English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Belki de öyledir

Belki de öyledir translate English

385 parallel translation
- Belki de öyledir ama ben farklı bir şey istiyorum.
- Well, maybe it is... ... but there's something in me that wants something different.
Belki de öyledir.
Maybe it is.
Belki de öyledir.
Perhaps he does.
- Evet, belki de öyledir.
- Yes, that's probably what it is.
Belki de öyledir.
Well, in one way, maybe he does.
Belki de öyledir.
Perhaps it's that.
- Belki de öyledir.
Maybe it is.
Ben... şey, belki de öyledir.
- Oh, no. I... Well, maybe I was.
- Belki de öyledir.
Maybe there is.
Onu arkadaş olarak çağırıyorsun - belki de öyledir - ama bu derece tehlikeli bir düşmanımız olmasından da nefret ediyorum.
You call him a friend... maybe so... but I'd hate to have an enemy that dangerous.
Belki de öyledir.
Well, maybe so.
Belki de öyledir.
Maybe so.
Kim bilir, belki de öyledir.
Who knows, maybe it is.
Belki de öyledir.
Maybe he is.
- Belki de öyledir.
- Well, maybe he is.
Belki de öyledir. Belki felaketin sorumlusu olabiliriz ama bütün suçu bilim adamlarının üzerine atmak haksızlık olur.
Maybe we were the blind mechanics of disaster, but you don't pin the guilt on the scientists that easily.
Belki de öyledir.
Perhaps.
Belki de öyledir, ama yazık!
Maybe, but what a waste!
- Belki de öyledir.
HOW SO?
Belki de öyledir.
Maybe not.
Hey, belki de öyledir.
Hey, maybe that's it.
Belki de öyledir ama dene ve gitmiş olduğumda fark et yokluğumda oluşacak boşluğun ne kadar küçük olduğunu.
Perhaps it would, but see for yourself how little I mean to you and how insignificant the void becomes when I leave now.
Bilmiyorum, belki de öyledir.
I don't know. Probably.
Şey, belki de öyledir.
Well, maybe so.
Belki de öyledir, ben bilmiyorum.
Maybe so, I don't know
Bilmiyorum, belki de öyledir.
I don't know, maybe so
Belki de öyledir.
I think maybe he has.
Eğer oğlunun yanıbaşında olduğunu ve yaşadığını hissediyorsa,... şey, belki de öyledir.
If she feels that her son is alive and near her, well, perhaps that's how it is.
Belki de öyledir.
And perhaps it was.
Belki de öyledir Madam ama...
That may be so, madame, but...
Sanırım belki de öyledir.
I think maybe it does.
- Belki de öyledir. - Teşekkür ederim. - Belki de öyledir.
- Well, maybe it is.
Belki de öyledir.
It may be so.
Belki de öyledir.
Then maybe it's true.
Belki de öyledir.
Maybe I have.
Belki de öyledir.
Maybe it did.
Belki de öyledir.
Maybe.
Belki de öyledir ama hazırlanmalıyım bak Sidra birazdan gelecek eğer zahmet olmazsa...
Maybe it is, but listen, I gotta get ready Sidra's coming over so if you don't mind...
Belki de öyledir.
Well, maybe I was.
Belki de öyledir.
I don't know, maybe he has.
Belki de artık öyledir.
Maybe it is, at that.
Belki öyledir, belki de değil.
Maybe it does, maybe it doesn't.
belki gerçekten de öyledir.
which may well be true.
Elin çok yatkın, belki Greg de öyledir.
I think you got a real gift for it, so maybe Greg has too.
Tamam, Belki de öyledir. New York City taşralı bir kız için ürkütücü olmalı.
New York City must be frightening to a girl from the country.
Belki yüzüm de öyledir.
Maybe the face is cracked, too.
Belki Yuri de öyledir.
Perhaps Yuri's got a gift.
Belki de öyledir.
Well, I suppose I do.
Hayır, belki de öyledir.
- How should I know?
- Belki de zaten öyledir, Milo.
- Maybe that's what this is, Milo.
- Belki öyledir, belki de değildir.
- Mayhap it is. Mayhap it ain't.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]