Если ты не заметил translate Turkish

И если ты не заметил, ты тоже со временем красивее не становишься.

Şu da kulağında küpe olsun, yıllar güzelliğini alır götürür.

- Она избита, если ты не заметил.

- Kadın yaralı, farketmediniz sanırım

Если ты не заметил, у нас тут небольшой кризис!

Fark etmemiş olabilirsin ama, burada ufak bir kriz yaşanıyor!

Если ты не заметил, она уже занята.

Fark etmemiş olabilirsin ama, o yatak zaten alındı.

Если ты не заметил, у нас трое детей, которых надо отправить в колледж.

Belki fark etmedin ama üniversiteye gönderecek 3 çocuğumuz var.

Ну, если ты не заметил, я не клингонка.

Eğer farkında değilsen, Ben Klingon kadın değilim.

Если ты не заметил, ты – ущербность, а она - суперцыпочка.

Bilmem fark ettin mi ama, sen beceriksizsin. O ise süper kız.

Я люблю собак но, если ты не заметил... последнее в чем мы сейчас нуждаемся - это кто-то еще, кто ест и гадит.

Köpekleri severim Ama şu durumda farkına varamadıysan... Şuanda ihtiyacımız olan son şey yemek yiyen ve sıçan birşey.

Хорошо, если ты не заметил, кто-то всегда очень хочет нас убить.

Bilmem fark ettin mi ama birileri sürekli bizim ölmemizi istiyor.

Если ты не заметил, то мы слишком старые.

Farketmediysen diye söylüyorum bunun için biraz büyüğüz.

Если ты не заметил, я не попал под поезд, и прошел много долгих миль чтобы вернуться к своей жене и шести дочерям. - Семи, папа!

Karım ve 6 kızımla tekrar birlikte olabilmek için çok uzun bir yol katettim.

Джим, если ты не заметил - сейчас у меня своя передача, мне больше нет нужды убивать кого-то за деньги.

Yayında bir TV programım var. Artık insanları öldürmeye ihtiyacım yok.

На случай, если ты не заметил, я вешаюсь на тебя последние несколько недель.

Birkaç haftadır, sürekli senin peşinden koştuğumu farketmemiş gibi davranıyorsun.

Да, но если ты не заметил, голос у нее довольно громкий Мы в двух милях над поверхностью, и ее могут услышать там внизу

Yerden 3 kilometre yukarıdayız ve sesi muhtemelen oradan bile duyuluyordur.

Да, но если ты не заметил, голос у нее довольно громкий

Fakat fark ettiysen, sesi oldukça yayılıyor.

Ладно, я в баскетболе ничего не понимаю, если ты не заметил, я голубой.

Peki, basketbol hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Fark etmemiş olabilirsin ama ben gayim.

А я люблю баскетбол, и если ты не заметил, я тоже голубой.

Ben basketbolu seviyorum. Sen de fark etmemiş olabilirsin ama ben de gayim.

Если ты не заметил, на меня сейчас много навалилось.

Fark etmemiş olabilirsin, yapacak çok işim var.

Если ты не заметил, я - карлик, ёб твою мать!

Fark etmemiş olabilirsin, ama ben cüceyim.

Если ты не заметил, она умерла.

Fark edemediğin durum şu ki o öldü.

В случае, если ты не заметил, я уволился от той жизни.

- Üzgünüm. Belki fark etmedin, ama ben o hayatı bıraktım artık.

И на случай, если ты не заметил, мы тут не часто занимается мягким.

Biz duyguları sömürürüz.

На случай, если ты не заметил, ты тоже. Хaрли!

Belki fark etmedir ama sen de kaybettin.

На случай если ты не заметил, лейтенант, я единственный федерал в этом помещении.

Bu odadaki tek Federal Ajan'ın ben olduğumu gözden kaçırıyorsunuz Teğmen.

И если ты не заметил, он ебаный косоглазый китаец.

Fark etmediyseniz... o da kahrolası çekik gözlü bir Çinli.

Если ты не заметил, я и так убежала.

Farketmediysen diye söylüyorum, zaten kaçtım.

Если ты не заметил, в наши дни они все раздражённые.

Dikkatini çektiyse bu günlerde tüm postacıların kafası bozuk.

Он поправляется. Но в случае, если ты не заметил, ты чуть не разорвал наш грузовик прошлой ночью.

