Bir tane daha geliyor translate English
126 parallel translation
Bir tane daha geliyor.
Another of them coming.
İşte, bir tane daha geliyor.
Oh, here comes another one.
Bir tane daha geliyor.
There's another one.
İşte, bir tane daha geliyor!
Here comes another one!
Bir tane daha geliyor!
Here comes another one!
Aha, bir tane daha geliyor.
Here comes another one.
- İndir silahını, yoksa bir tane daha geliyor.
- Drop it, or he gets another one.
Bir tane daha geliyor!
There's another!
Başka bir tane daha geliyor.
There goes one.
Aman Tanrım, bir tane daha geliyor!
Oh, My God, There's Another One!
Arkanda! Bir tane daha geliyor.
Here comes another one.
Öyle mi, bir tane daha geliyor.
Well, here's another one.
- Bir tane daha geliyor.
- Another one is coming.
İşte bir tane daha geliyor.
Here's another one, real quick.
İşte bir tane daha geliyor -
Here comes anoth...
- Bir tane daha geliyor!
- There's another one!
Tanrım, bir tane daha geliyor!
Jesus, here comes another one!
Peki, biraz sonra başka bir tane daha geliyor.
Well, we've got another one coming right up.
Bir tane daha geliyor!
Another one is coming.
Bir tane daha geliyor.
And the hits keep coming.
Bir yetişkin olarak, biliyoruz ki bir kere iştahınızı kestiğinizde arkasından hemen bir tane daha geliyor.
As an adult, we understand even if you ruin an appetite there's another appetite coming right behind it.
- " Bak, işte bir tane daha geliyor. Seyret, Seyret!
" Watch out, here come one of them Buick scuds.
Bir tane daha geliyor!
We're going in for another one!
Işte bir tane daha geliyor.
Here comes another one.
Bir tane daha geliyor.
Here comes another one.
- Yukarıdan bir tane daha geliyor.
We got another one comin'in high over here. Come on, Medina!
- Oh, bir tane daha geliyor! - Oh, hadi.
- Oh, here comes another one!
Sanırım bir tane daha geliyor Hazırlanın!
Wow! I think I got another one in me!
- Bir tane daha geliyor.
- You're having another.
3 dk. sonra bir tane daha geliyor.
Another run, ETA three minutes.
Korben bir tane daha geliyor!
Korben, another one coming.
Bir tane daha geliyor.
Which one will it be?
Dostum, işte bir tane daha geliyor.
- Dude, there goes one!
Bir tane daha geliyor!
There's another one!
- Bir tane daha geliyor.
I feel another one coming.
- "Vaay!" - "Hadi atla. Bir tane daha geliyor!"
He was just, "Whoo!" l'm all, " Get back on.
Bir tane daha geliyor.
Here I go again.
- İşte bir tane daha geliyor.
- Sally? - Here comes another one.!
- Sus yoksa bir tane daha geliyor!
- Shut up or you'll get another one! It's easy for you to talk, you didn't even taste him.
Bir tane daha geliyor olsaydı bilirdim.
- I'd know if one was under my nose.
Bir tane daha geliyor.
Got another one on the way.
Beş, altı, işte bir tane daha geliyor.
Five, six, here comes another one.
Oh, bekle, bekle, bir tane daha geliyor.
Oh, wait, wait, here comes another one.
- Bir tane daha geliyor!
- Here comes another one!
Bir tane daha geliyor.
Another one coming up too.
Buradan bir tane daha geliyor!
Hey, speed, are approaching.
Bir tane daha geliyor.
Got another one coming.
Yakanda bir tane daha nişan olması artık seninle tartışamayacağım anlamına mı geliyor? Hayır.
Well, now that you have another pip on your collar does that mean I can't disagree with you anymore?
Ve bir tane daha gol geliyor.
There's another goal in the air.
Bir tane daha mı geliyor?
You had another one?
Bu da binada en az bir tane daha düzenek olduğu anlamına geliyor, tabii daha da fazlası yoksa.
Means there's at least one other device in the building, if not more.
bir tanem 228
bir tane 117
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25
bir tane 117
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane daha 473
bir tane daha ister misin 28
bir tanesi 28
bir tane alabilir miyim 32
bir tane yeter 18
bir tane mi 25