Нельзя медлить translate Turkish

Нам нельзя медлить!

Steve, gitmeliyiz!

Нам нельзя медлить, глупец!

Vakit yok kaybedecek aptal.

Госпожа Арвен, нам нельзя медлить.

Arwen Hanım oyalanmamalıyız.

Нельзя медлить!

Bekleyemeyiz!

Будут вертолеты, нельзя медлить.

Helikopterler geliyordu, bekleyemezdik.

Мне посоветовали. Нельзя медлить.

Çok uzun kaldım burada.

- Нельзя медлить люди на паромах всё ближе к решению взорвать друг друга- -

- Onu gebertmediğimiz her saniye o feribotlardaki insanlar birbirlerini havaya uçurmaya daha da yaklaşıyor.

Им нельзя медлить.

Sürüncemede bırakmamalılar- -

Нельзя медлить.

Başka kimse bir şey yapmaz.

Нам нельзя медлить.

Gecikmeye tahammülümüz yok.

Нельзя медлить, Цереза!

Tereddütün sırası değil, Cereza!

Тогда нельзя медлить.

O halde, bekleyemeyiz.

Нельзя медлить.

Bir an bile tereddüt edemezsin.

Нельзя медлить. Каждая секунда на счету.

Tereddüt edemezsin.

Поэтому тем более нельзя медлить.

Bu yüzden de vakit kaybedilemez.

- Коуч, нельзя медлить!

- Koç hızlı davranmalıyız.

- Нельзя медлить!

- Hızlı davranmalıyız.

- Нельзя медлить!

- Hızlı davranmalıyız!

Нам больше нельзя медлить.

Daha fazla bekleyemeyiz.

" Нам нельзя медлить.

" Gecikemeyiz.

Думаю, медлить нельзя. Они разлагаются слишком быстро. Поттер!

Beklemeyi göze alamayacağım, çok hızlı çürüyorlar.

Если шансы есть, то медлить нельзя.

Eğer bir şansı varsa da acilen olmalı.

Медлить мне нельзя. Нет!

Daha fazla burada kalmaya cesaret edemem.

Нельзя мне медлить.

Daha kalmaya cesaret edemem.

Нельзя у вас мне медлить.

Hemen gidiyorum.

Будь начеку. Если нам повезет, медлить будет нельзя.

Fırsat yaratırsak çok fazla uyarı şansı olmayacak.

Медлить нельзя.

Daha fazla harcayacak vaktim yok.

Если хотим выбраться, медлить нельзя.

Gitmek niyetindeysek, şimdiden başlasak iyi olacak.

Но медлить нельзя.

Zaman kaybetmemek lazım.

Нельзя больше медлить да поспешат за нами наши молитвы и надежды.

Daha fazla durmamalıyız. Dualarımız ve umutlarımız seninle.

Медлить нельзя, Мэриам.

, Meriam değil tecil.

Главнокомандующий, медлить нельзя!

Komutanım.

Нельзя медлить.

İçeri gel.

Я нуждаюсь в твоей помощи, Хелен, боюсь, что медлить нельзя.

Yardımın gerekiyor Helen, korkarım çok acil.

Нельзя медлить.

Artık zaman kaybetmeyin.

Медлить нельзя.

Daha fazla gecikmeyi göze alamayız.

Медлить больше нельзя!

Şu işi hemen halletmeliyiz!

- Знаешь, как только я сложу общую картину, медлить будет нельзя.

Bunları bir araya getirdiğimde, tereddüt edemeyiz.

Нельзя было медлить!

Çok geç olurdu!

Ну, значит медлить никак нельзя?

Neyse, burada daha fazla zaman kaybetmeyin o zaman?

Медлить с поимкой Мира нельзя.

Mir'i hemen yakalamanız gerekiyor.

- Медлить нельзя.

- Gecikme lüksümüz yok.

Тут медлить нельзя.

Sizin operasyonu bugün bir yere koymaya çalışacağız.

Учитывая осложнения, медлить нельзя.

Ona başka komplikasyonlar çıkartıyoruz bu şekilde devam edemeyiz.

Медлить нельзя.

Bekleyerek risk alamazsınız.

Джесс хочет сказать, что если ты... если ты уверена в своих чувствах к кому-то, то медлить нельзя.

Jess'in söylemeye çalıştığı şey eğer biri hakkında nasıl hissettiğini gerçekten biliyorsan hamleni yapmalısın.

Мы должны сделать это ради Аурелии... и медлить нельзя.

Aurelija için yapmak zorundayız hem de derhal yapmak zorundayız.

Медлить нельзя, мы начнем завтра.

Geçen bahsettiğim adam yarın başlayacak.

Ничего, медлить нельзя.

- Hiçbir şey. Bunu geciktirmemeliyiz.

Медлить нельзя.

Artık duramayız.

Сэр, медлить нельзя.

Efendim, pek zamanımız yok.