English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Отпустите ее

Отпустите ее translate Turkish

306 parallel translation
Отпустите ее.
Bırakın.
Отпустите ее!
Bırak onu!
Отпустите ее. Отпустите ее.
Bırakın gitsin, bırakın.
- Прошу, отпустите ее.
Bırak onu. - Neler oluyor?
Хватит! Отпустите ее, ладно?
Taş nerede?
Отпустите ее и делайте со мной, что хотите!
Bırakın gitsin, benimle ne işiniz varsa görün!
Эй, ночной дозор, отпустите ее!
Seni kendini beğenmiş gece bekçisi...
Отпустите ее!
Bırakın onu!
Отпустите ее и займемся делом.
Onu bırak gitsin, biz de işimize bakalım.
Отпустите ее и я буду работать с вами.
"Onu bırakırsanız, dediğinizi yaparım."
Забирайте и отпустите ее, окей? Да.
Alın ve onu rahat bırakın, tamam mı?
- Отпустите ее, я внесу залог.
Vesayetim altında salıverilmesini istiyorum.
Нет! Отпустите ее!
Hayır!
Только, отпустите ее, пожалуйста.
Sadece onu bırakın, lütfen.
Отпустите ее!
Hey, rahat bırakın onu.
Отпустите ее.
Bırak onu.
Отпустите ее.
Bırak kızı.
Отпустите ее.
Bırakın onu.
Отпустите ее!
Onu serbest bırak!
отпустите её.
Onu bırakın.
Отпустите её, пусть сядет в телегу.
Onu bırakın! Çabuk arabaya bin!
Отпустите её.
Tabii, bırakın!
Отпустите её.
Onu bırakacaksın değil mi?
Отпустите её, это не она.
Bırak gitsin, onun değil.
Может, тогда запрете ее и отпустите меня?
Onu bir yere kapatıp beni de gönderseniz?
А разве она была вашей прошлой ночью, будет ли сейчас, если вы её отпустите?
Dün gece de mi senindi? Eğer şimdi gitmesine izin vermezsen senin olabilir mi?
Пожалуйста, отпустите меня домой отец Альбертины - профессор в Болонье чтобы вытащить ее из школы при женском монастыре мы должны были умаслить двух монахинь
Lütfen eve gitmeme izin verin. Albertina'nın babası Bologna'da profesör. Onu manastırdan kaçırmak için iki rahibeyi ikna etmemiz gerekti.
Возьмите показания и отпустите её.
İfadesini alıp, gönderin.
Отпустите её сейчас.
Onu hemen bırak, gitsin.
Отпустите её, или мы все умрём.
Kızı bırak, yoksa hepimiz ölürüz.
Отпустите меня! Я убью ее!
ÖIdürmek istiyorum onu!
Отпустите её.
Bırakın gitsin.
Кто бы вы ни были оставьте её в покое. Отпустите её.
Sen de her kimsen... onu rahat bırak.
А она напала сзади. Отпустите её!
- Ve o da bana saldırdı!
Назад! Отпустите её!
- Bırak gitsin!
Отпустите её!
Bırakın onu, bırakın.
Отпустите её.
Bırakın onu!
Отпустите её.
Bırak gitsin!
Отпустите её.
Bırakın onu.
- Пожалуйста, отпустите её.
- Lütfen bırak onu.
- Я сказал, отпустите её.
- Bırak onu dedim, lütfen.
Отпустите ее!
Rachel, yardım et!
Есть, сэр. - Что? - Я сказал, если вы ее не отпустите то на вашей совести будет много погибших людей с развороченными телами.
Dedim ki, eğer onu serbest bırakmazsanız, sağı solu bir tarafı eksik tonla cesediniz olacak.
- Отпустите её, я отдам вам золото
- Kızı bırak gitsin. Altını vereceğim.
Я тебя не отпущу, пока рак на горе не свистнет. Отпустите её.
İnekler gelene kadar seni kucağımdan indirmeyeceğim.
Немедленно отпустите её.
Derhal onu bırakın.
Отпустите её!
Bırak onu!
Если вы отпустите её, то обещаю, вам не причинят вреда.
Eğer onu bırakırsan, sana zarar gelmeyeceğine söz veririm.
– Так вы её отпустите?
- İzin verecek misiniz?
Отпустите её.
Gitmesine izin verin.
Отпустите ее!
- Sana teklif ettiğim, bırakın onu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]