English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You better hurry up

You better hurry up translate Turkish

215 parallel translation
- Come on. You better hurry up.
- Hadi, acele etsen iyi olur.
You better hurry up.
Ne kadar dayanabileceğini bilmiyorum.
You better hurry up and fill in the form.
Formu bir an önce doldursanız iyi olur.
You better hurry up.
Acele etsen iyi olur.
You better hurry up.
Acele etsen iyi olacak.
You better hurry up, man.
Acele etsen iyi olur dostum.
You better hurry up before it starts snowing again.
Tekrar kar yağmaya başlamadan acele etsen iyi olur.
Honey, you better hurry up!
Tatlım, acele etsen iyi olur.
- Thank you. Hey, you better hurry up. lt's the last gate.
- Acele edin, bu son kapı.
You better hurry up. We're gonna be late.
Acele etsen iyi olur.
You better hurry up!
Hızlansanız iyi olur!
You better hurry up.
Kararını hemen ver.
Well, you better hurry up.
E, acele etsen iyi olur.
Well, you better hurry up if you want to catch him.
Onu yakalamak istiyorsan, acele etsen iyi olur.
Okay, you better hurry up.
Tamam, acele etsen iyi olur.
If you want to beat the heat, you better hurry up.
Eğer o kadar ateşliyseniz daha çabuk olmanız gerekiyor.
Dr Weaver you better hurry up!
Çabuk olun!
Well, he'd better hurry up because you're not spending any afternoon in this place.
Şey, acele etsek iyi olur çünkü hiçbir öğleden sonranı bu yerde geçirmiyorsun.
You'd better hurry up with your lunch.
Haydi yemeğini ye.
- Well, you'd better hurry up, then.
Hızlansan iyi edersin.
You'd better hurry up out there, cos she's taking off soon.
Hey, Joe. Acele etseniz iyi olur, kalkmak üzere.
Rob, you'd better hurry up.
Rob, acele etsen iyi olur.
Well, you'd better hurry up.
Acele etsen iyi olur.
YOU BETTER HURRY UP.
Acele etsen iyi olur.
Miss Ishikawa, you'd better hurry up.
Bayan Ishikawa, acele etseniz iyi olur.
Alan, I think you better hurry Madge up.
Alan, Madge'i acele ettirsen iyi olacak.
You'd better hurry up.
Acele etmelisin.
You'd better hurry up!
Hemen gebertelim şunu!
You'd better hurry up.
Acele etsen iyi olur.
You'd better hurry up.
Acele etseniz iyi olacak.
Struther, you'd better hurry up and get outta there.
Struther, acele edip dışarı çıksan iyi olacak.
- Better hurry up or you'll miss it.
- Acele etmezsen kaçıracaksın.
You'd better hurry up.
Acele etsen iyi olacak.
You better hurry up.
Acele etsen iyi olacak Norm.
- In, like, five minutes. - You'd better hurry up.
- 5 dakika içinde.
You'd better hurry up and shoot me, because if I escape I'll kill you too.
Beni kurşuna dizmekte acele etseniz iyi olur, çünkü eğer kaçarsam seni de öldürürüm.
You got something you want to do this year you'd better hurry up.
Bu yıl yapmak istediğiniz bir şey varsa acele etmeye bakın.
Hurry up and get better, so you can go to summer school!
Acele et ve iyileş, daha yaz okuluna gideceksin!
You two better hurry up and get the fingerprints now.
Siz ikiniz elinizi çabuk tutun ve parmak izini şimdi alın.
You'd better hurry up.
Sen daha iyisi, acele ettirmeliydin.
Odo, you'd better hurry up.
Odo, acele etsen iyi olur.
Well, when I came over to the table, she mentioned something about how she'd better hurry up and leave or you'd make her buy lunch to make up for the one you bought yesterday.
Masalarına uğradığımda, birşeylerden bahsetti ona dün aldığın şeyden dolayı yemek ısmarlatacağın için aceleyle kalkıp, gitti.
You better hurry it up.
Acele etsen iyi olur.
You'd better hurry up, your breakfast is getting cold
Acele etsen iyi olur. Kahvaltın soğuyor.
Hey, you'd better hurry up.
Hey, acele etsen iyi olur.
As for you school kids, you'd better hurry up and eat those Wheaties... because the first bell rang 15 minutes ago.
Sizin gibi okul çocukları, acele edip, kahvaltınızı bitirseniz iyi edersiniz... İlk zil, 15 dakika önce çaldı çünkü.
But you'd better hurry up,'cause I think this thing is about to fall.
Acele etseniz iyi olur, çünkü sanırım bu şey düşmek üzere.
You'd better hurry up, Dad.
Acele etsen iyi olacak, babacığım.
You better come up with it in a hurry or your kid is gonna disappear, and he won't turn up until the evening news.
Senin yerinde olsam parayı bulurdum, yoksa oğlun ortadan kaybolur... ve akşam haberlerine kadar onu göremezsin.
You'd better hurry up
Acele etsen iyi olur.
Then they'd better hurry up'cause if I'm not mistaken, Celesta...,... when this candle burns out you die.
O zaman acele etseler iyi olur. Çünkü Celesta, eğer yanılmıyorsam, bu mum söndüğü zaman, öleceksin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]