Простите нас translate Turkish

Простите нас.

İzninizle.

Простите нас, мы на секундочку.

- Bize bir dakika izin verin.

Простите нас, пожалуйста.

Böyle girdiğimiz için bizi affedin.

Простите нас.

Çok üzgünüm.

Надо промыть рану. Простите нас.

- Bir baktırsan iyi olur.

Простите нас...

Bağışla...

- Уверена вы простите нас... Что мы снова и снова всё проверяем.

- Umarım üzücü konuları yeniden konuşmak sizi üzmüyordur.

Простите нас.

Pardon...

Простите нас, капитан.

Bizi bağışla, Kaptan.

Простите нас. Но мы должны были убедиться в этом.

Lütfen bizi affedin ama kesin olarak emin olmalıydık.

Надеюсь, вы простите нас за столь поздний визит... но мы слышали, у вас проблема... и мы пришли чтобы попробовать вам помочь.

Bu saatte geldiğimiz için bağışla ama başının belada olduğunu işittik ve yardımımız dokunur mu acaba diye geldik.

- Простите нас, это была ошибка.

- Özür dileriz. Bir hata oldu.

Господин президент, простите нас.

- Sayın Başkan, özür dileriz.

Это вы простите нас за вторжение.

Asıl biz davetsiz geldik, siz kusura bakmayın.

Простите нас.

Pardon.

Простите нас, пожалуйста.

Lütfen... Bizi bağışlayın.

Простите нас, мистер Риверс, если мы были недостаточно гостеприимны.

Pek konuksever olamadıysak bizi bağışlayın Bay Rivers.

- Простите нас.

- Affetti bizi.

Ага, простите нас!

Ağam bizi affetti lan.

Простите нас, мы бедный народ.

Bağışlayın bizi. Bizler fakir insanlarız.

Простите нас.

Yolverin.

Простите нас. Пойдемте сюда.

İzninizi istiyoruz.

Простите нас, Майор Бриггс, за вторжение. но Сара получила сообщение для вас, которое сочла важным.

Böldüğümüz için özür dileriz Binbaşı Briggs ama sizin için Sarah'ın önemli bulduğu bir not var

Пожалуйста, простите нас.

Hadi ama yapmayın.

Простите нас, мистер Феррарс.

Bağışlayın Bay Ferrars.

Простите, что не спустилась раньше, но у нас столько дел.

Daha önce gelemediğim için affedin. Ortalık öyle karışık ki. Benim tatlı kızım.

Вы простите нас?

İzninizle, efendim.

Надеюсь, вы нас простите. Жена почувствовала себя лучше, и мы решили все-таки прийти.

Karışıklığı affedeceğinizi umarım... ama karım birdenbire iyileşti ve gelmek için çok sabırsızlandık.

Простите, миссис Фентон, но боюсь у нас нет времени на кофе.

Üzgünüm, Mrs. Fenton, fakat korkarım onun için zamanım olmayacak.

Простите, что беспокою, мистер Холден, но у нас мало времени, а столько ещё нужно сделать.

Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama yapacak çok şey ve az zaman var.

- Простите, у нас только кофе.

- Üzgünüm. Sadece kahve var.

- Простите, у нас тут небольшой, семейный праздник.

.. ama her gün böyle olmaz..

Простите, капитан. Поисковый самолет сможет нас вывезти отсюда?

Şu ana kadar bir kurtarma uçağının bizi görmüş olması gerekmiyor muydu?

Простите, у нас нет телефона.

Telefonumuz yok.

Простите, но новые факты по делу обязывают нас кое-что у вас уточнить.

Kusura bakmayın ama açıklanması gereken bir husus ortaya çıktı.

- Простите, сэр, у нас в кабине проблемы.

Affedersiniz efendim. Kokpitte bir sorun var.

Простите... но у нас строжайше запрещено трогать инструменты :

Affedersiniz... ama aletlere dokunma konusunda kesin politikamız var :

У нас возможность всей жизни, но простите, я не поддержу, и не позволю другим людям подвергать все риску!

Bu hayatımızın fırsatı ve kusura bakmayın ama bir kenara çekilip... başkalarının bütün bu işi berbat etmesine izin vermeyeceğim!

Простите, сэр, но у нас сегодня нет свободных номеров.

Üzgünüm efendim, bu gece boş odamız yok.

" нас хотели, простите... кастрировать.

Tanrım.. Ben de aynı rüyayı gördüm! Ve, afedersiniz, bizi hadım etmek istediler!

Простите нам наши прегрешения, как мы прощаем их тем, кто нас оскорбил.

Bizi ekmeğinden esirgeme.

¬ ы нас простите?

Bize izin verir misiniz?

Простите, Ваша Честь, у нас есть все основания полагать что Людвиг замешан в сценарии убийства Королевы Элизабет.

Çok üzgünüm Sayın Yargıç fakat Ludwig'in Kraliçe'yi öldürmek için plan yaptığını sanıyoruz.

О, простите. Конечно, у нас здесь доставка.

Kusuruma bakmayın.

Простите меня, у нас с ним небольшая проблема.

İzin verirseniz oğlan biraz huysuzlaştı.

Дамы и господа простите, но по независящим от нас причинам....

Bayanlar, Baylar özür diliyoruz, ama elimizde olmayan nedenlerden dolayı...

Простите, моя дорогая, боюсь, у нас мало времени для романтики.

Kusura bakma, romantizm için vaktimiz yok, hayatım.

Простите, но он знал о том, что нас обманули... с тремя автоматами и ничего не сделал.

Arka arkaya üç büyük makinemizden... para döküldüğünü gördü, ama hiçbir şey yapmadı.

— Конечно, у нас есть Джонни Контуженный — Простите, кто?

- Tabi ki, Johnny Shellshocked var. - Pardon. Kim?

Простите что вмешиваюсь, но нас ждут дела.

Böldüğüm için özür dilerim ama ilgilenmemiz gereken işler var.

Да, у нас хорошая позиция, но я не знаю появиться ли он простите, почему бы вам не установить это там?

Evet, iyi yer tuttuk. Çıkar mı, bilmem... Niye oraya geçmediniz?