Young woman translate Turkish
3,135 parallel translation
That young woman's been on this bus since Hartford.
Bu hanımefendi Hartford'dan bu yana otobüste.
Now, she's a young woman with a husband and soon, God willing, a family of her own.
Şimdi genç bir bayan ve kendi ailesini kuracak
Rachel Hoffman was a young woman in Tallahassee, Florida.
Rachel Hoffman Tallahassee'de yaşayan genç bir kızdı.
And I'm talking to this young woman, you know, that was just a child when I left.
Ve şimdi, bıraktığımda sadece çocuk olan bu genç bayanla konuşuyorum.
I helped this young woman take her life back. And...
Genç bir bayana hayatını geri almasında yardım ettim.
When I was a young man, before my marriage, of course, I found that showing one's stamps was a very helpful way to get a young woman's attention.
Ben genç bir adamken, elbette evlenmeden önce...,... pul göstermenin genç bir kadının dikkatini çekmek için çok yardımcı olduğunu keşfettim.
It is preaty young woman.
Çok güzel bir genç kadın olmuşsun.
Saved a young woman from being pushed into a river.
Nehire atılacak genç bir bayanı kurtardı.
Here stands a young woman who managed to get her freedom.
Burada özgürlüğünü elde etmeyi başarmış genç bir kadın duruyor.
Tonight, the body of a young woman has been found in the Multnomah district of Portla.
Bu akşam Multnomah / Portland'da genç bir kadının cesedi bulundu.
It's a young woman, blonde hair, blue eyes.
Sarışın mavi gözlü genç bir kadın.
Another young woman who wants to give her body to Howard Roark.
Genç bir kadın Howard Roark'a kendini bırakmak istiyor.
Seems like you're growing into quite the young woman, not a little girl.
Küçük bir kız değil de, oldukça büyümüş genç bir kadın gibi görünüyorsun.
This is between a troubled young woman and her confessor.
Bu günaha girmiş genç bir kadın ile itirafçısı arasında olan bir şey.
And you need a new one in order to become the young woman that your father dreamed you could be.
Ve senin de, babanın hayal ettiği genç bir kadın olman için yenisine ihtiyacın var.
But if he is close enough that the drugs will make them histocompatible, and you do not order that test, then the system is condemning an innocent, young woman to a likely death.
Ama eğer ilaçlarla dokuya uygun hale getirilebilecek kadar uyumluysa ve siz test için izin vermezseniz o zaman sistem genç bir kadını mecburi ölüme mahkûm edecektir.
A young woman has been murdered and her family deserves justice.
Genç bir bayan öldürüldü ve ailesi adalet istiyor.
You're the one who just threw a young woman's sexual history at her like a weapon!
Az önce genç bir kadının seks hayatını bir silah gibi kullanan sendin!
Young woman, almost choked to death years ago...
Genç bir kadın, yıllar önce neredeyse boğularak öldürülüyordu...
A young woman was murdered, so we can't have parents who see their own daughter when they see the victim.
- Genç bir kadın öldürüldü o yüzden kendi kızlarını kurbanın yerine koyan aile üyelerini istemeyiz.
Someone in the neighborhood died yesterday. A young woman of your age.
Dün bizim sokakta biri öldü senin yaşlarında bir genç kız.
Jennifer is a very responsible young woman.
Jennifer sorumluluk sahibi genç bir hanım.
You are a beautiful, obviously sensitive young woman.
Sen Çok Güzel, Çekici Duygusal Genç Bir Bayansın.
You've grown into such a beautiful young woman, Bonnie.
Çok güzel bir genç kadın olmuşsun, Bonnie.
We have reason to believe your husband has killed at least one young woman.
Kocanızın en az bir genç kadın öldürmüş olabileceğine dair şüphelerimiz var.
That's a very important milestone in a young girl's... I mean, a young woman's life.
Bu genç bir kızın – yani genç bir kadının hayatında önemli bir olaydır.
You know, Lindsey, I just want to say how nice it is to have such a beautiful young woman in our home.
Lindsey, evimizde senin gibi güzel bir genç kızın olması çok hoş.
Chris has a wonderful young woman in his life, and you've got nothing.
Kıskandın. Chris'in hayatında çok güzel bir kız var ve senin elin bomboş.
And a young woman?
Ve genç bir bayan?
What about a young woman?
Genç bir kadına ne dersin?
Imagine a terrified young woman trying to get out of this house.
Korkmuş bir genç kızın, bu evden kaçmaya çalıştığını düşün.
A young woman died.
Genç bir kadın öldü.
And manipulating an obviously disturbed young woman into lying to Federal Agents certainly qualifies..
