English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Не отпускай ее

Не отпускай ее translate Turkish

43 parallel translation
Не отпускай ее без моего разрешения.
Bana söylemeden gitmesine izin verme.
Не отпускай ее в плохом настроении,... потому что, если ты сделаешь так, ты потратишь неделю,... беспокоясь, не променяла ли она тебя на другого.
Buradan sinirli bicimde gitmesine engel ol. Cunku olmazsan butun haftayi acaba... simdi baskasiyla mi yatiyor diye dusunerek... gecirirsin anlatabiliyor muyum?
Не отпускай ее, счастливчик.
Sakın onu bırakma. Çok şanslı bir adamsın.
Не отпускай ее.
- Gitmesine izin verme.
не отпускай ее.
Hey! Onu bırakma.
Мечтай сколько хочешь, только не отпускай ее и не отставай тогда.
Kim Seo Yeon, seni küçük çocuk. Serçe.
Успокойся, держи меня за руку, не отпускай ее.
Sakin kal, elimi tut, sakın bırakma.
Больше не отпускай ее.
Sakın onu bir daha kaybetme.
Когда пожмешь Кэму руку, не отпускай ее.
Sahnenin ortasında Cam ile karşılaştığında, elini sık ama gitmesine izin verme.
Оно называется "Грязные танцы". Никогда не отпускай ее.
Bölge üniversitesi olduğundan geçmiş sayılırım.
- Не отпускай ее!
- Bırakma sakın!
Поэтому не отпускай ее, не сказав все, что хотел сказать.
Söylemen gerekenleri söylemeden gitmesine izin verme.
Иди и не отпускай ее.
Ona git, onu sakın elinde kaçırma!
Ну, если ты любишь Фиби, не отпускай ее.
Eğer Phoebe'yi seviyorsan elinden kaçırma derim.
- Не отпускайте ее.
- Sıkı tut onu!
Если она согласится не отпускай её
Eğer onu alırsan, .. gitmesine izin verme.
Не отпускайте её.
Gitmesine izin verme.
Не отпускайте ее.
Kaçmasına izin vermeyin.
Держи ее, не отпускай.
- Bana ver ruju.
Не отпускайте ее.
Onu serbest bırakmayın!
"Не отпускай её"?
"Gitmesine izin verme"?
Не отпускай её.
Sakın bırakma!
Не отпускай её!
Sakın onu bırakma!
Не отпускайте ее. Я сейчас подойду.
Gitmesine izin verme.
Не отпускайте её сюда...
Evin arka kısmından uzak tutun şunu.
Ты её не отпускай.
Çok iyi bakar sana.
Не отпускайте её.
Onu taburcu etmeyin.
Не отпускай её за пределы сада.
Bol bol bahçede oynasın.
Не отпускайте её.
- Ölmesine izin vermeyin!
Держите её крепко... И не отпускайте её.
Onu sıkıcı tutun ve gitmesine izin vermeyin.
Не отпускайте ее только потому, что сочувствуете ей.
Ona pek yüz verme çünkü duygularına sahip olamıyor.
Хотите Шаю - не отпускайте её.
Shae'yi mi istiyorsun, kalsın yanında.
Не отпускайте ее!
Gitmesine izin verme!
Пожалуйста, не отпускайте ее от себя.
Lütfen ona göz kulak olun.
Это не сложно следить за ее передвижениями, и это не безрассудно предполагать, что она могла нарушать закон во время творческого отпуска.
Hareketlerini takip etmek zor değil, veya bu mantıksız yasaları çiğneyen speküle hayatını düşünmek.
Не отпускай её.
Gitmesine izin verme.
Не отпускайте её.
O da artık bizimle. Kadının yanından ayrılmayın.
Конечно. Иди к ней, не отпускай её!
Ona git, onu sakın elinde kaçırma!
Но если подумать, мне тоже выбора не давали... когда эта заучка зашла в Сити Лайтс... и голос в моей голове сказал : "Делай, что хочешь, но не отпускай её, пока не получишь номер".
Ama geri dönüp baktığımda, o inek görünümlü kız, City Lights'tan içeri girdiği anda, benim de seçme şansım yoktu ve kafamdaki ses "Ne yaparsan yap bu kızın numarasını almadan bırakma" demişti.
"Делай, что хочешь, но не отпускай её!"
deyişini duymadığım bir gün bile olmadı.
Просто... Никогда не отпускай её.
Sakın Maggie'yi bırakma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]