Не честно translate Turkish

Так не честно.

Adil değil.

Я знаю, это не честно.

Biliyorum. Şaka yapıyorum. Hâlâ 90 dakikamız var.

Это не честно.

Bu adil değil.

Мы честно собрали эти деньги. Не у таивая ни от кого, что собираем золото для того, чтобы вернуть на трон истинного короля.

O altınları onurlu bir şekilde topladık ve yasal kralı tahtına geri çıkarmak için para topladığımız gerçeğini asla kimseden gizlemedik.

Честно, по-моему, это не смешно.. совсем.

- Bunun hiç de komik olduğunu düşünmüyorum.

Честно говоря, спорю, что встречаться с ней - это как встречаться с парнем.

Açıkça söylemek gerekirse onunla çıkmak eminim erkekle çıkmak gibidir.

- Честно говоря, я понятия не имею.

- Gerçekten hiçbir fikrim yok.

Если честно, не вижу.

Dürüst olmak gerekirse, hayır.

Я не дам вам закидать меня веточками и похоронить меня в дерьме, потому что я вас даже не знаю, и я не знаю, что вы со мной сделаете, когда я лягу в яму, если честно.

Beni bazı dalların arasına koymana bokun içine gömmmene izin vermeyeceğim çünkü seni gerçekten tanımıyorum ve deliğe girersem, bana ne yapacağını bilmiyorum, eğer sana dürüst olursam...

Нет, не сосал. Если уж совсем честно...

Hayır, hiç emmedim, ama tamamen dürüst olmam gerekirse...

Это никак не связанно с тобой, честно.

Seninle hiç bir alakası yok, gerçekten.

Честно говоря, я не понимаю, почему тебя это волнует.

Dürüst olmak gerekirse neden böyle önemsediğini de anlamadım.

И если говорить честно, то они не могут ничего от вас требовать.

Bu işin altından kalkabileceğine ihtimal vermediklerinin farkındalar zaten, tabii kendilerini kandırmıyorlarsa.

Честно, Гас, как бы я не хотела этого для тебя, я рада, что Алан летит первым.

Dürüst olmam gerekirse Gus, her ne kadar en başta senin olmanı istesem de şu an ilk gidenin Alan olmasından memnunum.

Все не так жутко, как кажется, честно.

- O kadar da korkutucu değil aslında.

Если честно, думаю, мы с твоим отцом не согласны в этом вопросе.

Doğrusunu söylemek gerekirse bence baban ve ben bu konuda farklı düşünüyoruz.

Я предупреждаю, честно драться не буду.

Uyarayım ama. Adil dövüşmem.

Если честно, я так себя не чувствовал уже долгие годы.

- Ne zamandır birliktesiniz? - Yaklaşık 6 aydır. Dürüst olmak gerekirse uzun süredir böyle hissetmiyordum.

Если честно, то я не могу представить себе человека, который любит так же сильно, как я боготворю и обожаю "дженсен".

Dürüst olmak gerekirse Jensen'i sevdiğim kadar bir insanı sevebileceğimi sanmıyorum.

Если честно, я не хочу быть в этой команде дольше чем потребуется.

Açıkçası gerekmediği müddetçe bu tayfayla bile beraber olmak istemiyorum.

Можешь честно признаться... ни разу не пришла тебе на ум?

Gerçekten de babamı öldüreceğimi hiç düşünmedin mi?

И честно говоря я не знаю, что я чувствую

Açıkçası ne hissettiğim hakkında bir fikrim yok.

Честно говоря, не знаю. Мой телефон промок, а она оставила свой дома.

Açıkçası bilmiyorum, benim telefonum ıslandı o da telefonunu evde bırakmış.

Честно говоря, в тот момент это не казалось мне особенно важным.

İşin gerçeği... o zaman, bu olay bana çok da önemli gelmemişti.

Я хочу говорить честно и не хочу, чтобы ты злилась на меня.

Sana karşı dürüst olmak istedim ve bana kızmanı istemiyorum.

Если честно, я думаю, что Марго не заслуживает такой подруги.

Bana sorarsan, Margo gibi biri seni gerçekten hak etmiyor.

