You must be careful translate Turkish
252 parallel translation
You must be careful.
Dikkatli olmalısınız.
You must be careful.
Dikkatli olmalısın.
You must be careful in Bagdad.
Bağdat'ta dikkatli olmalısın.
You must be careful.
Dikkatli olun.
Dr. Judd, I know you don't believe me, but you must be careful.
Dr. Judd, bana inanmadığınızı biliyorum ama dikkatli olmalısınız.
The gentleman knows that you must be careful with letters that don't belong to you.
Beyefendi onları yanında götürmemen konusunda dikkatli olman gerektiğini biliyor.
You must be careful.
Çok dikkatli olmalısın.
Some people get too much sun down here, you must be careful.
Burada insanlar güneşe çarpılır dikkat etmelisin.
You must be careful of the next lady you meet. She wants your money.
Karşılaştığın ilk kadın... paranı alacak.
You must be careful of what you say
Ne konuştuğuna dikkat etmelisin.
I beg of you, Roberto, you must be careful for everyone's sake!
Sana yalvarıyorum Roberto, herkesin hatırı için dikkatli olmalısın!
You must be careful.
Dikkatli olmalisiniz.
You must be careful, understand?
Dikkatli olmalısın, anlıyor musun?
For a while you must be careful not to stretch anything.
Bir müddet yüzünüzü germemeye dikkat edin.
When writing news articles, you must be careful about pronouns... so as not to confuse the reader.
Haber yazarken, okuyucunun aklını karıştırmamak için... zamirlere dikkat etmelisiniz.
Yes, you must be careful.
Dikkatli olmalısın.
You must be careful ; I would be grieved if you were injured
Dikkatli olmalısın, yaralansaydın üzüntüden kahrolurdum.
Especially to young girls. You must be careful not to be deceived by bad men.
Genç kızlar dikkatli olmalı kötü erkekler rahatsızlık verebilir.
You must be careful not to have the trains crash.
Tren kazasına neden olmaman için dikkat etmelisin.
And you must be careful.
Dikkatli ol.
You must be careful
Çok dikkatli olmalısın
You must be careful, Kita
Onu sakın hafife alma.
You must be careful!
Dikkatli olmalısın!
Go to the doctor and arrange something so you don't have to worry about babies. You must be careful.
Bir ara doktora gidip, önlemini al ki bebek olacak diye endişelenme.
You must be careful for a month, young man.
Bir ay boyunca kendine dikkat etmelisin genç adam.
You must be careful, anyhow.
Yine de dikkatli ol.
You must be careful... for this is power... beyond all common man!
Sıradan tüm insanları aşan bu güç için dikkatli olmalısın.
You must be careful, Martha.
Dikkatli olmalısın Martha.
You must be careful, Steiner
Dikkatli olmalısın, Steiner.
You must be very careful.
Çok dikkatli olmalısınız.
It's treason, and I must be careful in the future... but you must help me by not exciting me with your beautiful eyes.
Bu vatan hainliği ve gelecekte dikkatli olmalıyım ama o güzel gözlerinizle beni heyecanlandırmayıp yardımcı olmanız gerekiyor.
Lucy darling, you must be very careful.
Lucy, hayatım, dikkatli ol.
Now you can see why one must be careful.
Artık neden dikkatli olmak gerektiğini anlayabiliyorsun.
I must ask you to be very careful with him.
Onun yanında dikkatli olmanızı rica ediyorum.
You must be very careful as you cross the patio.
Bahçeden geçerken dikkatli ol.
So you and I must be very careful not to upset him.
Bu yüzden ikimizin de onu sinirlendirmemeye dikkat etmesi gerek.
The doctor has told me I must be very careful for a while... but I shall enjoy watching you eat.
Doktor, bir süre çok dikkat etmemi söyledi fakat sizi, izlemekten zevk alacağım.
- You must try to be more careful.
- Çok daha dikkatli olmalısın.
You must be very careful because you are alone
Yalnız, çok dikkatli olmalısın.
You must be very careful.
Qok dikkatli olmallsln.
You really must be careful not to exceed four bars of pressure... - I said no problem.
- Sorun yok dedim.
You must be more careful.
Daha dikkatli olun lütfen.
Please, you must be very careful of the plasma.
Lütfen, kan plazmalarına dikkat edin.
You and your sisters must be careful, because your misfortunes will begin again if you do not do as I say.
Kız kardeşinizle birlikte dikkatli olmalısınız zira dediklerimi yapmazsanız yine şansızlıklarınız başlayacak.
You must be very careful.
Çok dikkatli olmalısın.
You must be extra careful of him
çok daha fazla dikkat etmelisin
- You must be more careful.
- Daha dikkatli olmalısın.
You must be so careful to wash fruits and vegetables today, you know.
Günümüzde meyve ve sebzeleri çok iyi yıkamak gerekiyor.
You must be careful of Anton Ivanovich.
Anton Ivanovich'e dikkat etmelisin.
From now on you must be more careful
Çok daha dikkatli olmalısın evladım!
And you must be extremely careful when the sun sets.
Gün batımına çok dikkat etmelisiniz.
you must be tired 132
you mustn't 153
you mustn't worry 18
you must be joking 157
you must be busy 17
you must be proud 26
you must have 63
you must be kidding 67
you must understand 119
you must be hungry 125
you mustn't 153
you mustn't worry 18
you must be joking 157
you must be busy 17
you must be proud 26
you must have 63
you must be kidding 67
you must understand 119
you must be hungry 125