English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You know her name

You know her name translate Turkish

613 parallel translation
- How'd you know her name?
- İsmini nereden biliyorsun?
You know her name?
- İsmini biliyor musunuz?
- Then how do you know her name?
- O zaman adını nereden biliyorsunuz.
Yeah, but you know her name.
- Evet ama adını biliyorsun.
You know her name isn't Helga. Or Ursula or Irmgard.
Adının ne Helga, ne Ursula, ne de lrmgard olmadığını biliyorsun.
How'd you know her name?
- Hey, adını nereden biliyorsun?
You know her name?
Adını biliyor musun?
- You know her name.
- Demek adını biliyorsun.
" I will gladly introduce you, but you will have to forego her name - - - - none of us know it.
"Sizi büyük bir memnuniyetle tanıştırırım, " ama ismini sarfı nazar edeceksiniz, kaldı ki hiçbirimiz bilmiyoruz.
Her name then was... i don't want to know, thank you.
- Onun adı... - Bilmek istemiyorum teşekkür ederim.
Said her name was Eponine... that you'd know her.
Adının Eponine olduğunu söyledi onu tanıyormuşsun.
Why do you want to know her name?
Neden adını öğrenmek istiyorsunuz?
I don't know why I associate with you, Mr. Barnard or Mr. Chalmers Bryant or Mr. Embezzler, or whatever your name may be.
Neden sizinle arkadaşlık ediyorum bilmem Bay Barnard, ya da Bay Chalmers Bryant... ya da Bay Dolandırıcı, ya da adınız her neyse.
I don't know her name, but she may put you wise to when he'll be back.
Adını bilmiyorum ama belki size ne zaman geleceğini söyler.
I know all about you, your real name and your past political activity.
Senin hakkında her şeyi biliyorum. Gerçek adını ve geçmişteki politik faaliyetlerini biliyorum.
You will always keep the name of Pip, you know.
Her zaman Pip adını taşıyacağını unutma.
- You know. - "Something" with what's-her-name?
- Bilirsiniz. - "Şey" gibiydi, neydi o?
I should've introduced you, but I don't know her last name.
Seni onunla tanıştırmam gerekirdi ama onun soyadını bilmiyorum.
You know everything about me, practically from the time I was born... and I don't even know your first name.
Siz neredeyse doğduğum andan beri benim hakkımda her şeyi biliyorsunuz ama ben sizin ilk adınızı bile bilmiyorum.
And I might have know it every time that I heard you speak my name.
İsmimi her telaffuz edişinizde anlamalıydım bunu.
Do you know why she changed her name?
- Adını neden değiştirdi biliyor musunuz?
You know very well what her name was.
Adının ne olduğunu çok iyi biliyorsun.
We live, as I hope you know, Mr. Worthing... in an age of ideals, and my ideal has always been... to love someone of the name of Ernest.
Sizin de bildiğinizi umduğum gibi Bay Worthing, artık idealler çağında yaşıyoruz. Ve benim idealim her zaman Ernest isminde birisini sevmek olmuştu.
You may know her. Her name is Marie Charlet.
Tanıyor olabilirsin, adı Marie Charlet.
You didn't know her name!
Adını bile bilmiyordun!
I want you to know that this first tornado rod goes absolutely free... to this pretty little girl, if she'll tell me her name.
İlk kasırga değneğini, bana ismini söylerse hiç para almadan, bu küçük kıza veriyorum.
The girl you said you hardly knew, didn't even know her name?
Şu adını bile bilmediğin, hiç tanımadığın kadın?
Do you know my wife, sir? Her name is doris.
Eşimi tanıyor musunuz?
I didn't see any bottle, Mr. Wayne. - How'd you know my name?
Ama ben her zaman aldığımdan daha fazlasını verdim.
Anything you want to know, just name it.
Bilmek istediğiniz her şeyi söyleyin.
You know my wife? Her name's Kate.
Karımı tanıyor musun?
You know, there's Miss What's-Her-Name.
Bilirsin, bir bayan vardı, neydi ismi..
Her name was Cathy Seligman, if you must know.
Eğer illa bilmek istiyorsan, adı Cathy Seligman'dı.
- And you didn't know her last name?
- Kızın soyadını bilmiyor muydun?
You know, Higgins - whatever her name is.
Adı Higgins miydi neydi.
- You know her name.
- Adını biliyorsun.
Her name wasn't Idy though... and it wasn't in a flood, but I know what you...
Ama adı Hürriyet değildi... ve sel de yoktu, ama ne istediğini...
That's her real name, you know.
Bu gerçek adı.
Here name is Clare Harrison, do you know her?
Adi Claire Harrison. Onu taniyor musunuz?
You wouldn't happen to know where I could find her... or her name?
O bayann adn veya... kendisini nerede bulabilecegimi biliyor musunuz?
Now remember, you don't know her name.
Hatırlasana, sen adını bile bilmiyorsun.
- You know what her name is!
- Adının ne olduğunu biliyorsun!
- And you don't know her name?
- Ve bayanın ismini bilmiyorsunuz.
Her name's Eva, John, in case you didn't know.
Adı Eva, John, bilmiyorsan diye söyledim.
Mr.Wells, or whatever your real name is you know that novelty shops will run a phony newspaper edition.
Bay Wells yada gerçek adınız her neyse siz de bilirsiniz ki tuhafiye dükkanları gazete baskılarının sahtelerini basabilirler.
Look, Miss, er, Marble, or whatever your name is, I don't know what you're doing here, but you cannot stay.
Bakın bayan, adınız her neyse, burada kalamazsınız.
- You don't know her first name. - I do.
- İlk adını bile bilmiyorsunuz.
You don't even know her name.
Adını bile bilmiyorsun.
You know well that every member of the government Is expected to have a Hebrew name.
Hükümetteki her üyenin Yahudi isimli olmasını istediğimi biliyorsun.
I know that you live together with that little corpulent directing assistant, whatever his name is... Johan something!
Johan... soyadı her neyse, o şişko yönetmen asistanıyla birlikte yaşadığınızı biliyorum!
* alone in a crowd * * searching every face for clues * * wanna scream your name out loud * * your love is so much like you * * shooting bb's everywhere * * he doesn't know *
# İnsanların arasında yapayalnız # # İpuçları için her yüze bakıyorum # # İsmini haykırmak istiyorum #

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]