English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You know that girl

You know that girl translate Turkish

1,327 parallel translation
- You know that girl Cady?
Cady'i biliyorsun, değil mi?
You know that girl?
Bu kızı tanıyor musun?
Hey, did you know that girl next door is married?
Hey, komşu kızın evli olduğunu biliyor muydun?
Do you know that girl?
Bu kızı tanıyor musun?
You know you my girl and that I got you.
Sen benim kızımsın, ben de senin.
- Now, I don't mean to be forward, Lu, but you should know by now that a full-figured girl like yourself
senin gibi alımlı bir kız...
That girl in lilac, do you know her?
Şu yukarıdaki kadın. Onu tanıyor musun?
I know you like to boast that you are a party girl without a brain I don't believe you grace, now try again lf you insist I suppose there's something I quite like to think about
- Biliyorum övünmek istiyorsun beyinsiz parti kızı kimliğinle. Sana inanmıyorum Grace. Gerçeği söyle.
You know the line, an alien says "Hi Earthling, we are friends." lf that girl said this, it would be OK. But that fag...
Çok affedersin hani bi laf vardır, uzaylı gelir "Merhaba dünyalı, biz dostuz." Şimdi bu kız gelsin dostuz, tamam.
I know what you did when you took the photo of that girl.
O kızın fotoğrafını çektikten sonra ne yaptığını biliyorum.
That girl, Jacqueline, half latin, you know, creeping along the deck, pistol in full cock.
O Jacqueline denen kız yarı yarıya Latin kanı taşıyor. Elinde ateşe hazır silahıyla güvertede ilerliyor.
I don't know that girl! How could you with a girl you don't know...?
Tanımadığın bir kızla nasıl birlikte olabiliyorsun?
Do you know why Akbar killed that girl?
Akbar'ın o kızı neden öldürdüğünü biliyor musun?
You know that photograph of a girl you showed me?
Ya şu fotoğrafını gösterdiğin bir kız vardı bana.
You know next week that girl is going to come here.
Ya haftaya o şey gelecek ya, kız...
You know what they say. It's always the badass that makes a girl's heart beat faster.
Bilirsin, kızları deli edenler hep kötülerdir.
Do you know about that little girl?
Ölen küçük kız hakkında bir şey biliyor musun?
I looked at her X rays. I know what that little girl suffered, what you put her through.
Kızınız tıbbi kayıtlarını gördüm, X-ışınları filmine baktım, biliyorum ki küçük kızınız yaptırdığınız şeylerden çok acı çekmiş.
I think that you should know that Baby Girl was telling the truth about the transfer.
Bebek Kız'ın hücresinin değiştirilmesi hakkında doğruyu söylediğini bilmen lazım.
You're sure that girl doesn't know what you look like?
O kızın seni hatırlamayacağına emin misin?
You know, when we were going out, people would say, "What's that hot girl doing with that nose with sneakers?"
Eskiden dışarı çıktığımızda insanlar diyordu ki "Bu seksi kızın yanındaki koca burunlu adam da kim?"
And, look, I know you think that "hot girl" is a compliment, but I don't.
Ve bak biliyorum size göre şu "Ateşli kız" meselesi kompliman ama bana göre değil.
How do you know that I'm a nice Jewish girl?
Hoş Yahudi bir kız olduğumu nereden bildin?
- You know you just broke that girl's heart?
evet şimdi gerçekten o kızın kalbini kırdın, değil mi?
You know what a girl can do with that kind of money? Yes.
Bir kız bu parayla neler yapabilir, biliyor musun?
You see, what I'm saying is the guy that cased the cab and grabbed the girl... fits the psychological profile of, you know, like, a major predator.
Görüyorsun ya, taksiyi çalan ve kızı yakalayan kişi... büyük bir avcının tanımına uyuyor.
But now I'm thinking he probably knows that you saw the girl, you know?
Ama bence, senin kızı gördüğünü fark etti?
I don't know very much about your girl... but did you ever consider if you're having problems... that it's possible that it's your fault? Excuse me?
Sevgilin hakkında pek bir şey bilmiyorum... acaba senin sebep olduğun... problemleriniz olabilir mi?
You know, I saw you at the clinic the other day with that girl.
Geçen gün seni kliniğin önünde bir kızla gördüm.
I just want you to know, Jason... that I'm really glad that you're happy, and Lana is... an enchanting girl.
Yalnızca bilmeni isterim Jason mutlu olduğuna çok sevindim. Lana harikulade bir kız.
You know, there was a time that all I had to do to impress a girl was turn my eyelids inside out.
biliyorsun, bir zamanlar bir kızı etkilemek için gözlerimi kıpmam yeterdi.
You know, that Donna is a great girl.
Biliyor musun bu Donna harika bir kız.
Just know that whether you're pregnant or not, you're still my little girl.
Sadece bil ki hamile olsan da olmasan da, hala benim küçük kızımsın.
But you know, you may want to be careful with a girl like that, Charlie.
Ama böyle kızlar konusunda dikkatli olmalısın Charlie.
There's something you should know about that girl.
Bu kız hakkında bilmen gereken bir şey var.
But, you know, underneath it all I can still see the frightened, neurotic girl with the minor eating disorder that I fell in love with.
Ama ben bunların altında âşık olduğum o ürkek, sinir hastası ve hafif bir yeme bozukluğu olan kızı hâlâ görebiliyorum.
And what's more, when you consider that Momotaro there is also known to make the girls cry, something might have happened to your girl by the time we reach the village, you know?
Bahse girerim, köye giderlerken ablası farklı bir insan olacak.
Or at least tried it with a girl to know that you don't like it with girls.
Ya da kızlardan hoşlanmadığını anlamak için bir kızla birlikte olmadıysan.
A birthday present from me to you... a girl that doesn't know how to say no.
- Doğum günü hediyesi. Benden, sana O kız hayır demesini bilmez ki.
There is something about this girl... Like, you know that feeling that you get... when you're in a room with someone... and even though you may not know them... or understand them completely... you just know that you're in the presence of greatness?
Bu kızda hoşuma giden bir şey var, bu duyguyu bilirsin, hani birisiyle bir odadasındır, onu tanımazsın veya tam olarak anlayamazsın bile.
Do you know that we once had a little girl here who... as it turned out, was allergic to the silverware in the cafeteria?
- Görünüşe göre gümüş takılara alerjisi varmış, kafeteryada - Cidden?
Besides, you don't need that, girl. Do you know why?
Ayrıca senin buna ihtiyacın yok.
Girl, what you doin'with that hair? I know.
- Saçlarına ne oldu böyle?
I know I just didn't see you put yo'hands on that girl.
İyi misin? Kızın kolunu tuttuğunu fark ettim.
You know that girl?
Şu kızı tanıyor musun?
You know that little girl Keisha, right?
Şu küçük kız Keisha, var ya?
And that little girl, do you know how old she is?
Ya şu küçük kız. Kaç yaşında olduğunu biliyor musunuz?
I don't know what you're talking about with that girl and I don't want to know.
O kızla neler konuştuğunu bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum.
I don't know if you realize that girl is a bomb!
Bilmiyorum farkettin mi, ama bu kadın bir bomba.
You know what? Enough of that "little girl" shit. The name is Domino.
Şu'küçük kız'saçmalığına son ver, adım Domino.
You know, be careful with that girl.
O kıza dikkat et.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]