English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Свет

Свет translate Turkish

10,753 parallel translation
Слепящий свет, который становится всё больше?
Şu her dakika büyüyor gibi görünen göz kamaştırıcı ışık mı?
Мы оба знаем, что в последнее время... моему театру приходится несладко... но, как говорится, забрезжил свет в конце тоннеля.
İkimiz de, tiyatromun son zamanlarda zor günler geçirdiğini biliyoruz. Pekâlâ, dinle. Ama derler ya, "Gün doğmadan neler doğar." Elimizde...
А свет в зале?
Ve sahne ışıkları?
Музыку и свет, которые пробуждали мечты.
Hayalleri gerçekleştiren müzik ve ışık.
Он свет прольёт
# Anlayacağım günün birinde #
Её свет в этой тьме Это знак мне тайный
# Bak aydınlatıp geceyi ve denizi Çağırıyor beni #
За песок и солнца свет
# Metcezir, güneş ve gökyüzü için #
— Фейерверки, свет и всякая хрень, не знаю. — Ага. — Все.
- Arada havai fişekler, ışıklar, cafcaflar.
— Да, такой свет будет очень резким на плёнке.
Bu ışık kamerada çok kötü görünecek.
Выключишь свет перед сном, Энн.
Yatmadan önce ışıkları söndürmeyi unutma Ann.
Она об этой школе, и она для брата Бакстера. Свет!
Bu okul hakkında, Kardeş Baxter için yazıldı.
Яркий свет?
Parlak ışıklar mı?
Быстро выключите весь свет!
Kapatın şu kahrolası ışıkları!
Свет идеальный.
Işık mükemmel.
Свет в её глазах...
Gözlerindeki ışık...
Летом вечером воскресенья мы выберем места и выключат свет в мире Техноколору ( кинотеатре ) Может музыка и технологии придут ко мне с экрана.
Yazları pazar akşamları Gömülürdük koltuklarımıza Işıkları kararttıkları anda Filmlerin o müzikal ve eşsiz dünyasına
Серебряный свет сверкает в море
Denizin üzerinde Gümüş şıkırtılar raks ediyor
Я всегда буду помнить то свет.
Anımsayacağım o aşkı daima
- Да это просто свет в лимузине. - Что?
- Bence limuzinin içindeki ışıktan.
Свет дадут с минуты на минуту.
Elektrik bir dakika içinde gelir.
Смотрят сквозь свет.. сквозь голубое небо.. Видят звезды и думают
Güneşi ve o mavi gökyüzünü görmezden gelip yıldızlara bakarak "benim" diye düşünüyorlar.
Если будет свет, дело пойдёт быстрее.
- Işıklar yanarsa bu iş daha çabuk biter.
Это место мрачное, солнечный свет едва сюда проникает, таково желание моего дяди.
Burada nadiren güneş açar. Eniştem müsaade etmiyor.
Солнечный свет может навредить книгам.
Güneş ışığı kitapların solmasına sebep oluyor.
Здесь темно, нам нужен свет.
"... birbirine çarpan metal sesini duyacaksınız. "
Выключить свет.
Lambayı söndür.
В твоём сердце есть свет, как у отца и у матери.
Tıpkı annen ve babandaki gibi senin kalbinde de nur var.
Его свет вошел в твое сердце, Хармон.
Tanrı'nın nuru yüreğine indi, Harmon.
Свет, пожалуйста
Ev ışıkları, Iütfen.
Приглушите свет, мистер Тоттен
Evin ışıkları sönsün Iütfen, Bay Totten.
Свет не горит.
Işıkları kapalı.
Свет.
Işık.
Я вижу свет!
Işık görüyorum.
Кевин Олли вообще вышел в свет чуть ли не от Попа.
Kevin Ollie'yi, Babalık bu koltukta tıraş etti.
Свет, камера, мотор, детка!
Işıklar, kamera, oyun yavrum!
Вы не сможете по-настоящему оценить это место пока свет включен.
Buranın güzelliği aydınlıkken ortaya çıkıyormuş.
Потушите свет.
Işıkları söndür.
Старый Карл... либо вылезет на свет и начнет защищать свое имя, либо сбежит и спрячется, как сучка.
Sevgili Carl ya ortaya çıkıp kendini savunacak ya da köpek gibi kaçıp saklanacak.
Спец, даю зеленый свет.
İzin verilmiştir Ajan.
Надеюсь, вы прольёте свет на пару важных проблем, касаемых полового равенства.
Cinsiyet eşitliğine ilişkin birçok önemli konuya ışık tuttuğunuza inanıyorum.
Он исчез в тот же день, когда ты появилась на свет.
Baban olduğum gün sırra kadem bastı.
— Свет горит.
- Işıklar açık.
Они летят на свет.
Işığı izliyorlardı.
Вы должны знать, что солнечный свет нам полезен.
Güneş girmeyen yere doktor girer bilirsin.
Машина стоит у дома и свет включён.
Araba yolun üstünde ve ışıkları açık.
Он пролетел на красный свет.
Tam kırmızı ışık yanarken geçti.
Не могли бы вы пролить свет на эту ситуацию?
Duruma biraz açıklık getirebilir misin?
Я просто пролью на это свет.
Sadece olaya biraz ışık tutuyorum.
может в этом сонном городе на один день выключим свет он посмотрит на меня и подумает как привык ко мне и выше гор поднимут тебя лучи света а потом опустят в низ на земле когда наступит утро.
Çünkü bu uyuşuk kasabada Oturacak bir gün Işıklar karardığında Görünce suretimi Hatırlayacak tanıdığını bir zamanlar beni
Было бы намного лучше, если бы я не появилась на свет.
Keşke hiç doğmasaydım.
Впусти в нее свет.
Nurun içine girmesine müsaade et!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]