Знаете, мне говорили, что встречаться с кем-то из группы нехорошо, но, если честно, это на наш звук не влияет.

Biliyor musunuz bana gruptan biriyle sevgili olmanın kötü bir şey olduğunu söylemişlerdi ama doğrusu müziğimizi pek etkilediğini düşünmüyorum, sizce de öyle değil mi?

Скажи честно, Джош, что ты не хочешь видеть маму на свадьбе.

Neden dürüst olup anneme onu düğünde istemediğinizi söylemiyorsunuz?

Я не знаю, где он или что он делает, и честно говоря, меня это не интересует.

Nerede olduğunu ya da ne yaptığını bilmiyorum. Açıkçası umrumda da değil.

Но, честно говоря, мне не нужен глушитель.

Susturucu lazım değil bana.

Но, честно говоря, мы не в восторге от этого названия. Ну, Женщины-кроты, что думаете делать дальше?

İnsanlar Köstebek Kadınlar fonuna binlerce dolar bağışladı.

Честно. Я... я... никоим образом не связан с Центральным Разведывательным

Gerçekten Merkezi İstihbarat Teşkilatı ile hiçbir bağım yok.

Нет, если честно, мы его не поддерживаем, но сегодня я испытал самое большое унижение в жизни!

Açıkcası hayır, ama bugün benim hayatımın en utandırıcı günüydü!

Есть вещи, которые наше поколение, как считается, должно попробовать. И я не верю, что это честно - считать, что все наши потребности можно удовлетворить с одним любимым человеком.

Bizim jenarasyonumuzla ilgili bu farklı şeyleri deneyimlemeliyiz ve aşkımızın tüm ihtiyaçlarımızı sağladığına inanmıyorum.

И, если честно, я не очень довольна.

Açıkçası hiç mutlu olmadım.

Честно, я не знаю, смогу ли я продолжать все это делать. Ну, тебе ведь нужны деньги.

Gerçekten artık bunu yapabilir miyim bilmiyorum.

Ой, если честно, я не читала книг с момента окончания колледжа.

Dürüstçe, üniversiteden beri bir kitap bile okumadım.

Если честно, там не намного хуже, чем в моем жилье на Западе.

Açıkçası bana burada, Batı tarafında ayarladığın yerden daha kötü değildi.

Но если честно, мне не нравилось что ты в этой ситуации.

Ama doğruyu söylemek gerekirse içinde olduğun durumdan hoşlanmamıştım.

- Расс, послушай, я просчитал сотни вариантов, но честно сказать, не знаю, как можно перевести всю нашу...

- Merhaba Russ. Bak, rakamları 50 farklı yolla denedim ama nasıl dönüştüreceğimi...

- Да, но, если честно... я его всегда терпеть не мог. Вы же друзья? Я думал, вы уже давно знакомы?

İlişkiniz maziye dayanıyor sanıyordum.

Если честно, не очень.

- Açıkçası, hiç iyi değilim.

Эйприл, честно, ты не боишься ограбления?

April sahiden hırsızlardan korkmuyor musunuz?

Тем более, что я даже не знаю, хочет ли она замуж. И если честно, в Швеции не так уж важно заключать брак.

Herneyse, daha evlenmek isteyip istemediğini bile bilmiyorum dürüst olmak gerekirse isveçte evlilik işleri çok önemli değil

Честно говоря, я эту его пьесу вообще не поняла.

Aslında ben de hiçbir şey anlayamamıştım.

Честно говоря, я сам не много чего помню.

Dürüst olmak gerekirse çok şey anımsamıyorum.

Это не совсем честно.

Bu kesinlikle adil değil.

Это не идеально или честно, но есть система для наказания людей, вроде Питера.

Kusursuz ya da adil olmayabilir, Ama burada Peter gibi insanları cezalandırmak için bir sistem var.

И если честно... мы даже не знаем, как ответить.

Doğrusunu söylemek gerekirse, buna ne diyeceğimizi bilmiyoruz.

Честно, но он играет не только со мной.

Yemin ederim ama tek arkadaşı ben değilim.

Извините, но это не очень-то честно.

Tamam, peki, özür dilerim fakat bunun pek adil olduğunu düşünmüyorum.