Beni ara translate English
9,209 parallel translation
Mesajımı alır almaz beni ara.
Call me back as soon as you get this.
Benden hoşlanmadığına karar verdiğinde beni ara tamam mı?
You ever decide you don't like me so much, you call me, okay?
Emily, beni ara.
Emily, give me a call.
Bak, ilk fırsatta beni ara.
Listen, give me a call when you can.
O zaman kurtulursan beni ara hemen.
Then... get out of it and call me right back.
Bilmem gereken bir şey olduğunu düşünürsen, beni ara.
If you think of something I might want to know, you give me a call.
Sonra beni ara.
Call me then.
Paranın götürüldüğüne dair bir şey görürsen, hemen beni ara.
You see anything looks like that money leaving that place, you call me immediately.
Hemen beni ara, tamam mı?
Just call me back, okay?
Halledince beni ara.
Call me when it's done.
Döndüğünde beni ara.
When you get back, give me a call.
Beni ara!
Call me!
Hemen beni ara.
Call me back right away.
Annika Johnson'la olan iletişiminden aklına bir şey gelirse beni ara.
All right, well, if you remember anything else, if anything comes to mind about your interaction with Annika Johnson, you call me right away.
Hiç terapi denemedin mi yoksa terapi müptelası mısın bilmiyorum ama denemediysen ve hayatın boyunca yük olarak taşıdığın şeyleri oturup birisiyle uzun uzadıya konuşmayı düşündüysen beni ara istersen.
I don't know if you've never tried therapy before, or if you've had a ton of it, but if it's the former, and if you've ever thought about just sitting down and talking to somebody about all the stuff you've been carrying around with you your whole life, maybe you'd want to give me a call.
Beni ara.
Call me.
Sonra da beni ara, tamam mı?
Call me later, alright?
Bir daha Boston'a gelirsen beni ara.
Give me a call next time you come to Boston.
- Tamam, başka bir şeyler bulursan beni ara.
- All right, call me if you get anything else.
Eğer gelirse beni ara dedi.
He said to call if he came by.
Bunu alınca beni ara.
Call me when you get this.
Bittiğinde beni ara.
Call me when it's over.
- Ne istedigini çözünce beni ara.
- Call me when you know what you want.
Koreli olduğunda tekrar beni ara tamam mı?
Eat or drink something good, next time call me when you wake into the Korean, understand?
Eğer bir şey olursa beni ara.
You call me if anything happens.
Kovuşturma kanıtları ulaştığı gibi ara beni, tamam mı Proctor?
Just call me the moment the prosecution's evidence arrives, okay, Proctor?
Ara beni, tamam mı?
- Just call me, okay?
Ara beni.
Call me.
Lobos'tan haber alınca ara beni, şu teslimatı halledelim.
Let me know when you hear from Lobos so we can make this fucking drop.
- Beni geri ara.
- Call me back.
Ara beni, tamam mı?
Call me up later, right?
Neyse ara beni.
Anyway, just call me.
Beni ara.
Give me a call.
Onları benden kaçırarak yanlış yapıyorsun. Ara beni.
You've got no right to keep them hidden from me.
- Ara beni.
- Call me.
Beni tekrar ara.
Call me back.
Şimdi 3 dakika ara vereceğiz çünkü olanlar beni fena yaraladı.
Right now I get to take a 3 minute break
Ciddi olduğun zaman beni tekrar ara.
Just call me again when you get serious.
Ama benimle daha mutlu olabileceğini düşünüyorsan beni geri ara.
But... if you think you might, like, be happier with me... call me back.
Ara beni it herif!
Call me back, you prick.
- Ara beni eğer -
- And just call me if you...
Bunu dinlediğinde an ara beni.
Call me as soon as you get this.
Ara beni lütfen.
Yeah. Just... please call me.
Çok büyük bir tehlikede olabilirsin, ara beni.
You could be in a lot of danger, so call me. Call me.
Ne oluyor? Ara beni.
What's going on?
Ara beni lütfen. Oğluma ne olduğunu anlamak istiyorum.
I need to understand what's happening with my son.
50 metre ilerde yaşıyorum ve seni günlerdir ne gördüm ne de duydum hadi yanıma gel ara beni bir şey yap lütfen herhangi bir şey
I live 50 feet away and I haven't seen or heard from you in days. Come on, fill me in here. Give me a call.
Arama iznim var ve beni durdurmana izin veremem ama içişlerini ara.
I've got a warrant, and I'm not gonna let you stop me, but you call internal affairs.
Ozzie'yi bir ara bırak da beni bir ara.
Hey, sis, drop Ozzie sometime and give me a call.
Beni sevdiğini biliyorum ama ara sıra karanlık düşüncelere daldığım oluyor.
I know you love me, but my head goes to dark places.
Bir ara beni yemeğe götürsen nasıl olur?
How would you like to take me to dinner sometime?
beni arama 21
beni arar mısın 16
beni ararsın 20
beni aradı 36
beni arayın 40
beni arayacak mısın 18
beni arayan oldu mu 18
aramis 28
arabella 25
arayacağım 66
beni arar mısın 16
beni ararsın 20
beni aradı 36
beni arayın 40
beni arayacak mısın 18
beni arayan oldu mu 18
aramis 28
arabella 25
arayacağım 66
arang 25
aradı 22
ara beni 185
araba 243
aralık 45
arazi 26
arama 36
arabalar 60
arabam bozuldu 28
aramızda 46
aradı 22
ara beni 185
araba 243
aralık 45
arazi 26
arama 36
arabalar 60
arabam bozuldu 28
aramızda 46
aramızda kalsın 121
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
araştırma 49
arabayla 21
ararım 88
aradım 78
arabada 85
arabayı 17
arabam 88
arabası 18
arabaya 46
araştırma 49
arabayla 21
ararım 88
aradım 78
aramıza hoşgeldin 29
arada bir 66
aranıyor 55
aramadım 18
arabam yok 26
ara onu 95
arabam var 42
arabayı getir 44
arada bir 66
aranıyor 55
aramadım 18
arabam yok 26
ara onu 95
arabam var 42
arabayı getir 44