English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Nereden biliyorsun

Nereden biliyorsun translate English

12,575 parallel translation
Nereden biliyorsun amına koyayım?
How the fuck do you know?
Tüm bunları nereden biliyorsun?
How do you know all this?
Erkek arkadaşımın ismini nereden biliyorsun?
How did you know my boyfriend's name?
Bu filmi nereden biliyorsun?
How do you know about this movie?
Havuzlar hakkında ne biliyorsun ki ve bu kadar şeyi nereden biliyorsun?
How much you know about pools, anyway? And how'd you come to know so much?
Ona güvenebileceğimi nereden biliyorsun?
How do you know we can trust her?
Ona güvenebileceğimizi nereden biliyorsun?
How do you know we can trust her?
Bekle, nereden biliyorsun?
Yeah. Wait, how did you know?
Evet, nereden biliyorsun?
Yes, how did you know?
Sen bütün bunları nereden biliyorsun?
How do you know all about this?
Çite elektrik vermeyi nereden biliyorsun?
How do you know how to build an electric fence?
Malzemeciyi nereden biliyorsun?
How do you know of this place?
Bunu nereden biliyorsun?
How would you even know that?
O hareketleri nereden biliyorsun ki?
How do you know all of those moves?
Kırmızıları sevdiğimi nereden biliyorsun?
How did you know I loved the red ones?
- Bunu nereden biliyorsun ki?
- How did you even know that?
Periler hakkında bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun?
How do you know so much about fairies?
Nereden biliyorsun?
How do you know?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know that?
Neyi uydurup neyi uydurmadığımızı nereden biliyorsun?
Um, how the fuck would you know what we make up and what we don't?
- Nereden biliyorsun?
- How did you know?
Nereden biliyorsun?
How would you know?
Jones'u nereden biliyorsun?
How do you know about Jones?
- Nereden biliyorsun?
How can you know for certain?
Konseyin adamı olmadığını nereden biliyorsun?
How can you be sure he's not in the council's pocket, as well?
Nereden biliyorsun?
How did you know?
Onun önceliklerinin değişeceğini nereden biliyorsun?
How do you think his priorities will change?
Bunu nereden biliyorsun?
How do you know about that?
Bize yardım edeceğini nereden biliyorsun?
What makes you think he'll help us?
Peki bunu sen nereden biliyorsun?
And how the hell do they know that?
Asansör mü? - Nereden biliyorsun?
How did you know about that?
Bu makarnayı sevdiğimi nereden biliyorsun?
How do you know I like this pasta?
- O zaman orada olduğunu nereden biliyorsun Hap?
- Then how do you know it is here, hap?
Yüzmeyi nereden biliyorsun?
How you know how to swim?
En iyi olduklarını nereden biliyorsun?
How do you know that they're the best?
Üst düzey yetkili olduğunu nereden biliyorsun?
How do you know it's a senior official?
Yoga sınıfını sen nereden biliyorsun?
How would you know about yoga class?
Nereden biliyorsun?
Well, how do you know?
- Nereden biliyorsun?
I know. How do you know?
- Nereden biliyorsun?
How do you know that?
Sen nereden biliyorsun?
How do you know about it?
Aklıma gelen her fikrin, denemeden bile yanlış olduğunu nereden biliyorsun yani?
I mean, how do you know every idea I've had is wrong without even trying it?
- Evet. - Sen nereden biliyorsun bunu?
- How did you know that?
- Nereden biliyorsun bunu?
How do you know they're after her?
- Bunu nereden biliyorsun peki?
And how do you know that?
- Geri döneceklerini nereden biliyorsun?
How do you know they'll come back? Who?
- Nereden biliyorsun?
How?
- Nereden biliyorsun?
How do you know?
- Bunu nereden biliyorsun?
How do you know that?
- Nereden biliyorsun?
- How do you know?
Bunu nereden biliyorsun peki?
How do you know that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]