English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Biraz daha bekle

Biraz daha bekle translate English

255 parallel translation
Biraz daha bekle.
Just wait a little bit longer.
Langelar, Clara'nın bir müşteriyle tanışmasını istiyor bu yüzden biraz daha bekle.
Langelar wants Clara to meet a client... so just wait a bit.
Söz. Ama lütfen biraz daha bekle.
But, please, just wait a little while longer.
Biraz daha bekle.
Wait a little.
Biraz daha bekle, ha?
Just a second, huh?
# - Gideceğiz, biraz daha bekle.
- We're going, just wait a minute more
- Biraz daha bekle, Scotty.
Just a little while longer, Scotty.
Biraz daha bekle.
Wait a bit more.
Ufaklık, sen biraz daha bekle olur mu?
Wait a little longer, OK?
Hanımımız, biraz daha bekle.
Young lady, please wait a little longer.
Biraz daha bekle.
- And then... she kneaded it.
Biraz daha bekle.
Wait a moment longer.
Biraz daha bekle.....
Wait, you get one more...
# Bu yüzden üzülme ve biraz daha bekle... # Kollarımıza tekrar dönene kadar...
So don't be sad and wait a bit longer... until you're back in our arms once again...
- Biraz daha bekle.
- It gets worse.
Sadece biraz daha bekle.
Just wait a little more.
Biraz daha bekle!
Be still for a moment!
Sadece biraz daha bekle.
Just wait a little longer.
Bak, Duncan, orada biraz daha bekle, tamam mı?
Look, Duncan, just, hang on a little longer, alright?
Üzülme, biraz daha bekle.
Don't be upset. Just wait a little longer.
- Biraz daha bekle.
- Wait a little longer.
Nasıl istersen öyle yap ama biraz daha bekle.
You can do as you please, but wait a bit.
Biraz daha bekle, Zed.
Just a moment longer, ZED.
Bir dahaki sefere biraz daha bekle.
Next time wait a little longer.
Paltonu çıkar ve biraz daha bekle.
Take off your coat.
Lütfen biraz daha bekle! Bir saniye bekle!
If you could just wait a little while...
Biraz daha bekle.
Just a little while longer.
- Biraz daha bekle.
- Just a little while longer.
- Biraz daha bekle.
- Hang on.
Henüz hazır değil, biraz daha bekle. - Yemek yemeyeceğim, Paris'e gidiyorum.
ah, it's not ready, you'll have to wait - i'm not eating with you, i'm off to Paris.
Neden eve gidip biraz daha bekle miyorsun?
Why didn't you go home and wait for a bit?
Çok az kaldı biraz daha bekle.
Hang on one more beat.
Biraz iğnelemeyle iyi bir lager'dan daha iyisi gitmez. Bekle.
Nothing goes better with a fine lager than a little snark.
Bekle de biraz daha kasıla kasıla yürüsün!
" Let him strut a little longer!
Biraz daha yaklaşana kadar bekle.
Wait till he gets up a little closer.
Yalnızca bekle bu şeyi biraz daha...
Just wait, just wait.
Müritlerin biraz daha çoğalana kadar bekle.
Wait until you have more followers.
Onu görene kadar bekle. Daha lezzetli bir meyveli turta görmediniz. Biraz meyveli turta alabilirdim, Brandt, henüz buradayken... iki saat
I could use a little strudel, Brandt, but we have been here... ja... two hours.
Bekle biraz, daha önce yaptığım teklifi iptal ettim.
Wait, the offer I made is cancelled.
Biraz bekle, daha bitirmedim.
Just a minute. I'm not finished yet.
Bekle biraz daha. Başka bir tane daha gördüm.
Wait a minute. I see another one.
Senden ricam biraz daha beni bekle.
I'M JUST ASKING YOU IF YOU CAN WAIT.
Bekle. Biraz daha koyalım.
Wait, we'll put some more on.
Biraz bekle, Daha bitirmedim.
Wait a minute, I haven't finished.
Bekle, şuna şöyle biraz daha yakından bakayım.
Wait, I'll have a closer look.
Bekle biraz. - Daha yeni geldin.
You just got here.
Bekle, biraz daha çekeceğim.
Wait, I'll shoot a bit more.
- Gerçek bir paltoyla daha iyi bir baba olursun. Biraz bekle.
You'd make a better father, Gavroche, with a real coat.
Bekle biraz daha su kupayi kazaninca kac kisi sana sarilacak.
Well, let's wait till later to hold hands and kiss. We got a Bowl game to win.
Bekle sadece biraz daha zaman sadece ben soruyorum.
Wait, just a little more time. That's all I'm asking.
- Biraz daha büyümesini bekle.
- Wait until he grows up a little bit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]