Bir şey yok, ama fark etmediysen, dün gece az kalsın kamyonetimizi parçalıyordun.

Что ж, если ты не заметил, в этот раз я спасла твою.

Eğer farkına varmadıysan ben seninkini kurtardım.

Если ты не заметил, сейчас темно.

Sende hiç birşey görmedin, çünkü karanlık.

Слушай, енотик, может быть ты все видишь в розовом цвете, но если ты не заметил, я - скунс.

Bak, rakun, o taktığın maske görmeni engelliyor olabilir ama farketmediysen söyleyeyim, ben bir kokarcayım.

Если ты не заметил, это не Нью-Йорк.

- Dikkatini çekerim burası New York değil.

Если ты не заметил, мир начинает трещать по швам.

Farkında mısın bilmiyorum ama dünya bölünüyor.

Но если ты не заметил то мы, хронологически говоря, уже взрослые.

Ama eğer farkındaysan biz şu an karşılıklı konuşan iki yetişkiniz.

Если бы ты не был против дневного света, я бы это заметил. Хорошо!

Eğer ışığı yakmama izin verseydin, onu rahatça görürdüm.

- Ты бы не заметил, даже если тебя по голове ударить.

Öyle saçmalıyor ki, karşısında donup kalıyor insan.

Ты не особо нравишься Джорджио, если ты заметил.

Giorgio senden pek hoşlanmıyor. Fark etmişsindir herhalde. Bir erkek kız arkadaşını neden beni bulmaya gönderir ki?

Если ты вдруг не заметил, я получила диплом.

Kavrayamadığın bir şey var ki, ben mezun oldum.

А когда он заметил, как я устала, бегая по лестницам за солью, он сказал : "Если ты сейчас не присядешь, нам понадобится соль от обмороков!".

Merdivenleri inip çıkarken kendimi yorgun düşürdüğümü farkedince bana "eğer oturmazsan yakında cesed tuzuna ihtiyaç duyacaksın" dedi

И если ты это не заметил, изъян в тебе!

Ve sen bunu göremiyorsan kabahat sende, bende değil!

Только если ты не заметил, он её уже отнял.

Fark etmedim sanırım ama özgürlüğünü zaten aldı.

И если вдруг ты не заметил, я не кекс. Ясно?

Ayrıca fark etmedin sanırım ama ben muffin değilim, tamam mı?

Папа, ты не думаешь если бы я была беременна, ты бы заметил?

Baba, hamile olsaydım farketmezmiydin?

Ладно, если бы там был демон или полтергейст. Ты не думаешь, что кто-нибудь что-нибудь заметил бы?

Yani orada bir yaratık ya da kötü ruh olsa, birileri bir şey fark etmez miydi?

А вот то, что могло бы тебя заинтересовать, если, конечно, ты этого пока не заметил.

İşte senin ilgini çekebilecek bir şey, tabii sen daha önceden fark etmediysen.

И если бы ты не был так пьян и не пускал бы слюни на каждую девицу в этом заведении, то давно уже заметил это.

Eğer o kadar sarhoş olup da buradaki her kıza sulanmasaydın, - bunu bilirdin..

Если ты прав, тогда этот парень, который не осел, не трудоголик, не социопат, каким-то образом не заметил ее депрессии и алкоголизма.

Sanırım hâlâ dekansın. Eğer sen haklıysan, o zaman bu adam, pisliğim teki olmayan, işkolik olmayan, sosyopat olmayan bu adam, bir şekilde kızın hem depresyonunu hem de ciddi alkol sorununu gözden kaçırdı.

- Если ты закрываешь окна, чтобы тебя никто не заметил, разве станешь парковать машину на виду?

Tüm camları karartsan,.. ... fark edilmekten kaçınsan,.. ... aracını herkesin göreceği yere park eder miydin?

Если ты не заметил, чувак, тут кое-кто пытается меня убить.

Adamlar beni öldürmeye çalışıyordu.

Если бы ты меня не заметил, я бы потерялся в океане.

Sen beni görmeseydin okyanusta kaybolacaktım.

У меня очень мало аппаратуры и, если ты не заметил, мы находимся, чёрт знает где.

Yeterli donanıma sahip değilim ve fark etmediysen söyleyeyim, ıssız bir yerdeyiz.