Bir tane daha mı translate English
1,914 parallel translation
- Bir tane daha mı istiyorsunuz?
- You want another one?
Gidip bir tane daha mı arayacağım?
Do I have to go hunt for another one?
Bir tane daha mı?
Another one?
- Bir tane daha mı?
- Another one?
Başka bir tane daha mı var?
There's another one?
Bir tane daha mı yaptın?
Wow. Another one?
Boktan filmlerden bir tane daha mı yapacaksın?
Make another bullshit movie?
Bir tane daha dinleyici için zamanımız var.
Yep, we got time for one more caller.
İstersen sana bir tane daha alırım.
I'll have to get you more of those.
Bak ne diyeceğim, sen bunun hepsini bitir sonrasına buzlu soğuk bir tane daha alacağım.
If you drink this whole then after I give you a cold.
Neyi sevdin? Bir tane daha mı istiyorsun?
Morris, maybe it's because I'm really high right now, but I will just go for this.
Bundan bir tane daha alayım ama şundan verme.
I'll have another one of these, not those.
Özür dilerim. Sabit disktekinden bir tane daha basarım.
I have to run another off my harddrive.
Patates kızarması istiyorum. Bir tane daha cin alacağım.
And I'll have another gin - triple.
Bir tane daha lazım.
We need one more.
Ben bir tane daha alırım.
I'll get another.
Bir tane daha deneyelim.
Uh... you know, I'm gonna shoot for one more.
Tatlım, bana her zamankinden ve ona da, ben geldiğimde ne içiyorsa ondan bir tane daha ver.
Sweetheart, bring me my regular and give him another whatever it was he was having on me.
Yemin ederim bu yolculukta bir tane daha çıplak adam görürsem, gözlerimi oyacağım.
I swear to God, if I see anymore man junk on this trip, I'm gonna gouge my eyes out.
Bir tane daha, Dave, tamam mı?
Another one, Dave, yeah?
Evde bir tane daha var mı?
Do you have another one at your house?
Bir kelime daha edersen suratının ortasına bir tane patlatacağım.
I'll smash your fuckin'face in if you say another word to me.
- Bir tane daha alır mısın?
- You want one more?
Hasta ilişkilerinde felaket olduğunu biliyorum, ama Bay Lawton'un endoskopisinde bir tane şanslı karar veriyorum, hemen daha iyi olmam için zorlamaktan vaz mı geçiyorsun?
Look, I know I'm horrible with patients. But I make one lucky call with Mr. Lawton's endoscopy and now you're not gonna push me anymore to be better?
- Bizim için bozulsun istemeyiz yani... 89 tane doğum günü partisi yaşadım, bir tane daha olmasa da olur.
We don't want to ruin it. That's you know... I've had 89 birthday parties, I don't need another one.
- Bir tane daha, hazır mısın?
- One more, ready?
Bir tane daha sade aldım.
I got another plain.
Bir uyku hapı almama rağmen uyuyamadım. Bu yüzden ben de bir tane daha aldım ; hepsi bu.
I took one sleeping pill, I still couldn't sleep so I took another one.
Bir tane daha koyacağım.
I'm just gonna put one more.
- Bir tane daha, tamam mı?
- One more, okay?
Tanrım, bir tane daha kaybettik.
God, we lost a good one.
Ted, hayatım, başka bir tane daha.
- Oh, Ted, darling, another one.
- Ben bir tane aldım, daha iyisi yok!
- I have one. They're the best!
Sanırım başka bir tane daha buldum.
I think I found another.
Bana bir tane daha ısmarlar mısın?
Buy me another?
Diğerlerine göre daha fazla öne çıkan bir tane var mı?
Is there one that stands out above the others?
Bak - Ne? Tatlım bir tane daha geliyor.
Derek was wondering if you would be his sponsor.
Aman Tanrım! Bir tane daha geliyor.
Hey, what do you say we flip a coin, 3 out of 5, gets to cut the cord.
Senden bir tane daha az dersten kaldım!
I failed one less than you!
Bir tane daha kazandım.
I won another one.
Sanırım bir tane daha çekmek istiyorum.
I think I need another one.
Dün gece yatağa uzandım, uyuyamadım, düşünmeye başladım. Düğünü, töreni, ev almayı, birlikte yaşamayı, çocuk yapmayı, sonra bir tane daha yapmayı.
Well, last night I was kind of laying in bed and I couldn't get to sleep, so I started thinking about the wedding and the ceremony, and about our buying a house and moving in together,
Bir dahaki sefer, şehire indiğimiz de bunlardan bir tane daha alalım.
Next time we're in town, we need to think about getting another one of these.
O zaman kötü bir tane daha yapalım çünkü David'in suratından kanların süzülmesine bayılıyorum.
Let's do another bad one then'cause I like it when the blood drains from David's face.
Biliyorum bir tane daha yapmıştım.
Oh, no, I made another one that I...
Bir tane daha verir misin tatlım?
Can we get another round here, sweetheart?
- Bir tane daha alacağım.
- I'm gonna need another.
Bir tane daha açalım mı?
Well, shall we pop another?
Neyse, eğer sana bir şey olursa kendi başımın çaresine bakmam gerekecek bu yüzden kendime birkaç tane daha takım elbise alacağım.
In case anything ever happens to you, and I need to take care of myself, I'm gonna take extra-special care of this suit.
Hapları aldım onları dizdim bir kaç tane daha aldım.
I took the pills, chased them down, took a few more.
- Aynısından bir tane daha var mı?
Where can you find this kind?
bir tanem 228
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane sana 21
bir tane daha var 71
bir tane 117
bir tane daha 473
bir tanesi 28
bir tane daha ister misin 28
bir tane yeter 18
bir tane alabilir miyim 32
bir tane mi 25
bir tane var 76
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane al 19
bir tane daha lütfen 16
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane daha alabilir miyim 22
bir tane daha ver 30
bir tane bile yok 21
bir tane kaldı 23
bir tane al 19
bir tane daha lütfen 16
bir tane ister misin 46
bir tane bile 25
bir tane daha geliyor 20
bir tane buldum 40
bir tane alayım 24
daha mı iyi 42
daha mı kötü 17
daha mı 21
bir tek 20
bir teklifim var 32
bir terslik var 61
bir tavşan 19
bir tur daha 25
bir tane alayım 24
daha mı iyi 42
daha mı kötü 17
daha mı 21
bir tek 20
bir teklifim var 32
bir terslik var 61
bir tavşan 19
bir tur daha 25