Benim için çok önemli translate English
1,578 parallel translation
Benim için çok önemli olan bir şey üzerinde çalışıyorum İşime yoğunlaşmak ve başka bir şey yapmak istemiyorum.
I'm actually working on something that's important to me and I just don't wanna fuck around anymore and I wanna be serious about my work.
Burda olman benim için çok önemli.
I means a lot to me that you're here.
Hayatım, yirmi yıl önce, benim için çok önemli olan birinin hayatını mahvettiğimde bitmişti - çünkü mutlu olmaktan çok korkuyordum.
My life ended twenty years ago when I destroyed the one person that meant anything to me in the world - because I was too fucking scared to be happy.
Bu benim için çok önemli bir şey ve özür dilerim.
That's a huge thing for me and I am sorry.
- Teşekkürler. Bu, benim için çok önemli.
That means so much to me.
Bay Monk, bu benim için çok önemli.
Mr. Monk, this is important to me.
Bu benim için çok önemli.
It would mean a lot to me.
Bu, benim için çok önemli.
That means a lot.
Seni anlıyorum, ben de bunu senden istemek istemezdim... ama bu kız benim için çok önemli.
- Look, I get it. I don't want to be here, ask you this but I care about this girl.
Bu benim için çok önemli.
That means a lot.
Arada sırada bir çeyreklik ya da bahşişinizi şuradaki kavanoza atın. Vic Grassi Bakım Evi için... Çünkü orası benim için çok önemli.
And put a quarter, or a bill there in the jar up front, it's for the Vic Grassi house, a cause that is near and dear to me.
Yahudi tarzında yetiştirildim denebilir ve aile benim için çok önemli.
So I was, like, raised Jewish, and family's very important to me.
Beni Kouga yetiştirdi. Ve benim için çok önemli.
for it raised me.
Ama üzerinde düşününce benim için çok önemli olduğunu anladım.
But, you know, when I think it over, it's a very, very important thing to me.
Bugün benim için çok önemli çünkü bugün geleceğimin başlangıcı.
It's really a very crucial and very important day for me today because I'm starting my future.
Bu benim için çok önemli, tamam mı?
This is huge for me, all right?
Benim için çok önemli bir şeyi aramak için dünya kadar yol yaptım.
I came halfway around the world to look for something that's important to me.
Benim için çok önemli.
It would mean a lot.
Oğlumu kaybettikten sonra, sen benim için çok önemli oldun
After losing my son, you have become even more important.
Buraya gelmen benim için çok önemli.
It means a lot to me that you came.
- Benim için çok önemli
- Is so important to me
Bu benim için çok önemli.
This means so much to me.
İtibarım benim için çok önemli.
My reputation is very important to me.
Hemşireliği bırakıp bütün bu yolu Ray için gelmeniz benim için çok önemli.
It... means so much to me that you give up your nursing job, you come all the way here with Ray.
Dostluğun... benim için çok önemli.
Your friendship... is very important to me.
Kitabım benim için çok önemli.
My book is very important to me.
Benim için çok önemli bu.
This is so great for me.
Bugün benim için çok önemli Vanessa.
Look, today's a big day for me, Vanessa.
Bu iş benim için çok önemli Tom.
This job would be huge for me, Tom.
Unutma, senin fikirlerin benim için çok önemli.
Remember, your opinion means a lot to me.
Bu benim için çok önemli.
That means so much to me.
Sizin umurunuzda olmayabilir ama... iyileşmeniz benim için çok önemli.
I take your recovery very seriously... even if you choose not to.
Sınav sonuçları benim için çok önemli.
Test scores are very important to me.
İlerleme benim için çok önemli. O zirveye de ulaşmak istiyorum.
Momentum plays a great part in my life, and I'd very much like to get to the top of that summit.
Benim için çok önemli bu.
It's so important to me.
Bu, benim için çok önemli bir kanıttı. Çünkü şimdi tabloyla atölyedeki malzemeler arasında anlamlı ve somut bir bağ kurulabiliyordu.
This was for me a very important link... because materially... now the painting can be related meaningfully... to the contents of the studio.
Henüz değil, Aama bu staj devresi benim için çok önemli.
Not yet, but this internship means a lot to me.
- Bu benim için çok önemli.
- It's sort of important.
Sayın hakim Mrs. Dubois adı benim müvekkilimin davası için çok önemli kanıtların bulunmasını sağlayan bir araştırma yetki belgesinde görünüyor.
Your Honor, the name, Allison Dubois, appears on a search warrant used to obtain crucial evidence in the prosecution of my client.
Bak, ona diplomasını verecek misin bilmek istiyorum, çünkü bu onun için çok önemli... ve benim için.
Look, I want to know if you can just go ahead and let him get his diploma, because it's really important to him... and me.
Donna, bak, Benim için yapman gereken çok önemli bir şey var.
Donna, look, there's something really important I need you to do for me.
Donna, bak, benim için yapman gereken çok önemli bir şey var.
Donna, look, there's something really important I need you to do for me.
Benim için herşeyden çok önemli olsalar bile, bu onlar için doğru değil. "
Even though they mean more to me than anything, this isn't good for them. "
Marge, benim için seninle geçirdiğim zaman dünyadaki tüm pasta yeme yarışmalarından çok daha önemli!
Marge, spending time with you is more important to me than all the pie-eating contests in the world.
Çok arkadaşım yok, bu yüzden bir kız arkadaşımın olması benim için her zaman çok önemli olmuştur.
I don't have many friends, so it's always been really important to me to have a girlfriend.
Senin teşekkürün benim için çok önemli.
There was no other conclusion.
Benim için o kadar önemli olduğunu söyledikten sonra onu nasıl atarsın? - Bence çok kötüydü. - Saçmalama, kıskanıyorsun.
It's, uh... look, Sara, I want my fucking book back, all right?
Bu yüzden, benim ve sizin için bugün Maxi-Mart'ı yenmemiz çok önemli.
So, it's very important to me and to all of you that we beat Maxi-Mart today.
Torunlarimi kucaklamak senin cocuklarini dizlerimde olmalari aniden benim icin cok onemli oluverdi.
HOLDING MY GRANDKIDS- - YOUR KIDS- - ON MY LAP...
Benim sorum şu. Tanrı'nın bize bir mesajı olsa hepimiz için çok önemli tek bir mesaj gönderse ve bu, tek bir satır olsa sizce bu ne olurdu?
My question is... if God has one message - his most important message to all of us - and you could put it in one paragraph, what would it be?
Benim için, Bay Hearst, ama en çok da kendiniz için, şu çok önemli şeyi yapın :
Do for me, Mr. Hearst, and much more for yourself, this one important thing.
benim için fark etmez 98
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458
benim için uygun 18
benim için üzülme 18
benim için bir zevkti 58
benim için zevkti 116
benim için sorun değil 83
benim için farketmez 29
benim için öyle 32
benim için önemli 63
benim için 458