Ve besbelli sorunlu olan bir genç bayana federal ajanlara yalan söyletmeniz kesinlikle sayılır.
Melissa had a full psych evaluation when I met her two and a half years ago, and until yesterday, she was a well-adjusted, stable young woman with no evidence of body dysmorphic disorder.
Melissa'nın onunla tanıştığım iki buçuk yıl öncesinde mükemmel bir ruh hali değerlendirmesi vardı. Ta ki düne kadar tamamen dengeli genç bir kadındı ve hiç beden algı bozukluğu belirtisi yoktu.
Mary is a very sick young woman.
Mary çok hasta bir geç kadın.
I was a young woman then.
O zamanlar genç bir kadındım.
Look, I was thinking about how Mahoney knew about the infidelity as a young woman, and how she destroyed those documents for you without even being asked.
Bak, bence Mahoney bu kadının yapmış olduğu üç kağıdı ve senin için kendisinden istenmemiş de olsa o belgeleri yok ettiğini biliyordu.
- YOUNG WOMAN : I live here. - OFFICER :
Burada yaşıyorum.
When I was young, I wanted to give this to the woman I fell in love with.
Küçükken "Sevdiğim kızı bulduğumda, bunu ona hediye etmeliyim" diye düşünürdüm.
- Make sure to demonstrate that this new anti-aging cream can make any woman look beautiful, young, vibrant. It's almost magical.
Neredeyse sihirli bir krem gibi.
You didn't have another woman and you were young.
Başka bir kadınınız yoktu ve daha gençtiniz.
And so it was decreed that each year the various districts of Panem would offer up, in tribute, one young man and woman to fight to the death in a pageant of honor, courage, and sacrifice.
Böylece her yıl Panem halkının çeşitli mıntıkalarından genç bir erkek ve genç bir kız haracın ölümüne bir savaşta onur, cesaret ve fedakârlığı temsilen mücadele etmesine karar verildi.
Now, the time has come for us to select one courageous young man and woman
Şimdi sıra, bu yıl 74.'sü düzenlenen geleneksel Açlık Oyunları için 12.
Now, I may look a little young for the gig, but in the samurai tradition, when a man loves a woman, he automatically becomes a spiritual guardian for her offspring.
Bunun için biraz genç gözüküyor olabilirim ama,... samuray geleneğinde, bir erkek bir kadını sevdiği zaman, adam otomatik olarak kadının çocuklarının ruhsal gardiyanı haline gelir.
It's for the young working woman struggling to maintain a balance between her career and her personal life.
Bu, kariyeri ve özel yaşamı arasında bir denge kurabilmek için çırpınan genç çalışan anneler için.
How dare you call a young maiden an old woman?
Bir genc kiza nasil yasli dersin?
When a woman stays young and beautiful forever, the world is hers.
Bir kadın sonsuza dek genç ve güzel kaldığında dünya onundur.
A little affair with a married woman puts a finishing touch to a young man's education.
Evli bir kadınla yaptığın ilişki genç bir adamın kariyerini sona erdirdi.
( Woman ) hello, this Isthe Young residence.
Merhaba, Young'ların evini aradınız.
You know, when I first laid eyes on you, Q, I thought you reminded me of a young Sue Sylvester, but looking at this amazing woman sitting across from me right now, I realize I was wrong.
Seni ilk gördüğümde, Q genç Sue Sylvester'ı bana hatırlattığını düşünmüştüm ama şimdi karşımda oturan harikulade bayana bakınca yanıldığımı anladım.
She was a young Caucasian woman, aged 18 to 35, no children.
Kafkaslı genç birisi. 18 - 35 yaşları arasında, çocuğu olmamış.
woman 4151
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman show 21
woman on phone 18
woman laughing 20
woman's voice 21
woman on radio 16
woman to woman 19
womanizer 20
woman and child 29
woman screaming 45
woman show 21
woman on phone 18
woman laughing 20
woman's voice 21
woman on radio 16
woman to woman 19
woman over p 21
woman on p 32
woman on tv 34
woman on pa 27
woman screams 46
woman laughs 23
woman speaking native language 25
young 1055
younger 104
young man 1667
woman on p 32
woman on tv 34
woman on pa 27
woman screams 46
woman laughs 23
woman speaking native language 25
young 1055
younger 104
young man 1667
young blood 22
young girl 46
young love 41
young one 29
young master 235
young lady 1202
young guy 16
young girls 24
young fella 42
young and old 19
young girl 46
young love 41
young one 29
young master 235
young lady 1202
young guy 16
young girls 24
young fella 42
young and old 19