Beni dinlemeni istiyorum translate English
370 parallel translation
Beni dinlemeni istiyorum.
I want you to listen to me.
Allison, beni dinlemeni istiyorum.
Allison, I want you to listen to me.
'Yalnız', üvey baban olarak beni dinlemeni istiyorum.
Lonesome. Listen to me, as your adopted father.
Angy, beni dinlemeni istiyorum.
Angy, I want you to listen to me.
Şimdi oturup beni dinlemeni istiyorum.
I want you to sit down and listen to me.
- Dora hala beni dinlemeni istiyorum...
I do wish you would listen to me.
Oturup beni dinlemeni istiyorum, ben hâlâ senin annenim.
You'll sit down. I wanna talk, you'll listen to me.
- Beni dinlemeni istiyorum.
- I want you to listen to me.
Bu yüzden beni dinlemeni istiyorum. Beni dinlemeni ve ne düşündüğünü söylemeni istiyorum.
That's why I'm asking you if you'll listen to my act and tell me what you think about it.
Bak beni dinlemeni istiyorum!
Will you listen to me!
Hayır, susup beni dinlemeni istiyorum.
No, I want your undivided attention.
- Şimdi beni dinlemeni istiyorum.
I WANT YOU TO.
George sana birşey söyleyeceğim ve gerçekten beni dinlemeni istiyorum.
George I am going to tell you something and I want you to really hear me.
Bu yüzden beni dinlemeni istiyorum.
I got scars of my own. That's why I want you to listen to me.
Beni dinlemeni istiyorum.
- I want you to listen to me. - I've done that already.
- Doris, beni dinlemeni istiyorum.
- Doris, I want you to listen to me.
Şimdi beni dinlemeni istiyorum.
I want you to listen to me now.
Sana basit bir soru soracağım, ve beni dinlemeni istiyorum.
I'm gonna ask you a simple question, and I want you to listen to me.
- Beni dinlemeni istiyorum.
- l want you to listen to me.
- Rose'la ben çok kötü kavga ettik ve... -... ne yazık ki bunun önüne geçemedim. - Beni dinlemeni istiyorum.
Roz and I had a terrible fight, and I guess it was inevitable.
- Beni dinlemeni istiyorum
I want you to listen.
Sana söylenenler - Beni dinlemeni istiyorum.
What you've been told - I want you to listen to me, okay?
Arkadaşlık adına beni dinlemeni istiyorum.
In the spirit of friendship, I'd like you to hear me out.
Tamam... sadece... şimdi, senden beni dinlemeni istiyorum.
All right. Just now, I want you to listen to me.
Beni dinlemeni istiyorum, tamam mı?
You listen to me now, right.
İtiraz etmeden önce beni dinlemeni istiyorum.
I'll ask you to hear me out before you launch any objection.
Beni can kulağıyla dinlemeni istiyorum, Kemp.
I want you to listen carefully, Kemp.
Maish... bir şey söyleyeceğim ve beni çok iyi dinlemeni istiyorum, anlıyor musun?
Maish... I want to say something, and I want you to hear me good, understand?
Beni çok dikkatle dinlemeni istiyorum.
I want you to listen very carefully.
Jake, sadece beni dinlemeni istiyorum.
Jake I don't want you to say anything...
Solitaire, hayatım, beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
Solitaire, my dear, I want you to listen to me very carefully.
Senden beni dinlemeni istiyorum.
I want you to listen to me
Ama beni dikkatli ama çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
And I want you to listen and listen carefully.
Peki Kemper, beni dinlemeni istiyorum.
Come on!
Beni iyi dinlemeni istiyorum.
Now, I want you to listen good.
Beni büyük bir dikkatle dinlemeni istiyorum, Rita.
[Crockett] I want you to listen to me very carefully, Rita.
Şimdi, Jack, Beni dikkatle dinlemeni istiyorum.
Now, Jack, I want you to listen to me very carefully.
Ve beni çok iyi dinlemeni istiyorum.
I want about a lot of attention.
Hachi, beni iyice dinlemeni istiyorum.
Hachi, I want you to listen well
Şimdi beni iyice dinlemeni istiyorum.
Now I want you to listen to me and listen good.
Sana bir öğüt vereceğim ve beni iyi dinlemeni istiyorum.
It's a piece of advice, and I pray to God you listen to it.
Beni iyi dinlemeni istiyorum.
I want you to listen to me. Hey!
Roland, beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum.
Roland, I want you to listen to me very carefully.
- Beni iyi dinlemeni istiyorum.
- Now, you have to listen to me, now.
- Beni dinlemeni istiyorum.
Baby.
Sana onun hakkında bir şey söyleyeceğim ama beni gerçekten dinlemeni istiyorum.
OK, I have to tell you something about her and I'm gonna need you to really listen, OK?
Şu anda üzgün olduğunu biliyorum, ama beni dikkatlice dinlemeni istiyorum, tamam mı?
I know you're feeling sad right now, but I want you to listen to me very carefully, okay?
beni iyice dinlemeni istiyorum.
I want you to really listen to me.
Şimdi beni çok iyi dinlemeni istiyorum.
I want you to listen to me now.
Ve beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum... çünkü bu son derece önemli.
And I want you to listen very closely, because it's very important.
Tamam şimdi beni dikkatle dinlemeni istiyorum, bunu şimdi açıklayamam ama yarın hockey maçı sırasında bir yangın çıkacak.
I need you to listen very carefully. I can't explain how I know this! But tomorrow during the hockey game, there's gonna be a fire.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
istiyorum ki 20
beni affet 279
beni seviyor musun 329
beni ara 172
beni görüyor musun 19
beni bırakma 249
beni hatırladın mı 260
beni takip et 247
beni anlıyor musun 257
beni arama 21
beni sevmiyorsun 73
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni sevmiyorsun 73
beni arar mısın 16
beni rahat bırak 762
beni bekle 346
beni duyuyor musun 999
beni seviyorsun 108
beni mi 242
beni yalnız bırak 473
beni dinler misin 72
beni takip edin 363
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167
beni dinle 1698
beni seviyorsan 33
beni ilgilendirmez 158
beni dinliyor musun 187
beni anlıyorsun 23
beni duydun mu 311
beni iyi dinle 148
beni korkutuyorsun 140
beni rahat bırakın 167