English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Они ищут

Они ищут translate Turkish

1,041 parallel translation
.. парень, приближённый к Линдону Джонсону, сказал мне,.. .. что они ищут замену для Эдгара Гувера. Я записал это, и в тот же день Джонсон собрал пресс-конференцию,..
Bir keresinde Lyndon Johnson'ın sağ kolu bana J. Edgar Hoover'ın yerine birini aradıklarını söyledi.
Поэтому они ищут оправданий. Не хотят, чтоб их раскатали как блин.
.. böylece tüm dünyanın önünde benden dayak yemezler.
- Они ищут партнера для Аполло Крида.
- Creed için eğitim boksörü arıyorlar.
Они ищут переселенцев из Мексики.
Yasadışı yabancıları arıyorlar.
Они ищут "Воинов", помнишь?
Savaşçıları arıyorlar unuttun mu?
– Где они ищут Источник?
- Kuyu için nereyi kazıyorlar?
Я не знал, что они ищут кого-нибудь, чтобы повести эту безумную атаку.
Bu intihar saldırısına komutan aradıklarını bilmiyordum.
Возможно ты меня и не воспринимаешь всерьез, но есть люди, которые так не думают и сейчас они ищут меня.
Belki bir hiç olduğumu düşünebilirsin ama farklı düşünen birçok insan var. Hatta beni arayanları bile var.
Они ищут что-то столь плохо, что им приходится добывать все эти вещи, которые вручены нам, или им.
Sürekli kötü bir şeyler arıyorlar ve kendilerine verilen her şeyi alıyorlar
Возможно, они ищут другие проходы.
Muhtemelen içeri girmek için başka yol arıyorlar.
Они ищут котого-то другого.
Bir başkasını arıyorlar.
И они ищут эту девочку...
Bu kızın peşindeler!
Они ищут...
Arama yapıyorlar.
Они ищут лекарство от чумы. Я должна передать им информацию.
Taşıdığım bilgiye ihtiyaçları var.
Они ищут лекарство от чумы.
Veba için bir ilaç üzerinde çalışıyorlar.
Джеймс, они ищут тебя.
James, seni arıyorlar.
Они ищут все глазами. У нас, во влажном климате, предпочитают собак с хорошим нюхом.
Bizse böyle rutubetli ve yüksek yerlerde, iyi koku alan av köpekleri kullanırız.
И они ищут покупателей.
Bir alıcı bulmaya çalışıyorlardı.
Я поеду в полицию... хочу убедиться, что они ищут его.
Ben karakola gidip Kevin'i aradıklarından emin olmak istiyorum.
Вы думаете, что это технические неполадки, думаете, что их исправляют а они ищут под крылом ключ на магните.
Teknisyenleri görürsünüz, sanırsınız tamiratla uğraşıyorlar ama kanatın altındaki, mıknatıslı yedek anahtarı arıyorlar.
Он сказал что они ищут кого-нибудь так что я договорился о твоем собеседовании в пятницу с его боссом.
Eleman aradıklarını söyledi ben de haftaya cuma için patronundan randevu aldım.
Тот, кого они ищут, ходячий мертвец.
Aradıkları yaratık yaşayan ölü.
Вилл, они ищут определенный артефакт.
Onlar özel eserleri arıyorlar.
Он не пользовался популярностью, поэтому они ищут что-то новое.
Pek popüler değildi, bu yüzden yeni fikirler deniyorlar.
Они ищут одинокого мужчину.
Tek başına seyahat eden birini bekleyecekler.
На меня наседает Конгресс. Они только и ищут повода свернуть программу. Мы не можем себе позволить еще один провал.
Kongre ensemde programı iptal etmek için bahane arıyorlar.
Если они найдут то, что ищут, это значит, мы получим полную долю?
Aradıklarını bulurlarsa, tam pay alacak mıyız?
Они тянут резину, и ищут повод обвинить тебя.
Aranıyorlar. Deşip duruyorlar seni olaya bağlayabilmek için.
По-моему, они всё ещё ищут нас
Galiba hala bizi arıyorlar
А пока что они тебя ищут.
Bu arada seni aramaya devam ederler.
" а что они вас ищут?
Seni neden arıyorlar?
Твои друзья не возразят, потому что они сами ищут нашего общества.
Senin arkadaşların bunu yapmaz çünkü bize saygı duyarlar.
Они ищут надежду.
Onlar umut arıyor.
Люди искренне ищут что-то новое, они искренне ищут новый тип духовности или способ стать лучше или изменить что-то, но это у них отнимается.
Bu sadece din eksenli bakış açısının bir başka versiyonu insanlar yeni bir şeyler arıyorlar yeni bir tür ruhanilik arıyorlar, bir şeyleri değiştirmek ve kendilerini mükemmelleştirmek istiyorlar, ama bunlar istismar ediliyor
Ищут-то они вас, а не меня!
Beni istemediler.
Они его ищут... И Моро тоже.
Onu ve Moreau'yu arıyorlar.
Такие как он - не проблема! Один хороший удар.. И они уже ищут, где тут выход.
Hey, türü sorun değil, bir iyi yumruk... geri gitmeye başlar...
Они не признаются... но все ищут сильных, решительных.
Bunu inkar edebilirler ancak, hepside erkeğin kontrolü ele almasından memnun.
Да, но если они признались, меня, наверное, уже ищут как сообщницу, и тебя тоже, потому что ты не заявила.
Tamam ama, ya konuştularsa, beni de işbirlikçi olarak arıyorlardır. Tabii seni de, beni ihbar etmediğin için.
Они потеряли. Они пусть и ищут.
Onlar kaybetti, onlar bulsunlar.
Они вас ищут.
- Seni arıyorlar.
И, ммм... они тебя ищут через газету.
Ve, gazetede seni arıyorlar.
Они пользуются локатором, как будто что-то ищут,
Tuhaf bir durum daha var. Sonarlarıyla ilgilenmiyorlar.
Они не ищут Рамиуса, а гонят его.
Ramius'u bulmaya değil, onu yönlendirmeye çalışıyorlar.
Даже если они не ищут нас.
Tabii arıyorlarsa.
Так... они, вероятно, тебя уже ищут, так что тебе пора идти.
Herhalde seni arıyorlardır. Gitmelisin.
Тут тебя люди ищут! - Кто они?
- Birileri seni arıyor!
Они постоянно ищут в заборе слабые места или лазейки.
Sistematik bir şekilde tellerin sağlamlığını kontrol ediyorlar. Unutmuyorlar.
Они не там ищут.
Yeri göğü oynatıyorlar.
Значит, копы, они не... не ищут нас?
Ya polisler? Bizim peşimizde değiller herhalde?
Я пытался оградить наших детей от всех зтих безумств. А теперь они сами их ищут.
Oğullarımızı bu delilikten uzak tutmaya çalıştım... ama şimdi kendi ayaklarıyla gidiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]