English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bilmeliydim

Bilmeliydim translate English

1,119 parallel translation
İşe yaramayacağını bilmeliydim.
I should have known. I knew this wouldn't work.
Bilmeliydim.
I should have known.
Bir devle balığa çıkılmaması gerektiğini bilmeliydim.
I should have known better than to go fishing with a giant.
Bir şeyler anlatacağını bilmeliydim.
I should have known there'd be strings attached.
Daha iyi bilmeliydim.
i should have known better.
Ne herif be. Italyanlara bulaşılmaması gerektiğini bilmeliydim.
I should have known better than to get involved with Italians.
Seni bilim kulübünde bulacağımı bilmeliydim.
I should have known that I'd find you in the science section.
Ama onu bu kadar çok severken beni öldüreceğini bilmeliydim.
But to have him kill me when I still love him so much.
Olmayacağını bilmeliydim.
I knew it wouldn't work.
Bunu bilmeliydim.
I should've known.
Roget'nin peşimi bırakmayacağını bilmeliydim.
I should have known Roget would never let me go.
İlişkimizin sonunun kötü olacağını bilmeliydim.
I should've known our relationship was doomed.
Burada olacağını bilmeliydim.
I should've known to look for you here.
Onun hain Kakarrot'un çocuğu olduğunu, babası gibi bana karşı geleceğini bilmeliydim!
I should have known that the traitor Kakarot's son would turn against me like his father did!
Kahretsin! Yapmamam gerektiğini bilmeliydim.
I should have known better.
Brezilyalı bir milyonerin asla unutmayacağını bilmeliydim.
I should have known a brazillionaire never forgets.
Oh, Bunu bilmeliydim.
Oh, I should have known.
Holling Vincoeur, bilmeliydim!
Holling Vincoeur, I should've known!
Federasyon'un bu konferans hakkında ciddi olmadığını bilmeliydim.
I see the Federation isn't serious about this conference.
Olsun, bu yanlıştı ve ben bunu bilmeliydim.
Well, it was wrong and I should've known that.
Edward'ın işini bu kadar uzatacağını bilmeliydim.
I should have known Edward was gonna take forever.
- Tabi, bilmeliydim.
- Yeah, I should have known.
Senin gibi bir serserinin bu olaya dahil olduğunu bilmeliydim, Sparks.
I should've known riff-raff like you would be involved in this equation, Sparks.
Beni bulacağını bilmeliydim.
I should've known you'd find me.
Hile yapacağını bilmeliydim.
I should've known you'd cheat.
Bilmeliydim.
I should've known.
Bilmeliydim.
Should have known better.
Boşa zaman kaybedeceğimi bilmeliydim.
I should have known better than to waste my time.
Bilmeliydim!
I should have known!
Bu saçmalığı senin başlattığını bilmeliydim.
I should've known you were the one who started this shit.
Bugün için kalkıp hazır bulunacağını bilmeliydim.
I might've known you'd be up and ready for the day.
İki-Yüz olduğunu bilmeliydim.
I should've known it would be Two Face.
Bunu yapabilecek yetenekte, olduğunuzu bilmeliydim.
I should have known you were capable of such an outrage.
Bunun bir tuzak olduğunu bilmeliydim.
I should've known that this was your treachery.
Ben bilmeliydim.
I should have known.
Bilmeliydim.
I should have known it.
Saçma sapan bir kavga çıkacağını bilmeliydim!
I should have known it was going to be some bullshit hassle!
Şimdi ortaya çıkacağını bilmeliydim.
I should have known you'd show up now.
Eryx'in Hera'nın oyunlarından biri olduğunu bilmeliydim.
I should have known Eryx was another one of Hera's tricks.
- Seni bir pislik olduğunu bilmeliydim..
- I should've known you were an asshole..
Böyle olacağını bilmeliydim.
Ah, Christ ; a charmed life.
Bunun yapay bir çiçek olduğunu bilmeliydim.
Looks like it's a fake.
Bunu önceden bilmeliydim.
God, I should've known.
Böyle olacağını bilmeliydim.
I should have known this would happen.
Pekala, bunu denememem gerektiğini bilmeliydim.
Aw, all right. I should have known better than to try this.
Bilmeliydim, çünkü evi ben dekore ettim.
I should have known it was there since I decorated the place.
Üzgünüm diğerleri gibi olmayacağını bilmeliydim.
I'm sorry. I should've known you wouldn't be like the others.
- Bunu bilmeliydim.
- I should have known.
Bunu bilmeliydim.
I should have known.
Bilmeliydim.
- It's my fault.
Arkasında onun olduğunu bilmeliydim.
I should have known she was behind this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]