, here's what we're gonna need you to do.
Tamam, şimdi, senden yapmanı istediğim şey şu.
I was gonna head out to catch up with some friends of mine, but since you're here now, if you wanna come along, that would be great.
Birkaç arkadaşımla buluşmaya gidecektim. Siz de geldiğinize göre, benimle gelmek isterseniz harika olur.
Here. You're safe now.
Geldik işte, artık güvendesin.
It's hard to be the kinda person I have to be right now and do the kinda things that I'm going to have to do while you're here.
Sen yanımdayken olmam gereken kişi olup yapmam gerekenleri yapmak zor.
This is his property now, and we're here to escort you off.
Artık burası onun mülkiyeti. Ayrıca, bina dışına kadar size eşlik etmeye geldik.
And you're here to advise me now? I wouldn't dare.
- Buraya tavsiye vermeye mi geldin?
And now that you're here, we'd like you to come and live with us... and make this beautiful hotel your home.
Ve şimdi de buradasın. Gelip bizimle yaşamanı ve bu güzel oteli evin yapmayı çok isteriz.
Do anything but what you're doing here now.
Ama bir şey yap Şimdi burada ne yapıyorsan.
Yeah. Well, now that you're here, I realize how much I missed you.
Şimdi buradasın, seni ne kadar özlediğimin farkına vardım.
I know you can't understand me, but now that you're here,
Beni anlamadığının farkındayım ama şimdi buradasın.
Nice try, flame bag, but now you're trapped here with me for the next billion years.
Boşuna uğraşma alev kafa, artık burada benimle milyarca yıl tutsaksın.
Oh, well. You're here now, Gerald, that's all that matters.
Şimdi buradasın ya, Gerald, önemli olan bu.
Now that you're here, you can see to the patient.
Artık burada olduğuna göre, hastayla ilgilenebilirsin.
And now you're sitting here eating food prepared for his wake, food that I paid for.
Ve şimdide buraya oturmuş, onun anma töreni için hazırlanan ve parasını ödediğim şeylerden yiyorsun.
Because you're here with me right now
# Çünkü şu an tam burada, benimlesin #
Now that you're here, you have to play.
Şu an sen de buradasın oynamak zorundasın.
Well, Kit Kat's just rolled up blubbing her eyes out and now you're here.
Az önce Kit Kat gözyaşlarıyla geldi, şimdi de sen.
We live off on fritters. But now that you're here, we'll make something nice.
Savurganlık etmiyoruz ama sen geldiğine göre güzel bir şeyler hazırlardım.
you're here 1579
you're here early 68
you're here with me 35
you're here late 32
you're here already 18
you're here too 26
you're here for a reason 19
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
you're here early 68
you're here with me 35
you're here late 32
you're here already 18
you're here too 26
you're here for a reason 19
here now 29
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now you know 219
now i'm 51
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now tell me 164
now if you'll excuse me 220
now i am 50
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now tell me 164