Belki başka bir zaman translate English
475 parallel translation
- Belki başka bir zaman?
- some other time perhaps?
Belki başka bir zaman.
Some other time, perhaps.
Belki başka bir zaman. Ya da yola ara verip yarın benimle yemek yiyin.
Some other time, or perhaps you would break your journey and sup with me tomorrow.
Belki başka bir zaman.
Some other time perhaps.
Belki başka bir zaman.
Some other time.
Belki başka bir zaman.
Perhaps, some other time.
- Belki başka bir zaman Palmer Hanım.
Well, maybe some other time, Mrs. Palmer.
Af edersin, belki başka bir zaman.
Sorry, friend, no sale.
Belki başka bir zaman Valliant.
Well, another time, Valiant.
Belki başka bir zaman.
Maybe some other time.
Bunun için çok üzgünüm, belki başka bir zaman.
I'm dreadfully sorry, perhaps some other time.
Belki başka bir zaman ha?
Well, maybe next time, huh?
Belki başka bir zaman?
Perhaps another time?
Belki başka bir zaman.
Some other time perhaps?
Belki başka bir zaman, babalık.
I'll see you around, Grandpa.
Şey, Milo, belki başka bir zaman -
Uh, look, Milo, I think perhaps another time -
Belki başka bir zaman yaparım.
Let me explain something.
Belki başka bir zaman sohbet edebiliriz.
I wonder if you mind leaving and perhaps we can chat some other time.
Belki başka bir zaman, kendimi kirli hissettiğimde.
Maybe some other time when I'm feeling really dirty.
Belki başka bir zaman, olur mu?
Another time maybe, ok?
Belki başka bir zaman.
Perhaps another night.
Belki başka bir zaman.
That's for another time.
Öyle mi? Belki başka bir zaman.
Yeah?
Gitmem gerekiyor. Belki başka bir zaman devam ederiz...
Maybe later we could...
- Belki başka bir zaman giderim.İyi geceler.
- Maybe some other time. Good night.
Belki başka bir zaman, ha?
Maybe some other time, huh?
Belki başka bir zaman.
Uh, maybe some other time.
Belki başka bir zaman?
Some other time, perhaps?
Belki başka bir zaman.
Say, uh, maybe some other time.
- Belki başka bir zaman yapmalıyız.
Maybe we should do it another time.
- Belki başka bir zaman.
- Maybe some other time.
Belki başka bir zaman hepinize yemek yaparım.
MAYBE I COULD COOK DINNER FOR YOU SOMETIME.
Başka bir zaman, belki.
Some other time, perhaps.
Başka bir zaman, belki.
Some other time, maybe.
Belki evde bir başka erkeğin bulunmasının zamanı gelmiştir.
Maybe it's time you had another man around the house.
- Başka bir zaman belki.
- No, another day.
Başka bir zaman belki. Kızın yanında kalmalıyım.
Maybe some other time.
Belki, başka bir zaman, geçmişten konuşmayı istediğinizde.
Perhaps some other time when you feel more like talking about the past.
Belki bunu başka bir zaman görürsünüz.
Perhaps you ´ ll see some other time.
Belki bir başka zaman? Oh, evet. Pekala.
When you say "close", ma'am...
Belki bir başka zaman.
Perhaps some other time.
Acaba buradan ayrılabilir misiniz ve belki bir başka zaman konuşuruz?
I wonder if you mind leaving and perhaps we can chat some other time.
Belki o zaman daha fazla konuşabiliriz, başka bir gün yine beni görmeye gel.
Come back and see me, Wednesday through Sunday night.
Belki başka bir açıdan bakarsanız o zaman daha- -
But perhaps if you looked at it from a different point of view...
Belki bunu bir başka zaman deneriz.
Maybe we can try it some other time.
Belki boş bir zamanınızda kahve yada başka bir şey içebiliriz.
Maybe if you're not busy sometime we could have a cup of coffee or somethin'.
Ben seni rahatsız etmek istemezdim ama belki de başka bir zaman gelmeliyim ha?
I don't mean to bother you but maybe I should just come back another time, huh?
Belki de onları burnunu karıştırmaktan başka bir iş kullanmanın zamanı gelmiştir.
They will be able to do more than just carry food to your face.
Başka bir zaman konuşabiliriz, Belki bir sosyal görevlide olur. Hayır!
we could talk some other time, maybe with a social worker.
Belki de, başka bir zaman gelmeliyim.
Maybe I should come back another time.
Belki de başka bir zaman gelsem daha iyi.
Maybe i'd better come back at another time.
belki başka zaman 69
belki başka sefere 16
başka bir zaman 98
bir zamanlar 253
belki 3654
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki başka sefere 16
başka bir zaman 98
bir zamanlar 253
belki 3654
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki biraz 51
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki biraz 51
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belki de ben 23