Big boy translate English
2,584 parallel translation
Pekâlâ, şimdi poz ver koca adam.
All right, now, make a face, big boy.
Bu koca bir adam.
Wow, that's a big boy.
Umarım iki tekerlekli bisiklete binmeye hazırsındır, Bartowski.
Hope you're ready for your big boy bike, Bartowski.
Koca heriftin.
You're a big boy.
Evet, kocaman bir çocuk...
Yeah, he's a big boy, just like his...
Bu büyüklerin işi, ne istiyorsunuz? Çabuk bir soru, daha çok önemsiz bir şey.
This is big boy work, so what do you want?
Sen işini bilirsin Sosa.
You're a big boy, Sosa,
Çünkü, artık büyüdüm.
Because I'm a big boy now.
Benim uzmanlık alanımda bir şeyler sallamanı dinledim. ve bu sorun değil. Ben büyük çocuğum, toleranslı adamım ama bir şeyi düşünmeni istiyorum.
I've listened to you take shots at my profession, and that's okay- - I'm a big boy, a tolerant man- - but I want you to think about something.
Ne kadar ağırlaştın böyle.
oh, what a big boy you are. Okay.
Robert bir yetişkin.
Robert is a big boy.
Bu güven verici.
With big boy plumbing- - That's reassuring.
- Arkanı sağlama al kocaoğlan! - Beyler.
Hey, right back at you, big boy.
- Selam, koca oğlan.
- Hello, big boy.
Sanki şimdi koca bir oğlanmışım gibi hissediyorum kendimi.
I feel like, I feel like a big boy right now.
Sen artık koca adam oldun.
You're a big boy now.
Bu artistin övündüğü üzere hala hapiste olan Bo. Evet.
Who's still in prison, by the way, as I'm sure Mr. Big Boy here's been bragging about.
Selam, koca oğlan.
Hi, big boy.
Belki sonra koca çocuk.
Maybe later, big boy.
Eminim bu senin için önemli bir andır.
I bet this is a real moment for you, big boy.
Demek koca oğlanın yardıma ihtiyacı var.
Oh. Big boy needs a little help.
Cho kocaman adam.
Cho's a big boy.
Neyse canım, koca adamsınız.
But you're a big boy.
Bu olayda büyük biri gibi davranıyorsun.
You gotta act like a big boy on this one. You don't want me to go?
- Neyse işte... Kocamandı. İki metre boyu vardı.
Anyway, big boy, 270, 280 but his wife...
Ben koca adamım.
I'm a big boy.
- Polis Müdürü'ne vurarak mı?
By striking a police inspector? Your inspector's a big boy.
O yetişkin biri ve kendini koruyabilir.
He's a big boy he can take care of himself.
Koca adamım yani, kaldırabilirim.
I'm a big boy. I can take it.
İşte buradayım koca oğlan.
Well, here I am, big boy.
Sorun değil ; koca adamım sonuçta.
That's cool ; I'm a big boy.
Ayrıca, koca adam olmuş, bir ya da iki yumruğun altından kalkamayacak hali yok.
Besides, he's a big boy- - it's not like he can't handle a love tap or two.
Bırakın da büyük oyuncaklarıyla büyükler oynasın.
Let the grownups play with the big-boy toys.
Eğer Selby medyaya çaresiz bir çocuğa nasıl gaddarca davrandığınızı gösteren bir hikâyeyle gidecek olursa büyük fırsatınız tarih olacaktı.
If Selby had gone to the media with the story of how you brutalized a helpless boy, your big chance would be history.
Hiçbir şey kazanamayan buradaki koca adam için köpüksüz çırpılmamış büyük boy kahve istiyorum.
I've got a venti, no foam, no whip, not gettg any for the big guy right here.
O muhteşem evinizde ben ve sevgilim için de... bir oda var mı?
So is there room in that big superstar house for me and my boy?
Koca çocuk pantalonu içinde büyümüş görünüyorsun.
All grown up and in your big-boy pants.
Açık seçik Danny Boy, büyük çanak.
Loud and clear, Danny Boy! Big dish.
Başka tahmin yap, erkeğim.
Guess again, big boy.
Bir hata yapınca tam yapıyorsun McGee. Kazaydı DiNozzo.
Boy, McGee, when you blow it, you blow it big.
Baban küçükken kocaman yuvarlak tekerlekli mavi bir teneke treni vardı.
You know, when your daddy was a little boy, he had a blue tin train with big round wheels.
Evet, kurşungeçirmez bir yeleği gizlemek için bu en büyük boy.
Yeah, well, it's the only thing big enough To hide a bulletproof vest.
Koca oğlan.
Big Boy.
Yoksa biri yetişkin randevusunda eğlenmedi mi?
Oh, no. Did someone not have fun on his big-boy date?
Bizim köylü çocuğu kocaman bir adam oldu.
Our small town boy has become a big man.
Hadi, iyi bir çocuk ol. Kafamı uçur, seni koca...
Come on, be a good boy, blow my head off, you big slut...
O zaman Lana'ya büyük adam yüzüğü alabilirsin.
Then you can buy lana a big-boy ring.
Ona çok borçluyuz.
Boy, do we owe her big.
Görünen o ki adamınız büyük oynamayı seviyor.
Apparently, your boy likes to bet big.
Şöyle ; Rickycik yatırımcılarını bulur, büyük bir kokain alımı için ön ödemesini alır, ve kokaini sattıktan sonra da yatırımlarını ikiye katlayacağı sözünü verirdi.
Oh, well, Ricky boy would find a mark, get some front money from them for a big cocaine buy, and promise to double their investment by selling it.
Ama ben koca adamım.
But I'm a big boy.
böyle 531
boyle 17
boyd 73
boya 43
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
boyle 17
boyd 73
boya 43
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böyle bir şey yok 21
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32
böyle bir şey olmayacak 25
böyle konuşma 236
böylelikle 44
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle bir durumda 32