Bu mümkün translate English
9,288 parallel translation
Ne yapacağını bilmiyor olması bu mümkün.
It's quite possible that he didn't know what he did.
Üzgünüm ama bu mümkün değil.
I'm afraid that's not possible.
Hayır, bu mümkün değil.
No, no. That's-that's not possible.
Bu mümkün değil.
Th-that... is not possible.
Bu mümkün değil mi?
Isn't that possible?
- Bu mümkün mü? - Mümkün olduğunu bilmiyordum.
That's possible?
Bu mümkün değil.
It's just not possible.
Bu mümkün değil.
It's not possible.
Bu mümkün değil.
That's not possible.
Burada balık tutuyorum çünkü burada asla hayal kırıklığına uğramam. Çünkü bir şey beklemiyorum. Çünkü bir şey beklersem bu mümkün olur.
This is why I am fishing, because I am never disappointed out here, because I don't expect anything, because anything is possible.
Bu mümkün mü ki?
Is that even possible?
Maalesef bu mümkün değil.
I'm afraid that's not possible.
Durun, bu mümkün değil.
Wait, no. It can't be.
Besbelli. Bu mümkün bile değil. Sorun değil.
Obviously, that's... not even possible, in any way.
Bu mümkün mü?
What could this possibly be?
- Korkarım ki, bu mümkün değil.
I'm afraid that's impossible. Why?
Hayır bu mümkün değil çünkü kızım kimseyle çıkmayacak.
Uh, no, no, that's impossible, because my daughter will not be dating.
Bu mümkün değil.
That won't be possible.
- Bu mümkün değil. - Değil mi?
- That is not possible.
Bu mümkün.
Ifs possible.
- Bu mümkün mü?
- Wait, what? !
Bu nasıl mümkün olabilir?
How is that possible?
Bu nasıl mümkün olabilir. Güvenlik ihlâliyle ilgili hiç bir iz yok?
How is it possible that we have no security footage of the breach?
Korkarım bu mümkün değil.
I'm afraid that won't be possible.
Mahkemede de bu derece etkilenmeniz mümkün mü?
Do you think you could be moved again in court?
Bu beceriyi, Omar Fatah operasyonunu klonlamam mümkün kılıyor.
My shadowing of Omar Fatah built that ability.
Bu mümkün değil.
That's impossible.
- Nasıl mümkün oluyor bu?
How is this possible?
- Mümkün mü bu?
Is that possible?
- Evet. Ve bu tecavüzü savunmak mümkün değil.
And there's not even a defense for statutory rape.
Bu işi yaptığında artık saklanmak mümkün olmaz.
There's no hiding once it's done.
Mümkün olabildiğince yardım isteyeceğini düşünmeme sebep olan da bu.
Which makes me think you'd want as much help as possible.
- Bu nasıl mümkün olabilir?
How is that possible?
Hayır, hayır, hayır, mümkün değil bu.
No, no, no, that's not possible.
Bu dehşet derecede mümkün, değil mi?
That's awful convenient isn't it?
Soru şu ki bu nasıl mümkün olabiliyor?
So the question is : How is this possible?
Fakat bu nasıl mümkün olur?
But how is this possible?
Bu nasıl mümkün olur?
How's that possible?
Kıyak'ta ilişkilere izin verilmeyebilir ancak bu düşük yerde ilişkiler mümkün ve biz yapıyoruz.
There may not be hookups at The High, but there are hookups here at our lowest low, and we are doing it.
Bu kadar kötü bir şeyin olması mümkün değil.
Shit this bad doesn't just happen.
Catherine... ikimiz de oyun konusunda deneyimliyiz, değil mi, o yüzden umarım bu sorumu bağışlarsın, fakat senin sifilis kapmamış olmam mümkün mü?
Catherine... we are both veterans of the game, are we not, so I hope you'll forgive the question, but is it possible that you don't have syphilis?
Ama ön ödeme olarak bu adamların ölmesini istiyor. Bu ancak ona istediğini verirsen mümkün bebeğim.
But he wants those men dead as payment, and you only get when you give, baby.
Bulaşıcılık 5 ile 8 gün arasında olacak. Bu süre içinde tedaviyi mümkün olduğunca fazla insana bulaştırmanız çok önemli. Sonra o insanların da aynı işlem için 5 ila 8 günleri olacak ve böyle devam edecek.
You'll be contagious for five to eight days, during which time, it is imperative that you pass it on to as many people as possible, who will then have five to eight days to do the same, and so on.
- Bu mümkün değil.
- That's not...
Michener'in gitmeleri mümkün değil demesinin sebebi bu olmalı.
That's why Michener said it's impossible they were on the move.
Bence önemli olan sadece ürün hakkında konuşmak değildir. Bu ürünü kullanarak nelerin mümkün kılınacağı ve gelecek nesillerin nasıl olacağı fikrini vermek de önemlidir.
And I think the key is not just talking about the product, but giving you an idea of what is possible using this product and what the next generation is going to be like.
Bu şeyin bir şekilde onu kontrol etmesi mümkün mü?
Is it possible this thing is controlling him somehow?
- Bu mümkün değil
- That's not possible.
Bu da mümkün değil.
Again, not possible.
Pardon, bu nasıl mümkün oluyor?
I'm sorry. How... How is that possible?
William, efendim. Bu geceki yapımda figüran olmamız mümkün müdür?
Uh, William, sir, would it be possible for us to just be perhaps extras in tonight's production?
bu mümkün mü 117
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
mümkün 194
mümkünse 99
mümkün değil 606
mümkün mü 51
mümkün olduğunca çabuk 29
mümkündür 61
mümkünatı yok 34
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
mümkün 194
mümkünse 99
mümkün değil 606
mümkün mü 51
mümkün olduğunca çabuk 29
mümkündür 61
mümkünatı yok 34
mümkün olabilir 18
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu müthiş bir şey 23
bu muydu 42
bu mükemmel 158
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu müthiş bir şey 23
bu muydu 42
bu mükemmel 158