Идет война translate Turkish
345 parallel translation
Представь, что идет война, а ты увлекся дочерью русского шпиона.
Raymond. Savaşta olsaydık ve sen bir Rus ajanının kızı tarafından baştan çıkarılmış olsaydın,..
Фабрицио, нет! Идет война!
Fabrizio, yapma!
Пока идет война.
Savaş sürdüğü sürece.
Дома идет война, ваше благородие.
Orada da savaşıyorlar, efendim.
Вы забыли, что идет война?
Savaşta olduğumuzu bilmiyor musunuz?
Повсюду идет война.
Her yerde savaş var.
Сейчас что, опять идет война?
Yine bir başka savaş mı var?
Кажется, идет война.
Savaşı neden gösteriyorlar.
Идет война народная,
# Halkın savaşı sürüyor #
В конце концов идет война.
Neticede bir savaş patlak verecek.
Нельзя забыать о приличиях только потому, что идет война. Заткнись!
Savaş sebebiyle nasıl davranmamız gerektiğini unutmanın gereği yok.
Он спокойно мог бы пристрелить тебя, если идет война. Ох, черт!
Eğer savaş hâlâ sürüyorsa, seni vurma hakkına sahiptir.
В конце-концов, на самом деле идет война, и э-э... Ну, по моему, еще одна Ай... Ай-Би-Эм может... может... свалиться на головы.
Neticede topyekun savaş durumundayız yani demek istediğim başka bir bomba daha atılabilir.
... Идет война, старина!
Savaş, aziz dostum!
Прекратите! Вы что не понимаете, что идет война?
Savaşın devam ettiğinin farkında değil misiniz?
Между Сато и стариком Сугаи идет война.
- Sen ve ben dahil olmak üzere 11 milyon. - Sato ile eski patronu Sugai arasında.
Идет война.
Savaş var.
- "Я должен идти. Идет война"
"Gitmeliyim, kazanacak bir savaş var."
Идет война, приходится делать все, что можно.
Savaştayız. Hepimiz elimizden ne gelirse yapıyoruz.
Идет война.
Bizler savaştayız.
Идет война, старый друг, мировая война.
Dışarıda bir savaş var eski dostum, bir dünya savaşı.
Она идет учиться к Пьеру Абеляру, а он величайший учитель на то время во Франции...
Öğrenmek için Pierre Abelard'ın yanına gitti. O zamanlar Fransa'nın en büyük bilim adamıydı.
Фридония идет на войну...
Freedonia savaşa giriyor...
Мы думаем, что наша страна идет на войну.
Vatanımızın savaşa girdiğine inanıyoruz.
Фридония идет на войну.
Freedonia savaşa giriyor.
- Поймите, идёт война...
- Bence de. - Bu acil bir durum...
Хиггинс - добрая душа, но ведь война идёт.
Higgins iyi biri, ama devam eden bir savaş var.
Настоящая война идёт против Германии, а не Турции.
Asıl savaş Türklerle değil, Almanlarla.
- Идёт война, даже нашим солдатам на фронте часто не хватает лекарств.
Savaş var, cephedeki askerlerimizin bile çoğu zaman ilaçları olmuyor.
Все этим промышляют, пока идёт война.
Savaşın olduğu yerde herkez böyle şeyler yapar.
Война, как всегда, идет плохо.
Savaş alışılageldiği gibi kötü gidiyor.
"Сын Бога идет вперед на войну..." "заработать корону короля."
"Tanrının oğlu, krallara layık tacı için savaşa, cesaretle koşar."
Он идет на войну.
Savaşa gidecek.
Война идет. И покуда она не кончится, все в среднем роде ходить будем.
Ayrıca savaş bitene kadar da hepimiz cinsiyetsiz olacağız.
Это траур Юлианского полка, который идет на войну Лучшие молодые мужчины лежат под землей
Savaşa giren Julian rejiminin yasını tutarken en iyi erkekler toprağın altında yatıyorlar.
В Анголе идёт гражданская война. В Бейруте тоже.
Angola'da iç savaş var, keza Beyrut'ta da.
Но идет идеологическая война.
Ama ideolojik bir savaş veriyoruz.
Идет гражданская война.
İç savaş dönemi.
В Калькутте, практически, идёт гражданская война.
Kalküta'da durum iç savaş gibi.
По приказу Годстейна я подтверждаю распространяющийся слух о том... что в действительности война идет не с Евразией, а с Остазией.
Goldstein dan gelen emirler üzerine, gerçekte savaş'ın Avrasya'yla değil, Doğu Asya'yla olduğu söylentilerini yaydığımı itiraf ediyorum
- Ну... Я вернулся в Штаты... и оказалось, что там идёт другая война.
Ben Amerika'ya döndüm ve orada da savaş olduğunu fark ettim.
Здесь непросто выжить - здесь идёт война.
Hayatta kalmak kolay değil. Burada hala savaş var.
Интересно, идет ли настоящая война.
Acaba düzgün bir savaş sürüyor mudur?
Дело в том, что эта война определенно идет к концу.
Çünkü bu savaş sapa sarmaya başladı.
Снаружи идёт война, приятель.
Siper harbi oluyor, dostum.
Здесь, вообще-то, война идет, и пленных на ней не берут.
Burada bir savaş var.
Я уже знаю, что услышу : что это риск, что война не кончена, пока идет, что они планируют засыпать ракетами Лондон, что Германия в отчаянии, что у нее есть пока ресурсы.
Her şeyin risk olduğunu biliyorum. Savaşın sona erene kadar bitmeyeceğini de. Londra'ya roket atıp durduklarını da.
Не ругайтесь так, Фил, но здесь идёт настоящая война.
Bunu sakın kimse duymasın, Phil, ama burada boktan bir savaş var.
Во-первых, точечный идет на ферму Тогда Runaway Банни, то учебники по праву, в основном.
İlk önce, Benekli Çiftliğe Gidiyor... sonra Kaçak Tavşan, sonra da çoğunlukla hukuk kitapları.
Там, где идёт война, там обязательно и Джонни.
Büyük bir iş. Savaşın olduğu her yerde varım.
Даже представить не могу, каково это, когда твой ребенок идет на войну.
Çocuğunun savaşa gidecek olmasını düşünmek nasıl bir duygu hayal edemem.